Kültepe Kazı Başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu; "1948 yılında çekilmiş bir fotoğrafta kağnının önünde oynayan çocuklar var. Gönül istiyor ki bu fotoğrafta olan kişilere ulaşalım ve tekrar görüşelim. Neler hatırlıyorlar, ne hissediyorlar ve bu fotoğrafı görünce nasıl bir tepki verecekler açıkçası ben de çok merak ediyorum. Umarım bu insanları tekrar bulabilir ve konuşabiliriz. 75 yıllık hikayeyi de onlarla tamamlayabiliriz" dedi.


Kayseri-Sivas karayolu üzerinde bulunan Kültepe-Kaniş-Karum ören yerinde kazı çalışmaları yaklaşık 75 yıldır devam ederken, çıkarılan belgelerle Anadolu tarihi aydınlatılmaya devam ediyor. Ülkemizin en önemli kazı alanlarından biri olan Kültepe Kaniş Karum ören yerinde kazı çalışmalarının yanında Türkiye'de ilki gerçekleştirilecek Avrupa Birliği Projesi için de hazırlıklara devam ediliyor. Kültepe Kazı Başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu; Avrupa Birliği desteğiyle yürütülen projede kazı tarihinin dijital ortama aktarılacağını belirtti. Bu proje ile Türkiye'de ilki gerçekleştireceklerini aktaran Kulakoğlu; çalışmaların hızla devam ettiğini vurguladı. Kulakoğlu; "2020 yılında Avrupa Birliği'ne bir projeler için başvurduk. Kültepe çok uzun yıllardan beri kazılan bir yer. Kültepe'nin yaklaşık 75 yıllık hikayesini dijital hale getirmek ve bu kazıların bir kısmını da vatandaşlara açmak gibi bir niyetimiz var. 2021 yılında 2 tane projemiz kabul edildi. Bir tanesi Kayseri Müzesi'ndeki eserlerin restorasyonu ile ilgili bir proje, bir tanesi de 75 yıllık Kültepe kazılarının hikayesi ve Kültepe'nin hikayesinin dijital hale getirilmesi. Bu projeler kapsamında biz 1948 yılında başlayan kazıların bütün belgelerini topladık. Bütün bu belgelerin sınıflandırılmasını yaptık. Bu belgeleri biz de tekrar gözden geçirip, bunları ciddi anlamda tekrar inceleme fırsatı da bulduk. Çünkü herkes kendi uğraş alanına göre çalışabiliyor, dolayısıyla da her şeyi bilemiyor. Biz bunları bu sayede de tekrar elden geçirme fırsatı bulduk ki bunların birçoğunu ben bile görmedim. Bu çalışma sırasında epeyce bir eser kaydı, kazı kaydı, kazı hikayesi, hatta finansal durumlarına kadar o senelerde harcanan paranın miktarına kadar bir çok konuyu dijital hale getirilmek üzerine projemiz. Bu sayede biz Türkiye'de de bir ilki gerçekleştirmiş oluyoruz. Çoğu zaman kazı ile ilgili bilgiler kazı başkanının elinde kalır ve kazı başkanı vefat ettiğinde bu bilgiler, belgeler kaybolur ya da çocuklarına kalır. Biz bu anlamda bir ilk diyebileceğimiz bir projeyi gerçekleştirmiş oluyoruz. Bizim de bu belgeleri sınıflandırma ile, tasnif ile, dijital hale getirme ile vatandaşlarımızın da hoşuna gideceği çok ilginç bilgileri de kamuoyuna sunmak istiyoruz. Bunun hazırlığını yapıyoruz. Hatta önce bununla ilgili önce Kayseri Müze'sine bir sergi yapacağız. Daha sonra da bunu dijital arşivde vatandaşa açık hale getireceğiz" ifadelerini kullandı.



"Çok özel anılar var"


Dijitale aktarılacak materyaller hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Kulakoğlu; "O dönemde yapılan kazılarda çalışan insanlar, onların görüntüleri, onların kazı sırasında çektirmiş oldukları fotoğrafları, kazı sırasında kullanılan aletler, edevatlar bütün her şey bu projede yer alacak. Daha kazının ilk başladığı sırada gelen ziyaretçilerin fotoğrafları, gelen ziyaretçilerin, bilim insanlarının o zaman hayranlıkla izlediği kazılara ilişkin çok özel anılar var. Bunları da yine ayrı bir arşiv haline getireceğiz. Hem dijital ortamda hem de yeri geldiği zamanda müzede yapılacak sergilerde bunları koymaya çalışacağız" dedi.



"Kim bunlar?"


Ellerinde kazının ilk başladığı dönem olan 1948 yılında çekilmiş fotoğrafların olduğunu, bu fotoğraftaki insanlara ulaşmak istediklerini dile getiren Kültepe Kazı Başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu; "Hatta çok ilginç fotoğraflar da var. 1948 yılında çekilmiş bir fotoğrafta kağnının önünde oynayan çocuklar var. Gönül istiyor ki bu fotoğrafta olan kişilere ulaşalım ve tekrar görüşelim. Neler hatırlıyorlar, ne hissediyorlar ve bu fotoğrafı görünce nasıl bir tepki verecekler açıkçası bende çok merak ediyorum. 1948'den beri kazıları yapılan Kültepe'nin neredeyse 75. yılındayız. Yani fotoğraftaki 4-5 yaşındaki çocuklar yaşıyorsa şu anda 80 yaşında bir dede olarak karşımıza çıkacaklardır. Bunları bulabiliriz. Böyle daha nice fotoğraflar var. Umarım bu insanları tekrar bulabilir ve konuşabiliriz. 75 yıllık hikayeyi de onlarla tamamlayabiliriz. Burada çalışan insanlar var. Onların çadırlarını ve yerlerini de görüyoruz. Bunları dijital arşive koyduğumuz zaman keşke hayatta olan emekçilerimiz de olsa, onlarla da birlikte olmak isteriz" diye konuştu.