İstanbul Sözleşmesi ile ilgili alınan yargı kararını değerlendiren AK Parti Çorum Milletvekili Erol Kavuncu, “Danıştay'ın kararıyla 'küresel' düzeyde propagandası yapılan, desteklenen, teşvik edilen sapıklığın yasal güvencesi ortadan kaldırılmıştır” dedi.


Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesine ilişkin Cumhurbaşkanı kararının iptaline yönelik davaları reddeden Danıştay 10. Dairesinin kararını onadı. Danıştay'ın kararını değerlendiren AK Parti Çorum Milletvekili Erol Kavuncu, "Küresel düzeyde desteklenen söz konusu bu sapkın akımlar, kökü dışarıda bir kısım dernek ve bazı muhalefet belediyelerden de destek alarak, maalesef ülkemizde yasadışı eylem, gösteri ve taşkınlıklara giriştiler. Bütün bu saldırılar, taşkınlıklar, sapkınlıklar nedeniyle Müslüman Türkiye toplumunda, İstanbul Sözleşmesine karşı ciddi tepkiler oluştu” dedi.


“Tüm bu gerçeklerden hareketle, her zaman, 'Bizim rotamızı milletimiz çizer' diyen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın 20 Mart 2021 tarihinde İstanbul Sözleşmesi'ni feshederek aziz milletimize, değerlerimize, inancımıza, geleceğimize zarar veren bu yapıların ülkemizde mayalanarak kök salmasına müsaade etmemiştir” diyen Kavuncu, “Gelinen nokta itibariyle, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, sözleşmeden çekilme kararını hukuka uygun bularak onaylamıştır. Danıştay verdiği bu kararla, İstanbul Sözleşmesi'nin feshinin hukuken hiç bir problem olmadığını ortaya koymuştur. Dolayısıyla süreç tamamlanmış, toplumun beklentileri ve hak yerini bulmuştur. Bir hakkın teslimi bağlamında Danıştay'ın vermiş olduğu kararı da aziz milletimiz yüreğiyle onaylamıştır. Ayrıca bu kararla, 'küresel' düzeyde propagandası yapılan, desteklenen, teşvik edilen sapıklığın yasal güvencesi de ortadan kaldırılmıştır. Diğer taraftan AK Parti, MHP ve BBP'li 336 milletvekilinin imzasıyla TBMM'ye sevk edilen, Anayasa değişikliği teklifi 401 ve daha fazla milletvekilinin oyu ile kabul edildiği takdirde 'Evlilik birliği, kadın ve erkeğin evlenmesiyle kurulabilir' ifadesiyle gerçek beka meselemiz, ailenin korunması ve temel insan hak ve özgürlüklerinden olan başörtüsü anayasal güvenceye kavuşturulmuş olacaktır" diye konuştu.