Kayseri tarihini 6 bin yıl önceye dayandıran arkeolojik keşif ve belgelerin gün ışığına çıkarıldığı Kültepe Kaniş-Karum Ören Yeri'nde çıkarılan tabletler tarihe ışık tutmaya devam ediyor. Kültepe Kazı Başkanı Prof. Dr. Fikri kazılardan elde edilen yaklaşık 23 bin çivi yazılı tabletin ekonomik ve genel hayata ait bilgiler verdiğini ifade ederek; "Halen bizim toplum arasında uygulanan adetler var. Mesela Beşik Kertmesi gibi. Daha çocuk yaşta kızın sözlenmesi, nişanlandırılması ve büyüyüp evlilik yaşına gelince de evlendirilmesi gibi" dedi.


Kayseri-Sivas karayolu üzerinde bulunan Kültepe-Kaniş-Karum Ören Yeri'nde Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu başkanlığındaki kazı çalışmaları devam ederken, elde edilen keşifler tarihe ışık tutuyor. 74 yıl süren kazılarda elde edilen yaklaşık 23 bin çivi yazılı tabletlerde o dönem insanlarının ekonomik, ticari ve sosyal hayatına dair bilgilere ulaşıldığını aktaran Kazı Başkanı Prof. Dr. Kulakoğlu; "Kültepe; esas olarak Anadolu'da ilk defa kullanılan yazısıyla bilinen bir merkez. Burada 74 yıldır sürdürülen kazılarda yaklaşık 23 bin tane çivi yazılı belgeler ele geçirildi. Bu belgeler gayet doğal olarak ticari şehir olan bu merkezde yüzde 99'u ticaretle ilgili, yüzde 1-2'lik kısmı da genel hayat hakkında bilgiler veren tabletlerdir. Yüzde 99'u ekonomik içerikli tabletler arasında bazı metinler bize yine aynı şekilde o dönemin medeni hayatı, sosyal hayatı hakkında bilgi veriyor. Tabletler esas olarak ticaretle, parayla ilgili. Parayla ilişkili olacak her türlü konu da bunun içinde. Yani bir miras, evlat edinme, köle satışı gibi günlük hayatta geçen birçok konu bu tabletlerde yer almakta" dedi.



"Günümüzde Anadolu'da bildiklerimizden farklı değil"


4 bin yıl önce yaşayan insanların tablete yazdığı konulardan bazılarının günümüz Anadolu'da halen devam ettiğini sözlerine ekleyen Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu bunlardan birinin Beşik Kertmesi adeti olduğunu kaydetti. Dede Korkut Hikayeleri'nde de geçen Beşik Kertmesinin yaklaşık 4 bin yıl önce de tabletlere yazıldığını aktaran Kulakoğlu; "Bu gelenekler arasında halen bizim toplum arasında uygulanan adetler var. Mesela Beşik Kertmesi gibi. Daha çocuk yaşta kızın sözlenmesi, nişanlandırılması ve büyüyüp evlilik yaşına gelince de evlendirilmesi gibi. Hatta öyle yazışmalar var ki kızın erkek kardeşleri kardeşlerinin düğününü yapmak için hazırlık yapıyor. Ya da kız kardeşlerinin evlenmemesi yüzünden üzüntü duyan kardeşler var, biran önce evlendirmek için çaba gösteriyorlar. Hatta söz kesilmiş bir erkeğin nikah yapmamasını tartışıyorlar. Biran önce karşıdaki erkeğin kız kardeşlerini almasını istiyorlar. Dolayısıyla bu tür adetler var. Gerçek anlamda da bizim Anadolu'da da, Yakın Doğu'da da, Orta Doğu'da da uygulanan düğün, nişan merasimleri var. Gelen misafirlere alınacak yemek listesinden tutun damada hediye edilecek gümüş kemere kadar insanlar bunu düşünmüşler. Bunların tabletlere yazılmasının sebebi de para. Kardeşler para koyuyor ortaya ki 'masrafları karşılayalım' diye. Bu tür şeyler de bizim günümüzde Anadolu'da bildiklerimizden çok farklı değil" ifadelerini kullandı.