(Haber-Foto: Mustafa Işık)

Cumhuriyet Halk Partisi Tokat İl Başkanı Murat Yazıcı, yeniden Milletvekili seçilen Kadim Durmaz, Kadın Kolları Başkanı Zeynep Zarife Üngör ve Gençlik Kolları Başkanı Ferhat Özdemir 13’üncü Cumhurbaşkanlığı ve 28’inci dönem Milletvekilliği seçimleri hakkında görüşlerini dile getirdiler. Tokat İl Başkanı Murat Yazıcı, “biz bu ülkeye baharı getireceğiz” derken, yeniden Milletvekili seçilen Kadim Durmaz, “bundan sonra ülkemiz için ne yapabileceksek ona bakacağız.” dedi. Kadın Kolları Başkanı Zeynep Zarife Üngör, seçim sonuçlarından memnun olduğunu ifade etti. Gençlik Kolları Başkanı Ferhat Özdemir ise, 28 Mayıs'ta Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nu Cumhurbaşkanı olarak göreceklerini söyledi.

MURAT YAZICI: “BİZ BU ÜLKEYE BAHARI GETİRMEYE SÖZ VERDİK”

Demokrasi adına önemli bir gün olduğunu belirten Tokat CHP İl Başkanı Murat Yazıcı, “bildiğiniz gibi ülkemizde 13’üncü Cumhurbaşkanı ve 28’inci dönem milletvekili adaylarımızın seçimini gerçekleştirdik. Demokrasimiz adına güzel bir gün geçirdik ilimizde. Olayların olmadığı, sandıklarımızda herhangi bir kavganın, gürültünün olmadığı, ufak tefek tabii ki sürtüşmelerin olduğu ama siyasetin her noktasında bunların tolere edilebileceği bir gündü. O yönden ilimiz adına mutluyuz. Bir kavga, gürültü olmadan sakin bir seçim geçirdiğimiz için mutluyuz. Umutlarımız daha farklıydı. Sandık sonuçlarıyla ilgili beklentilerimiz bizim daha yüksekti. Halkımızın takdiri bu şekilde oldu. İlimizde mevcut iktidar 3, bir tane MHP ve mevcut milletvekilimize de halkımız tarafından tekrar teveccüh gösterildi ve milletvekili seçildi. Öncelikle Sayın Milletvekilimiz Kadim Durmaz'a mecliste başarılar diliyorum. İlimizi bugüne kadar gelmiş geçmiş tüm milletvekilleri içerisinde en iyi şekilde temsil etti. Bu temsiliyeti de devam ettireceğine inancımız partimiz adına hem de örgütümüz adına son derece yüksek. Bu konuda da hep üstün bir çalışma gösterdiği bilinciyle bunu başaracağımıza inanıyoruz. Diğer noktada da bildiğiniz gibi cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kaldı. Biz ilimizde daha yüksek bir oy bekliyorduk ama halkımızın tercihi bizim beklentilerimizle örtüşmedi. Ama ikinci seçime kendimizi belki ifade edemedik, yanlış anlattığımız bazı noktalar oldu. Terörü partimizin üzerine yaftalamaya çalışıyorlar ama bizim geçmişten gelen Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu partisi olmamız, bugüne kadar her noktada terörle verdiğimiz üstün başarılı mücadelelerimiz, Kıbrıs Harekatı’ndan tutun bugüne kadarki teröre karşı olan bakışımız ve duruşumuz her zaman aynıdır. Genel başkanımızın bu konudaki tutumları kesinlikle aynıdır. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak ne Selahattin Demirtaş'ı ne de terörist başı Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılmasıyla ilgili hiçbir söylemimiz olmamıştır hem milletvekilimiz, hem genel başkanımız hem de ben bir il başkanı olarak bu konuda tekrar ediyoruz. Böyle bir söylem, böyle bir ifade varsa ben bu koltuktan hemen istifa etmeye hazırım. Bizim kesinlikle böyle bir konuyla bir direkt veya endirekt bağlantımız olmamıştır. Bu konuyu sürekli bizim partimizin üzerine getirmeye çalışıyorlar ama yanlış bir siyaset uyguluyorlar. Onun dışında da 28’inde bir seçimimiz daha olacak inanıyoruz, başaracağız. Biz bu ülkeye baharı getirmeye söz verdik. 28’inden sonra baharı getireceğiz. Sadece 14 günlük gecikme oldu sadece. 14 gün sonra bu ülkemize baharı getireceğiz hep birlikte bunu başaracağız. Örgütümüzle, milletvekillerimizle, genel başkanımızla bu yolda sonuna kadar mücadele vereceğiz.” dedi.

KADİM DURMAZ: “BUNDAN SONRA ÜLKEMİZ İÇİN NE YAPABİLECEKSEK ONA BAKACAĞIZ”

CHP’den yeniden Milletvekili seçilen Kadim Durmaz, “tabii 14 Mayıs seçimleri sonrası ilk defa sizlerle buluşuyorum. Sayın başkanım ifade etti. Demokraside çözüm sandıktır. Sandık mahallinde okulları ziyaret ederken de ben aynen şu söylemi kullandım. Orada sandık başında görev yapan bütün siyasi partilerin ve kamu görevlisi olan arkadaşlara başarılar diledim. Ülkemiz demokrasisi adına da bu bir kıymetli emektir dedim. Ayrıca anne ve babaların seçime katılım noktasında çocuklarına, torunlarına iyi bir ülke bırakabilme, ilimizde de ilk defa 13 binin üzerinde gencin oy kullanması, ülke genelinde de 5 milyona yakın yine oy kullanmak hasebiyle geleceğime elimle, irademle sahip çıkacağım diyen gençlerden bu ülkenin bir beklentisi var. Kendi geleceklerini, kendilerini belirleme dedik. Bu seçim iktidar partisinin algı yönetimi ve Millet İttifakı'nı terörize ederek oy istemesi ve insanların da bu algı yönetimi tuzağına düşerek oylarını kullanma noktasında maalesef alanda çok tanık olduk, bunu gördük. Biz ne il başkanımıza ne yöneticilerimize ne şahsımıza hiçbir böyle bir yaftayı yaklaştıramadıklarını kendi dilleriyle de beyan ediyorlar. Ama iktidarın acizliği cumhuriyetin ikinciyüzyılına girerken insanlara yeni bir umut olacak hayal dahi kurmayı unutturduğu gençlere size böyle bir ülke vaat ediyor diyecek. Bu ülkede üniversite sayısını 55’ten220’ye çıkardık. 55’ten dünyanın ilk 100 başarı Üniversitesinin arasında 3 üniversitemiz vardı. Biz bunları cumhuriyetin ikinci yüzyılına girerken ilk yüzde yeniden beş üniversite demediler ama eğitimde geçirdikleri nokta bu. İlk binde bir tek üniversitemiz var, Koç Üniversitesi. 1 milyon 384 bin çocuk hiç eğitim okulla tanışmamış. Bir yirmi bir yıldır ülkeyi yöneten bir siyasi partinin ayıbıdır. Hiç bundan fark etmiyor, öyle bir söz etmediler. Bu ülkede işsizlik rakamları yüzde on ikilere bulmuş. Üniversite mezunu beş yüz bin genç bu ülkeyi terk etmiş. Yoksulluk gibi bir iddiaları varken bitirme gibi iki milyon sekiz yüz elli bin yok aldığı yoksul sayısını on iki milyonlara, vakıfların, derneklerin, belediyelerin yardımıyla yirmi milyona yakın yoksul ürettiklerini, niyetlerinin yoksulluğu bitirmek değil, yoksullaştırdıkları üretimden kopardıkları insanların yoksullaştırarak oyun alıp yönetmeyi yoksulluğu hedef edindiklerinin maalesef bunlara hiçbir çözüm söylemediler. Her gün böyle cebi yakan üç haneli enflasyon noktasında bir şey vadedemediler. Ama ben dönüyorum, şuna diyorum, yine de biz kendimiz olarak bize öğretmen okulunda, öğretmenliği öğretirken kıymetli öğretmenlerimiz şunu demişlerdi. Öğrenemeyen öğrenci yoktur anlatamayan öğretmen var demiş. Demek ki biz bazen yeteri kadar çalışmamışız, şimdi daha çok çalışacağız.

Önümüzdeki 28 Mayıs'ta inşallah bu ülkeye yeniden baharın gelmesi için hakkın, hukukun, adaletin tesisi için, bu ülkenin kaynaklarının şeffaf, verimli ve geri dönebilir şekilde kullanımı için, kamu kaynaklarının kullanan kadroların liyakatli olması adına bir günlük sarayın harcamasını 18 milyon olup yaklaşık olarak iki bine yakın emekli asgari ücretlinin maaşına eş değer olduğunu ve seçilecek Cumhurbaşkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olduğunda Millet İttifakı Cumhurbaşkanı'nın sade bir yurttaş gibi markete gidip alışverişini yapıp kendi cebinde o mütevazı seksen yıl cumhurbaşkanının oturduğu köşkün Çankaya Köşkü'nün elektrik, su giderlerini de cebinden karşılayacağı, yani tasarrufun önce kendinden başlayacağı bir iklimin ifade etmesine rağmen insanlar bu tür şeyleri çok dikkate almadıklarını gördüm. Ama bu ülkeye geldi AKP eğitimi bozdu. Dilerim yaptıklarından nadim olurlar. Ortak akla önem verirler. Şu 15 günlük süreçte bu ülkede geçen akşam Sayın Cumhurbaşkanı şimdiye kadar en önemli söylediği söz seçim sonuçlarını kabul gibi bir mütevazilikti. Bunu devletin nimetlerini kamunun gücünü ve devletin gücünü kullanmadan, şu 15 günlük süreçte vicdanlı, adaletli ve bu ülkeye yakışır bir seçim geçirme adına kendilerini vicdani muhasebeye davet ediyorum. Kamu adına harcadıkları her kuruşun er ya da geç bu ülkede gelecekte normalleşen bir hukuk sisteminde bunun hesabını vereceklerini akıllarından hiç çıkarmamalarını diliyorum. Seçim sonuçlarının Tokat'ımıza, ülkemize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Sabahleyin zaten ilk işim,diğer siyasi partilerden parlamentoda Tokat'ı temsil edecek arkadaşlarımın hepsini aradım. Tebrik ettim. Başarılar diledim. Bundan sonra ülkemiz için ne yapabileceksek ona bakacağız. Ve bir tek şeyin daha altını çizeyim ne şahsımız ne de bütün örgütlerimizin hiçbiri sevgi, barış, kardeşlik ve birlikte yaşama kültürü dilinden hiç uzaklaşmadık. Benim naçizane tekrar buradan yeniliyorum. Bir oy için kimse incitmedik. Onların da bu kurallarda yol yürüdükleri zaman ülkede yok ettikleri ve ürettikleri kin, nefret söylemlerinin bitirilmesinden yana şu15 günlük süreci tarihi bir adım olarak görüyorum. Diliyorum ki hatalarıyla yüzleşirler. Oy her şey demek değil,kazanmak her şey demek değil. Ama dönüp bu ülkeye verdikleri tahribata baktıklarında ellerini vicdanlarına koyup kendi evlatlarına sorsa eleştirilecekleri çok şeyleri vardır. Diliyorum her yaşadığımızdan, gerek biz, gerekse onların ders alıp bu ülkede bir seçime gittik. Ama iktidar ve onun küçük ortağı sanki cephede savaşa gidiyor gibi insanları birbirlerine ötekileştirerek hiç yakışık almayacak sözcükler söyleyerek götürdüler. Altı üstü bir seçimdi, oldu, geçti. Bu kadar kırıp dökmeye, insanları incitmeye, ötekileştirmeye, ayrıştırmaya gerek yoktu diyorum. Her yaşanmış olaydan aklı başında olan insan bir ders çıkarır.” şeklinde konuştu.

ZEYNEP ZARİFE ÜNGÖR: “BİZ SONUÇTAN ÇOK MEMNUNUZ”

Kadın Kolları Başkanı Zeynep Zarife Üngör,“öncelikle Sayın Vekilimi tekrardan kutluyorum. Tebrik ediyorum. Biz sonuçtan çok memnunuz. Bunun üzerine vekilimizin söylediklerine, Başkanımızın söylemleri üstüne söyleyeceğim farklı bir şey yok aslında. Sadece beklentimiz çok yüksekti. Kaybettiğimiz bir şey yok. Aksine kazanımdayız. Bakacağız. Nerede eksik yaptık? 15 gün içerisinde tamamlayacağız. İkinci turda da bitireceğiz diye düşünüyorum. Umutsuz değilim, olacak. Kemal Kılıçdaroğlu'nu 13’üncü Cumhurbaşkanımız yapacağız. Söyleyeceklerim bu kadar.” diye konuştu.

FERHAT ÖZDEMİR: “28 MAYIS'TA GENEL BAŞKANIMIZ SAYIN KEMAL KILIÇDAROĞLU'NUN CUMHURBAŞKANI OLARAK GÖRECEĞİZ

Gençlik Kolları Başkanı Ferhat Özdemir “öncelikle Sayın Kadim Durmaz vekilimi tebrik ediyorum. 14 Mayıs’ta gerçekleştirilen milletvekili seçimi ve cumhurbaşkanlığı seçimi ülkemize hayırlı uğurlu olsun diliyorum. İnşallah28 Mayıs'ta Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı olarak göreceğiz. 14 Mayıs’ta yapılan seçimlerde onca haksızlığa, onca hukuksuzluğa, onca adaletsizliğe rağmen, onca yapılan manipülasyonlara rağmen Erdoğan güven oyununu kaybetmiştir. Onun için 28 Mayıs'ta ülkemize baharı hep birlikte getireceğiz.” açıklamasında bulundu.