Dr. Müge Güler Özden, “Saçkıran sıklıkla kendi kendine düzelir ama uzayan, çocuğu endişeye sevk eden tablolar olabilir. Bu durumda 'sarımsak' ve 'jilet' gibi yöntemlere başvurulmamalı. O bölgenin kendi kendine veya hekimin uygun göreceği tedavilerle iyileşmesi sağlanmalı” dedi.


Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Müge Güler Özden, kellikle mücadele ve saçkıran hastalığında kullanılan tedavi yöntemleri hakkında bilgilendirmelerde bulundu.



“Erkek tipi kellikte kullandığımız kök hücre teknolojileri de son yıllarda çok gelişti”


Kellik sıkıntısı yaşayan hastalara 'mezoterapi' uygulaması yaptıklarını anlatan Prof. Dr. Müge Güler Özden, "Mezo derinin orta kısmı anlamında kullanılan Latince bir kelimedir. Mezoterapi ise derinin orta tabakasına tedavi uygulamanın geleneksek adıdır. Mezoterapi uygularken içine koyulan ürünler çok çeşitli olabilir. Saç dökülmesi mezoterapisinde birçok vitamin, mineral bazı elementler olduğu gibi saç dökülmesinde özellikle erkek tipi kellikte kullandığımız kök hücre teknolojileri de son yıllarda çok gelişti. Laboratuvar ortamında üretilen kök hücreler, ya da göbek yağı, bel bölgesindeki yağlar, kulak arkasından ya da yeni doğan bebeklerden elde edilen kök hücreler hastalara saç dökülmesini önlemek amacıyla uygulanan mezoterapi yöntemlerinin en gelişmişleridir. Bizler de bu yöntemlerin hepsini uygun hastalarda kullanmaktayız” diye konuştu.



“Saçkıran hastalığı yaşayan hastalara öneriler”


Saç dökülmesi ile bazen saçkıran şeklinde de karşılaştıklarını söyleyen Dr. Özden, “Saçkıran bazen aniden saçın tamamen sağlıklı olduğu anda saçlı deride bir kayıp olarak karşımıza çıkar. Saçkıran çocuklardan bir strese bağlı olabileceği gibi alta yatan bir tiroit hastalığı bazen demir eksikliği anemisi gibi bir hastalığın bulgusu da olabilir. Bu nedenle bir dermatoloji uzmanı tarafından görülmesi çok önemlidir. Saçkıran çok iyi huylu bir hastalıktır. Sıklıkla kendi kendine düzelir ama uzayan, çocuğu endişeye sevk eden tablolar olabilir. Bu durumda uygun yaklaşımlarla tedavi yapılabilir. Bu noktada bilmemiz gereken şey, saçkıranın iyi huylu ve tedaviye iyi yanıt veren bir hastalık olduğunu anlamaktır. O bölgeye sarımsak, jilet gibi yöntemlere başvurmadan, kendi kendine veya hekimin uygun göreceği tedavilerle iyileşmesini temin etmek gerekir. Eğer altta yatan bir stresi varsa çocuğun bu açıdan çocuğu ruh sağlığı uzmanına yönlendirmek önemlidir” şeklinde konuştu.