Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Muharrem İnce'nin adaylıktan çekilmesiyle ilgili, “Artık ne yaptılarsa bir adayı geri çekilmeye mecbur bıraktılar. Anlaşılan o ki FETÖ yöntemleri yinebaşında” dedi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sincan ilçesinde düzenlenen mitinge katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugünkü mitinglerine Pursaklar'dan daha sonra ise Altındağlı ve Mamak ile devam ettiğini hatırlattı. Milletin her mücadelede kendilerini desteklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi de Sincan'da sizlerle birlikteyiz. Maşallah bugün Ankara bir başka güzel, bugün Ankaralı bir başka heyecanlı. Bugün başkentimiz bir başka coşkulu. Önceki hafta sonu yaptığımız büyük Ankara mitingine adeta kaldığımız yerden devam ettik. Milli mücadele şehri. Cumhuriyetimizin başkenti, milli iradenin kalesi 15 Temmuz'un kahramanı Ankara yine farkını gösterdi. Sincan Ovası'nın kadir kıymet bilir vefakar evlatları bugün bir kez daha bağrına bastı. Yahu biz bu millete aşık olmayalım da ne yapalım? Biz bu millete hizmetkar olmayalım da ne yapalım? Biz bu millet için canımızı dişimize takmayalım da ne yapalım? Hamdolsun. Milletimiz girdiğimiz her mücadelede bizi destekledi. Bizi yalnız bırakmadı. Bizi 15 seçimde sandıktan hep birinci çıkardı. Vesayetinden darbecisine, üzerimize kuralsızca yürüyenlerin karşısında tıpkı burada olduğu gibi meydanları doldurarak yanımızda yer aldı. Bay bay Kemal neyle geldi neyle geldi? Kasetle geldi. Şimdi de Cumhurbaşkanı adaylarından birini saf dışı bıraktı. Nasıl bıraktı? Herhalde o da şöyle bilemediniz cumartesi günü ortaya çıkar. Çünkü bunların bütün işi fırıldak. Bundan sonra bay bay Kemal'e fırıldakçıda diyebilirsiniz ama asıl dersi sandıkta vereceksiniz. Ben bugün bir kez daha milletimizle birlikte, sizlerle birlikte, Sincan'la birlikte tarih yazmaya hazırlanıyoruz. Bu tarih Türkiye Yüzyılı tarihidir. Bu tarih Türkiye'nin üzerinde yapılan senaryoların bir kez daha yırtılıp atılması tarihidir. Bu tarihi milletimizi ayrıştırarak aramıza nifak tohumları, ekme oyunlarını bir kenara çıkarma tarihidir. Bu tarih insanımıza kurulan sinsi tuzakları bir kez daha bozma tarihidir. Son devletimiz Cumhuriyetimizin başkenti Ankara'ya yine tarih yazmak yakışır. Bunlar kimlerle beraber teröristlerle. Kandildeki teröristler bunlara tarih veriyor. Diğer teröristler bunlara tarih veriyor. Bunlar omuz omuza yürüyorlar mı? Sorarlarsa. İşte bu terör örgütleriyle beraber olan bay bay Kemal ve avenesini pazar günü sandıklara gömüyor muyuz? Ankara'nın yükselen yıldız Sincan'a bu tarihin şanlı bölümünü yazmak yakışır. Sincan'dan öyle bir ses verin ki yankısı Pazar gününe kadar duyulsun” diye konuştu.



"Milletin gönlüne girmeden vesayetle darbeyi ülke yönetimine gelme alışkanlığından hiç vazgeçmediler"


Vatandaşların 14 Mayıs akşamı balkon konuşmasına hazır olması gerektiğini belirten Erdoğan sözlerini şu şekilde sürdürdü:


“14 Mayıs demokrasi şölenimiz şimdiden hayırlı olsun. Balkon konuşmasın hazır mıyız? Öyleyse çok çalışalım. Biz bu ülkedeki 85 milyonun tamamını seviyoruz. Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla Gürcü'süyle, Abaza'sıyla seviyoruz. ayrım yok. Geçtiğimiz 21 yılda seksen bir vilayetimizin her karışına eser ve hizmetlerimizde bunun ispatını yaptık. Konut, altyapı, millet bahçesi yaptık. Şehirlerimizin çehresini değiştirdik. Doğalgazı her eve getirdik. Kendi petrolümüzü çıkardık. İnsanlarımızı modern otomobillerle evinde ve iş yerinde yüksek teknoloji ürünü araçlarla tanıştırdık. Terör örgütlerini sınırlarımız içerisinde bitirdik. Cudi'de bunları gömdük mü? Gabar'da bunları gömdük mü? Tendürek'te bunları gömdük mü ? Terör örgütünü gömmeye devam edeceğiz. Terör örgütüyle yürüyen bay bay Kemal'e pazar günü dersini vermek gerekiyor. Uluslararası alanda ülkemizin itibarını yükselttik. Milletimizin öz güvenini arttırdık. Engellilerden yaşlılara, toplumu, her kesimini destekledik. Sosyal yardım programlarıyla ülkemizde sahipsiz bırakmadık. Cumhuriyetimizin ilk aslını bitirip, yeni aslına adım atmaya hazırlanırken Türkiye yüzyıl hayalini eğer konuşabiliyorsak işte bu sayededir. Biz asırlık demokrasi ve kalkınma eksiklerini gidermek için gece gündüz çalışırken birileri de hep tıpkı bugünkü koalisyon masası gibi takoz siyaseti yapıyor. Tek parti faşizminin mirası olan milletin gönlüne girmeden vesayetle darbeyi ülke yönetimine gelme alışkanlığından hiç vazgeçmediler. Rahmetli Menderes'i idama gönderirken bunların yürekleri sızlamadı. İdeolojik kavgalarla milleti birbirine düşürürken kalpleri ürpermedi. Rahmetli Özal'ın ülkemize çağ atlatma hayalini baltalarken zerre kadar pişmanlık duymadılar. Bizim iktidarlarımız döneminde de bu zihniyetin akıl ve vicdan kabul etmeyecek ayak oyunlarıyla karşılaştık. Hamdolsun. Sağladığımız güven ve istikrar iklimi sayesinde tüm bunların üstesinden gelerek ülkemizi hedeflerinden koparmadık. İşte Ankara Büyükşehir Belediyesi. Ne yaptı Allah aşkına geldiğinden bu yana? Dört yıl içinde ne yaptı? Bakınız, biz geldiğimizde Ankara'da şöyle büyükçe bir havalimanı yoktu. Mevcut havalimanını biz yaptık. Havalimanından şehre yolu o zamanki Büyükşehir Belediye Başkanı olarak Melih Bey yaptı. Bu yol ve havalimanı bizim eserimiz çünkü biz eserlerimizle konuştuk. Ziya Paşa ne diyor? Eşek ölür kalır semeri. İnsan ölür kalır eseri.”



"Bunların vizyonu burunların ucunu yetmeyecek kadar sığdır"


Muhalefetin LGBT'yi savunduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti:


“Bunlar ne dedi otobüs ücretlerini bedava yapacağız. Yaptılar mı? Traktör vereceğiz dediler çiftçilere aldınız mı? İstanbul, Ankara, İzmir bunu söyledi. Bunların hiçbiri geldi mi? Bunların başındaki yalancı. Hepsi birbirine bakıyor. Benim milletim inşallah bunları yutmayacak ve pazar günüde gereğini yapacak. Biz şehir hastanelerini yaptık. Sincan'a devlet hastanesini de yaptık mı ? İnsanımızın sağlığı bizim için çok çok önemli. Biz yola çıkarken ne dedik önce eğitim, sağlık, adalet, emniyet, ulaşım, enerji, tarım, dış politika bütün bunlar Türkiye olarak adım attık mı? Attık. İşte yanı başınızdan yüksek hızlı tren geçiyor mu, bunlar var mıydı? Biz yaparız. Biz söz verdiğimiz zaman unutanlardan değiliz. Ankara-Yozgat- Sivas bunu da yaptık mı yaptık. Siz meydanlarda atıp tutanlara bakmayın ne kadar desteksizde olsa onlara bu kadarda hayal etme ve söze dökme cesaretini veren ülkemizi demokraside kalkınmada getirdiğimiz seviyedir. Yoksa bunların vizyonu burunların ucunu yetmeyecek kadar sığdır. Gerçi önlerine nasıl bir ufuk serersek serelim yine de eski Türkiye özlemlerinden vazgeçmiyorlar. 2007- 2011 seçimlerinde nasıl bir ufuk serersek serelim eski Türkiye özlemlerinden vazgeçmiyorlar. Bunlar 2007- 2011 seçimlerine vesayetle girdiler. Bunlar 2014 ve 2015 seçimlerine FETÖ ile kol kola girdiler. Bunlar 2018 seçimlerine eski Türkiye'nin tüm hastalıklarını savunarak gittiler. Bunlar şimdide karşımıza PKK'sı, FETÖ'sü, tefecisi yetmemiş olacak ki yanlarına LGBT'yide alarak çıktılar. Bu CHP, HDP, İYİ Parti LGBT'ci mi? Yanlarında yavrucuklar var onlar da. Hayır, onlar da hallerinden memnun. AK Parti, MHP ve Cumhur ittifakı LGBT'yi semtine sokmaz. Çünkü biz ailenin kutsiyetine inanıyoruz. Güçlü aile, güçlü milleti oluşturur. Biz yola böyle çıktık. Seçimden sonra ve yapacağımız değişiklerle bir defa güçlü aileyi milletimizin oluşumunda en önemli taban olmak üzere bunu kanunlaştırarak yapabilirsek Anayasa değişikliyle bunu halledeceğiz.”



“Artık ne yaptılarsa bir adayı geri çekilmeye mecbur bıraktılar”


“Şimdi bize öyle hırsla saldırıyorlar ki hadi bize saldırılarını anladık. Daha düne kadar kendileriyle birlikte olduklarına acımıyorlar. Karanlık pazarlıklar gırla gidiyor” ifadelerini kullanan Erdoğan, “Dün kasetle genel başkanlık koltuğuna getirilenler bugünde aynı yöntemle cumhurbaşkanlığına atanmaya çalışıyor. Artık ne yaptılarsa bir adayı geri çekilmeye mecbur bıraktılar. Anlaşılan o ki FETÖ yöntemleri yine iş başında. Ülkemizde siyasetin seviyesine bu kadar düşürülmesine gönlüm razı değil. Bay bay kemal sen kasetle geldin bunu biliyoruz. Ama benim milletim kasetle bir yere getirmeyecek” dedi.


CHP içerisindeki Mustafa Kemal'e inananların, pazar günü hesabını soracaklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte karşımızdaki tablo bu. Milletimizin bu zata ülkesini teslim etmeyeceğine yürekten inanıyorum. Ankara'ya yakışanın ne olduğunu en iyi sizler biliyorsunuz. Ankara'ya, cumhuriyetimizin kazanımlarına sahip çıkmak yakışır mı? Ankara'ya 21 yılda kurduğumuz altyapının üzerinde Türkiye yüzyılını inşa etmek yakışır mı? Ankara'ya yarım kalan işleri tamamlamak için yola çıkanlara yoldaş olmak yakışır mı? Ankara'ya milletimizi hayallerine kavuşturacak şahlanış döneminin öncülüğünü yapmak yakışır mı? Ankara'ya Cumhur İttifakı'yla birlikte olmak, cumhurbaşkanlığında bu kardeşinin yanında yer almak yakışır mı? İşte bunun için. 14 Mayıs'ta Sincan başta olmak üzere Tüm Ankara'dan, tüm Türkiye'den rekor bir destek bekliyoruz. Sincan, 28 haneli, küçük bir köyden bugün 600 bine yaklaşan nüfusuyla Ankara'nın en büyük ilçelerinden biri haline dönüşmüş bir yer. Sanayisiyle, ticaretiyle, siyasi ve sosyal canlılığıyla Türkiye'nin özeti diyebileceğimiz Sincan'ı anlamadan bu ülkenin kodları çözülemez. Burada Balkan göçmeni kardeşlerimiz var. Burada Ankaramızın çevre köylerinden, ilçelerinden gelen kardeşlerimiz var. Burada Anadolu'nun hemen her şehrinden gelmiş kardeşlerimiz var. Çevredeki organize sanayilerinin, sanayi sitelerinin, lojistik merkezlerinin, tarım bölgelerinin kalbi Sincan'da atar. Bunun için Sincan emeğin kıymetini çok iyi bilir. Bunun için Sincan üretimin kıymetini çok iyi bilir. Bunun için Sincan çalışmanın evine ekmek götürmenin ailesini ayakta tutmanın evladının geleceğine güvenle bakmanın kıymetini iyi bilir” diye konuştu.



“Ülkemize 21 yılda yaptıklarımız ve bundan sonra yapacaklarımız bize artık şu imkanı sağlayacaktır”


“Ülkemizi eser ve hizmet siyasetiyle büyütürken Sincan'da attığı adımlarla buna eşlik ettik. Bugün ülkemiz altyapısını kurmuş bir ülke olarak Türkiye yüz yılına doğru yürürken Sincanlı kardeşlerim haklı olarak bu sürecin kendisine ne getireceğini merak ediyor” ifadelerini kullanan Erdoğan, “Türkiye Yüzyılı için milat olacak mı? Bunun için hazır mıyız? Ülkemize 21 yılda yaptıklarımız ve bundan sonra yapacaklarımız bize artık şu imkanı sağlayacaktır. Altyapı yatırımlarımızı tamamladığımız için bundan sonra ülkemizin sahip olacağı zenginlikleri doğrudan milletimizin refahını yükseltmek için kullanacağız. Mesela Karadeniz gazı ülkemiz bu keşifte yüzlerce milyar dolarlık bir kaynağa kavuştu. Kendi doğal gazımızı kullanmaya başlamamızın sevincini hemen milletimizle paylaşmaya başladık. Doğal gaz faturaları geldi mi? Altındaki notu okudunuz mu? İlk ay konutlardaki tüm doğal gazı ücretsiz yaptık. Bir yıl boyunca da sıcak su kullanımı kadar miktarı faturadan düşeceğiz” dedi.



“Petrol meselesinde de ülkemizin dışa bağımlılığını önem ölçüde azaltacağız”


Terör örgütlerinden temizlenen Gabar'da sadece tek bir sahada ülkenin yıllık kullanımının onda birini karşılayacak kaliteli petrol bulduklarını belirten Erdoğan, “Şimdi Şimdi 40 yıldır oralarda terörün niye bitmediğini bitirilmediğini daha iyi anlıyoruz değil mi? Şimdi Türkiye'nin sınır ötesi harekatlarına tahammülsüzlüğün sebeplerini daha iyi anlıyorsunuz değil mi? Bay bay Kemal ve ortaklarının terör örgütlerine verdikleri sözlerin askerlerimizi sınır ötesinden çekme taahhütlerinin sebeplerini daha iyi anlıyorsunuz değil mi? İnşallah önümüzdeki yıllarda petrol meselesinde de ülkemizin dışa bağımlılığını önem ölçüde azaltacağız. Yıllardır yatırım yaptığımız bu uğurda nice saldırıyı, nice iftirayı göğüslediğimiz savunma sanayi projelerimizin her biri ülkemizin en iddialı ihracat kaynakları haline dönüşmeye başladı. Organize sanayi bölgelerimiz endüstri bölgelerimiz, lojistik bölgelerimiz harıl harıl çalışıyor. Devletimizin bu şekilde ortaya çıkan kazancını milletimize aktarmak için gerekli adımları atıyoruz. Dikkat ederseniz eskiden olsa ülkenin yıllarca belini doğrultamayacağı nice sıkıntının üstesinden kısa sürede geliyoruz. Darbe yaşadık, terör saldırıları yaşadık, ekonomik tuzaklar yaşadık. Covid salgını yaşadık. Rusya'yla savaşının yol açtığı küresel krizi yaşadık. Deprem yaşadık. Tüm bunlara rağmen hamd olsun dimdik ayaktayız” diye konuştu.