Samsun İlkadım Halk Eğitim Merkezi tarafından açılan 'Cenaze Hizmetleri Kursu'nda genç gassal adayları eğitim alıyor. Kefen içine girerek mesaj veren kursiyerler, insanların ölüden değil amellerinden korkması gerektiğine dikkat çekiyor.


Hayata veda eden insanları yıkadıktan sonra kefenleyerek yakınlarına teslim eden gassallar, dünyanın en zor mesleklerinden birini icra ediyor. Herkesin korktuğu, kimsenin cesaret edemediği işlerden biri olan gassallık mesleğini yapmak için insanlar kursa gidiyor. Hem kadın hem erkek için açılan kurslara insanlar yoğun ilgi gösteriyor. Gassal adayları hiçbir korkularının olmadığını ve asıl korkulması gerekenin ahiret hayatında kendilerini bekleyen suallerin olduklarını kaydetti.



"Pandemi sonrası bu konuda büyük bir ihtiyaç ortaya çıktı"


Kurs hakkında bilgi veren Diyanet İşleri Başkanlığı İlkadım İlçe Müftülüğünde görevli kurs hocası Fatma Öztürk, “İnsanoğlunun nasıl dirisi saygıya layıksa, ölüsü de saygıya layıktır. Biz kardeşlerimize karşı son görevimizi yapabilmek için bu kursları düzenliyoruz. Yaşanan pandemi sonrası bu konuda büyük bir ihtiyaç ortaya çıktı. Toplumsal felaketlerde, depremlerde, selde, yangında veya bulaşıcı hastalıklarda cenazelerin son işlemlerinin yapılabilmesi için gerekli ehliyete ve donanıma sahip personel ihtiyacı doğdu. Bunun için de bu kursları biraz daha fazlalaştırdık. Peş peşe kurslar açmaya devam ediyoruz. Bu kursumuzda; bir kişi öldüğünde ona karşı son görevimizi, ölüm anı, ölüm anında yapılması gerekenler, öldükten sonra yapılması gerekenler, bu kardeşlerimizin bilgilendirilmesi açısından teknik bilgiler, sonrasında ise cenazenin yıkanması, kefenlenmesi ve en doğru şekilde bütün yanlış anonim bilgilerden arınmış bir şekilde kursiyerlerimizi yetiştiriyoruz. Kardeşlerimiz de son görevlerini yapabilmek için var güçleriyle çalışıyorlar" dedi.



“Katılımcı sayısı geçen yıla oranla 2 kat daha fazla”


Fatma Öztürk, şöyle devam etti:


"Cenaze kabre koyuncaya kadar hazırlıyoruz. Yıkanmadan tabuta konmasına kadar tüm eğitimleri veriyoruz. Bunlar adım adım usulüne, inancına uygun, İslami kurallara uygun ve en güzel şekilde titizlikle hazırlanıyorlar. Hepsi buradan mezun olduklarında, belgelerini aldıklarında birer gassal olarak görev yapabilecek donanıma sahip oluyorlar. Kursumuza çok fazla katılımcı geliyor. Mesela bu dönemki kayıtlarımızda 1 sınıfta 50 kişi kayıt yaptırmış. O yüzden biz bunları bölmek durumunda kaldık. İki sınıflık derslikler durumda yapıyoruz. Özellikle kadınlarda çok fazla yoğunluk var. Kadınlar bu gibi olaylardan çok korkuyor, çekiniyorlar. Hatta vefat eden annesinin odasına dahi giremeyen kadınlar, insanlar görüyoruz. Bu korkuyu yenmeyi, bunun çok doğal bir süreç olduğunu, insanların bununla yüzleşmesi gerektiğini ve hatta bizim bu konuda aktif rol almamızı kursiyerlerimize ifade ediyoruz. Bu yüzden de katılım sayısı geçen yıla oranla 2 kat daha fazla diyebilirim.”



"Korkularımı yeneceğimi ümit ediyorum"


Kursun en genç öğrencisi 20 yaşındaki Aleyna Çağğan, "Aslında dünyadaki son günümüzde bürüneceğimiz şekle bir hazırlık bu. Güzel bir hissiyat ama biraz ürkütücü. Ölümden değil aslında amelimizden korkmamız gerekiyor çünkü sorguya hazır mıyız bunu kendimize sormamız gerekiyor. Kurstaki en genç öğrenci benim ve gassallıktan korkularımı yeneceğimi ümit ediyorum. Hayatımda tek gördüğüm ölü maalesef hayatımdaki en sevdiğim insandı. Onu da çok kısa süre görebilmiştim" şeklinde konuştu.



"Ölüden korkan birisi değilim"


Gassal adayı Aziz Dağ, "Daha önce yakınlarımdan da vefat edenler oldu. Kendi özelliğimden mi kaynaklanıyor bilmiyorum ama öyle pek ölümden veya ölü insan görüp korkan birisi değilim. Sonuçta bir insanın bunları da yapması gerekiyor. Biraz da kendime göre bağdaştırabiliyorum bu görevi. Aldığım belge sayesinde belki gece saat 01.00'de 02.00'de bir yakınımız veya tanıdığımız vefat ederse yetkililer ölüye müdahale edene kadar en azından görevimizi yapmış, herkesin işini kolaylaştırmış oluruz. Sonuçta bu durum biz de öldüğümüzde başımıza gelebilecek bir durumdur" ifadelerini kullandı.


Gassallık kursları devam ediyor.