Eğitim Bir Sen 1 Nolu Şube Başkanı Şaban Ceylan, "Ülkemizin ve şehrimizin en önemli alanında eğitim hizmet alanında faaliyet gösteren bir sivil toplum yapısı olarak basının, varlık sebebine uygun, insanların gelişimine uygun çalışmalarını ciddi manada takdirle karşılıyoruz, ciddi manada katkılarınızı görmekteyiz. İyi ki varsınız!" dedi.

Basın çalışanlarının haklarını düzenleyen Basın İş Kanunu'nun 10 Ocak 1961 yılından yürürlüğe girmesi dolayısıyla kutlanan 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nde, Eğitim Bir Sen Tokat Şubesi tarafından şube binasının toplantı salonunda düzenlenen kahvaltı programında ilimizde görev yapan ulusal ve yerel basın mensupları ile eğitimciler bir araya geldi. Programda vefat eden basın mensupları için de Kuran'ı Kerim okundu.

Basın ve eğitim camiasının sorunlarının konuşulduğu kahvaltıda açılış konuşmasını Basından Sorumlu Şube Başkan Yardımcısı Ayşe Köprülü yaptı. Günün anlam ve önemine değinen Köprülü, "Eğitim Bir Sen olarak sizleri ağırlamaktan büyük onur duyduk. İnsanları doğru bilgi, güvenilir haberle buluşturmak için muhabirinden fotoğrafçısına, editöründen kameramanına verdikleri çabayla demokratik hak ve özgürlüklerin genişlemesine, güçlenmesine emek veren gazetecilerimiz her türlü takdir ve teşekkürü hak etmektedir. Yorucu bir tempoyla toplumsal olaylardan afetlere, terörden savaşa, yangının, acının içinde zamanla yarışarak gelişmeleri haberleştirerek bizlere servis eden gazeteciler kamuoyu açısından çok önemli bir görev ifa etmektedir. Birçok basın emekçisi yaralanmakta hatta canından olmaktadır. Dünyanın birçok yerinde basın emekçileri başta sosyal güvence imkanları olmak üzere güvenli, sağlıklı çalışma imkanından yoksundur. Aldıkları ücret insanca yaşamlarını sağlama konusunda yetersizdir. Basın çalışanları için 10 Ocak'ta yapılan çalışma şartlarının düzeltilmesi temennilerde kalmasın. Hak ve özgürlüklerinizi, çalışmatamlarınızın iyileştirilmesini diliyoruz. Mesai kavramı olmaksızın gece gündüz çalışan basın emekçilerinin gününü kutluyoruz" dedi.

"SİZLERİ HEP YANIMIZDA GÖRDÜK"

Eğitim Bir Sen 1 Nolu Şube Başkanı Şaban Ceylan ise basın emekçilerini her zaman takdir ettiklerini ve yanlarında olduklarını söyleyerek, "Ülkemizin ve şehrimizin en önemli alanında eğitim hizmet alanında faaliyet gösteren bir sivil toplum yapısı olarak basının varlık sebebine uygun, insanların gelişimine uygun çalışmalarını ciddi manada takdirle karşılıyoruz, ciddi manada katkılarınızı görmekteyiz. Bundan dolayı hepinize ayrı ayrı teşekkür etmek istiyorum. Çünkü eğitim hizmet kolunda yetkili sendika başkanı olarak, yönetimimle beraber yapmış olduğum tüm çalışmalarda sizleri hep yanımızda görüyoruz. Biz buralarda sesimizi duyurabilen bu kabiliyetli insanlarla daha başarılı hizmetler yapabilmenin muradındayız" dedi.

"OLUMSUZLUKLARA KARŞI BİRLİKTELİĞİMİZ DAİM OLMALIDIR"

Eğitim Bir Sen camiası için de önemli bir gün olduğunu dile getiren Başkan Ceylan, "Bugün bizim için son derece özel bir gün ayrıca Mehmet Akif İnan rahmetlinin tam 22 yıl önce 5 Ocak'ta vefatının yıl dönümü. Ayrıca kurucumuz olduğu için kendisini hayırla yad ediyoruz. Medeniyetimizin geçmişten beri oluşturduğu bakiyeleri gelecek dönem inşasında bir şuur olarak görme azmindeyiz. Kuruluş felsefemizin temelinde bu vardır. Bunu, bugün becerebildiğimizanda biz gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Ayaklarımıza takılanlar oluyor, akıllarımızı karıştıranlar oluyor, şeytani bir takım çalışmalar içerisinde olanlar oluyor. Bu, dünyanın bir gerçeği olarak biz bunla hep mücadele ediyoruz. Bu devletin şuan ki; adını siyasi koyalım, bürokrasi koyalım sivil toplum yapısı olarak koyalım, hepsinin birbiriyle uyumlu çalışmak mecburiyeti vardır. Bu konuda hiç kimse birbirine gol atmaya çalışmasın diye düşünüyoruz. Bütün siyasetçileri, bürokratik yapılanmalara, görevlerine son derece ciddiyetle yapmaya davet ediyoruz. Bu konuda bütün sivil toplum yapılanmalarını ciddi bir hizmet üretme felsefesiyle çalışmaya davet ediyoruz. Dün ki olumsuzlukların bugünlere taşınması yarınlara dair olumsuzluk planları yapılması oyunlarının tamamını çözme irademizitaya koyma ve mücadele etme irademizi hem siyasi, hem bürokratik hem de sivil tüm insiyatiflere bugüne has değil her güne has ifade etme iradesindeyiz. Genel Başkanımız Ali Yalçın Türkiye genelinde bunu ifade ederken bu ülkede kaybedeceğimiz hiçbir emek yoktur, bütün bunların biz mücadelesini verirken şehrimizde de bunun mücadelesini vermeye çalışıyoruz. Günler değişir, tarihler değişir, krizler gelir, gider, insanların geriye dönüp baktıkları zaman 3 ay önceki gündeme dair buradaki kimsenin söyleyebileceği hiçbir şey yok. Geçen haftaki gündemi de unuttuk, yarın ne gündemle karşılaşacağımızı bilmiyoruz. Ama ben 10 yıl önce de, 20 yıl önce de temel değerler üzerine, kardeşlik hukuku üzerine, merhamet, adalet duygum üzerine kurguladığım her şeyin mükafatını ben bu toplumdan alacağımı düşünüyorum. Bunu öğreten öğretmenlerimizin, Milli Eğitimdeki çabalarının asla boşa gitmediğini düşünüyorum. Bu alanlara ne kadar hizmet edilirse o kadar iyi olacağını düşünüyorum. Bu doğrultuda şehrimizde de ülkemizde de önemli çalışmalar var. Niye daha iyisini yapmıyoruz diye eleştiri mantığındayız. Bunun için de sivil toplumlarla işbirliğine, paydaşlık sıfatının cumhurbaşkanlığı sisteminin de bir gereği olduğunu, bunu her platformda ifade eden bir kişi olarak bugüne has bir kez daha ifade ediyorum ki Lütfen sağlarına sollarına baksınlar, memleketin tek sahibi olarak kendilerini görmesinler ki benden başka bu ülkeyi yönetecek, en doğruları söyleyecek adam yoktur diye bu mantıkta bir büyüklüktaya konulmasın. Bu, insanları birbirinden ayrıştırıcı bir kimlik oluyve bunun sonuçları daha toparlanamıyor. Çünkü bizim birbirimize güvenmekten, en önemli sermayemiz olan insanları yüceltmekten, onların çalışmalarına saygı duyum onları sisteme dahil etmekten başka natifimiz yok. O nedenle biz bu birlikteliğe ciddi manada ihtiyacımız olduğu günlerde ama ekonomik krizlerin, ama siyasi buhranların ama sağlık üzerinden yürütülen o olumsuz gündemli her gün ekranlarda gözüken veya reel manada hastanelerde görebildiğimiz kişilerintaya koyduğu olumsuzluklardan kurtulmak için gerekmektedir" şeklinde konuştu.

"ÖĞRENCİLER EĞİTİME YÖNELİK İSTEKSİZ"

Pandemi sürecinde öğrencilerin okul sevgisini unuttuğunu dillendiren Ceylan, "Okulları o kadar süre kapalı tuttuk ki çocuklarımızda artık eğitime dönük büyük isteksizlik oluştu. Bu olumsuzluğu her aile ferdi kendilerinde hissediyor. Bir barışık toplum oluşturma sevdasındaysak eğer öncelikle bu hastalıklarımızı ailelerden başlayarak bu sorunu çözmek zorundayız. Okullarda arkadaşlarımızın en çok zorlandığı alan olarak ben bunu ifade etmek istiyorum. Yani eğitimde ciddiyetsizlik oluşuyor. Eğitimdeki bu ciddiyetsizliği çocuklarımız başından savmamız gerekiyor. Önceden bir toplumun, bir kültürün onun ürettiği güzelliklerin içerisinde yaşardık. Şimdi daha çok ekonomik olumsuzlukların, paylaşamamazlıkların, dedikodu toplumu haline dönüşen bir yapının içerisinde yaşıyoruz. Bu konu bizi asla mutlu etmiyor. Onun için sevgiyi, merhameti içimizde geliştiren politikalara ihtiyacımız var.

" EN İYİSİNİ BAŞIMIZDAKİLER BİLMEZ, ÖNEMLİ OLAN BİRBİRİMİZİ DİNLEMEKTİR

Kendilerinden üst rütbedeki insanları bir tanrı mesafesinde görüp, bir alt rütbedekilere de köle olarak bakıp hiçbir değer vermeyen anlayışının bu dünyada yaşama hakkı olmaması gerektiğini söyleyen Ceylan, " Bunu sosyolojik bir eleştiri olarak kabul edelim. Bulunduğumuztamda en iyisini başımızdakiler bilir diye bir mantığı kabul etmiyorum. Hepimizin dinlenmesi gerektiğini o şekilde sisteme bir katkı sağlayacağını düşünüyorum. Yoksa bastırılmış kimlikler, görüşler, felsefelerle yarınlara gidemeyeceğiz. Kavgayı körükleyen yaklaşımları hastalıklı bir ruh olarak görmekte bu manada davranışlara da son derece dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

"HİÇ KİMSE KİMSEYİ DİNLEMEMİŞ"

Öğretmenlik meslek kanunun beklentilerin altında kaldığını belirten Başkan Ceylan, "Öğretmenlik meslek kanunu diye bir kanun var. Fi tarihinden beri konuşuyoruz. Hiçbir kıymeti harbiyesi olmadığını bugün meclise sevk edilen kanun taslağından görüyoruz. Hiç kimse kimseyi dinlememiş, anlamamış, yorumlamamış. Sizaya yıllardır eğitimcilerin beklediği yasayı son derece hafif temaslarla koyuyorsunuz. Bunu eleştirecek olan yetkili sendika olarak bizleriz. Bu kanunun eğitimciye de çocuğumuza da siyasi iradeye de faydası olsun istiyoruz. Dönemsel olarak ekonomik krizleri, toplu sözleşme süreçlerini, vergi indirimlerini konuşabiliriz. Fakat iktidarın mutfağında yer alan kişilerin bu konular üzerinde kapalı kalmaları maalesef yapmaya çalıştıkları iyi şeylerin bile doğru yorumlanmaması sonucunu doğuruyor. Biz her şeyi açık açık ifade ediyoruz. Yapılacak bütün hizmetlerinde açık seçik ifade edilmesi gerektiğini, algı oyunlarına gerek olmadığını düşünüyoruz" dedi.

EĞİTİM BİR SEN PROJELERİNE DEVAM EDİYOR

41 mısra 41 çizgi resim sergisinin sergilenmeye devam edeceğini söyleyen Başkan Ceylan, Bir Bilenle Bilge Nesil projesine de devam edeceklerini kaydederek, il genelinde tüm liselerde öğretmenlerin gözetiminde özel olarak seçilen 3 kitabı okutma sürecine başladıklarını söyledi.