İyot, bulunduğu ortamdan etkilenerek kayba uğradığından koyu renkli bir kapta, karanlık ve serin bir yerde saklanmalıdır. İyot eksikliği, tiroit bezinin normalden daha az hormon üretmesine neden olabilir ve bu da kilo artışı, yavaş metabolizma, soğuk duyarlılığı ve uyku sorunları gibi sorunlara neden olabilir” dedi.


VM Medical Park Samsun Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Sena Pekşen, "1-7 Haziran İyot Yetersizliği Hastalıklarının Önlenmesi Haftası" dolayısıyla iyot tüketimi konusunda açıklamalarda bulundu. İyodun, vücut tarafından kullanılan bir mineral olduğunu dile getiren Dyt. Pekşen, “Beyin ve tiroit glandi fonksiyonları için önemlidir. İyot eksikliği, tiroit bezinin normalden daha az hormon üretmesine neden olabilir ve bu da kilo artışı, yavaş metabolizma, soğuk duyarlılığı ve uyku sorunları gibi sorunlara neden olabilir. İyot eksikliği sonucunda birçok zihinsel gerilik ortaya çıkabilir ve dünyada önlenebilir zihinsel geriliklerin başlıca nedeni iyot eksikliğidir. Hamilelik ve bebeklik döneminde iyot eksikliği kalıcı hastalıklara da yol açabilir” diye konuştu.



"Işık geçirmeyen tuzluklar tercih edilmeli"


İyotlu tuz kullanmanın iyot eksikliğinin önüne geçmede en önemli adım olduğunu vurgulayan Dyt. Pekşen, şu bilgileri paylaştı:


“Cam tuzluklar yerine ışık geçirmeyen tuzluklar tercih edilmelidir. İyot, bulunduğu ortamdan etkilenerek kayba uğradığından koyu renkli bir kapta, karanlık ve serin bir yerde saklanmalıdır. Hayvansal ürünlerde bulunan iyot, hayvanların diyetine bağlı olarak değişir. İyotlu hayvan yemlerinin kullanılması, yumurta ve sütün iyot içeriğini artırır. Sebze ve tahıllarda bulunan iyodun miktarı ise bu ürünlerin yetiştirildikleri toprakta bulunan iyoda bağlıdır. Yemeklere tuz katarken iyot kaybını önlemek adına, tuzu yemeği ocaktan almaya yakın atmak faydalı olacaktır. E vitamininden zengin beslenme, iyot emilimini artırır. Günde 1-2 yemek kaşığı kadar taze öğütülmüş keten tohumunu sebze yemeklerinize, salatalara ve çorbanıza yemek piştikten sonra ilave edip tüketmeye çalışın.”



"Sebze ve meyveleri mevsiminde ve taze tüketin"


Dyt. Sena Pekşen, “Tiroit fonksiyonlarını azaltan; beyaz lahana, kara lahana, karnabahar, brokoli, turp, Brüksel lahanası, hardal, soya fasulyesi, yer fıstığı gibi besinlerin aşırı tüketiminden kaçının. İyodun vücutta kullanımına engel olan guatrojenler, besinlerde doğal olarak bulunurlar ve pişirme ile guatrojenik etkiyi azaltacaktır. Deniz tuzlu sebzeler, soğan ve sarımsak, marul, lahana ve brokoli iyot ve diğer mineralleri içerebilir ve ayrıca anti-enflamatuar özelliklere sahiptir. Muz, portakal, çilek, greyfurt, incir, kivi, ananas gibi bazı meyveler de iyot barındırır" şeklinde konuştu.


İyodun en zengin olduğu besinler içerisinde de deniz ürünlerinin olduğunun altını çizen Dyt. Pekşen, “100 gram olan balıkta 30 mg iyot bulunmaktadır. Yüksek oranda iyotlu balıklar arasında ilk sıralarda ton balığı, mezgit, soğuk su ve derin deniz balıkları, karides gelmektedir. Bu yüzden mutlaka haftada en az 2 kez balık ve yağsız kırmızı et tüketin. İyot eksikliği nedeniyle yaşanan sağlık sorunlarının önüne geçebilmek için normal tuzlar iyotlu tuza çevrilmiştir. Yemeklerde ve masada kullanılan tuzu iyotlu tuzla değiştirmek günlük olarak almanız gereken iyodu fazlasıyla sağlayacaktır” diyerek sözlerini noktaladı.