(Haber: Mustafa Işık)

Türk mutfağının efsane sokak lezzetlerinden olan kokoreç artık yüksek fiyatlarıyla dikkat çekiyor. Hayvan kesimin azlığından dolayı ise fiyatlarda cep yakıyor. 1987’den Kokoreççi işi yapan Hamdi Özen, eskiden 5 yâda 6 kez üç şiş kokoreç dizerken günümüzde bu oranın düştüğünü belirtti. Yarım ekmek kokoreç 50 tam ekmek kokoreç 100 TL iken iyi bir kokorecin kesinlikle kuzu mumbarları ve bağırsağından yapılması gerektiğini söyledi.

 

“KOKORECİN PÜF NOKTASI TAZELİĞİDİR”

Kokoreççi Hamdi Özen, ’’Tokat'ta 1987’den beri kokoreç imalatçı yapıyoruz. Pazarımız İstanbul'du, kesim düşüklüğünden dolayı şu anda Tokat'ta kendimiz ürettiğimiz kokoreçi satıyoruz. Müşterilerimize hizmet ediyoruz. Satışlar şu anda yeni yeni canlanıyor yani. Halkımız yeni yeni duyuyor. Yeni yeni beğeniyor onun üzerine daha iyi yapmaya çalışıyoruz. Şu anda kokoreç Tokat'ta elli lira yarım ekmek ama kurtarmıyor. Dışarıya yani İstanbul, İzmir, Ankara'ya göre burası çok yani farklı. Bunun yapılması mezbahada başlıyor ilk temizlik, daha sonra imalatta şişin dibine gömlek yağı deriz onu vururuz. E Onun üzerine mumbar sararız. Onun üzerine de bağırsak sararız. Genelde Kuzu’yu tercih ediyoruz. Bir kokorecin püf noktası tazeliğidir. Lezzeti tazelikten gelir. Kuzu olmasından gelir yağlı oluyor birazda tabii. Eskiye nazaran şimdi o zamanları biz İstanbul'a pazarımız oluyordu. Günlük beş altı kez üç şiş kokoreç sarıyorduk İstanbul'a. Ama şu anda bizim memleketimizde kesimler düştü hayvan azlığından dolayı. Hayvan azlığından kesim düşüklüğünden dolayı! Kokorecin yanında ayran içilir, şalgam içilir. Esasında sade yenir, kekik, pul biber, kimyon atılır. Başka bir şeye gerek yok. Kokoreç kültürü öğlen saatlerinde başlamaz saat 17.00 gibi başlar. Gece sabah dörde kadar açığız.” şeklinde konuştu.