Emekli subay, güvenlik danışmanı ve yazar Mete Yarar, Osmanlı'nın Fransa, İngiltere, Portekiz ve İspanya gibi ülkelerin aksine hakimiyeti altına aldığı coğrafyalardaki insanları dil, din ve kültürel değişiklikler için zorlamadığını söyledi.


Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından geleneksel olarak düzenlenen "7. Tematik Kış Kampları" kapsamında "Gönül Coğrafyası Kampı" Samsun'da başladı. Kampın ilk misafiri Mete Yarar oldu. Yarar, memleketi Samsun'da Münevver Ayaşlı Kız Öğrenci Yurdu'nda düzenlenen etkinlikte 22 devletten uluslararası öğrencilere Türkiye ve gönül coğrafyası kavramını anlattı.



"Dünyada en fazla insanı yardım yapan ülke Türkiye'dir"


Türkiye'nin Osmanlı İmparatorluğu'ndan bu zamana kadar gönül coğrafyasındaki ülkelere yardım yaptığının altını çizen Mete Yarar, "Dünyada en fazla insanı yardım yapan ülke Türkiye'dir. Amerika, Çin ve 8 tane daha Türkiye ekonomisinden büyük ülke var. Onlar neden ön sıralarda değil de Türkiye en önde? 1923'te Türkiye Cumhuriyeti kuruluyor. Dünya Türkiye'ye farklı bir gözle bakıyor. Bu bakış açısıyla Türkiye'den yardım istiyorlar. Yeni kurulmuş bir ülkeden kimi zaman kültürel, askeri, ekonomik ve sanayi kalkınması ile ilgili kişiler istiyorlar. Bugün baktığınızda kurulmuş birçok ülkenin kuruluşunda Türkiye'nin katkıları var. Aradan 100 yıl geçti ve bu 100 yıllık ülke bugün dünyada en fazla insani yardım yapan ülke oldu. 6 milyar dolar civarında insani yardım yapıyoruz. O kadar zengin ülkenin içerisinde bunu yapan bir ülkeyiz. Sebebi de bulunduğumuz coğrafyalara gönül bağımızın olmasıdır. Türkiye tam da budur. Sizlerin gelip göremediğiniz ve bizim anlatamadığımız da budur. Bu gönül bağını sürdürebilmek için uğraşıyoruz" dedi.



"Osmanlı, emperyaldir ama emperyalist değildir, dil ve din zorlaması yapmamıştır"


Osmanlı'nın hakimiyet altına aldığı coğrafyaları asimile etme gibi bir tutum sergilemediğini de ifade eden Yarar, "Para her şey mi, tabii ki değil. Bulunduğunuz coğrafyalara baktığınızda eğitimden, kültüre, altyapıya kadar birçok alanda katkımız var. Afrika'daki ülkelerden gelen birçok öğrenci var burada. Osmanlı devleti emperyal bir devlettir ama hiç emperyalist olmamıştır. Osmanlı hiçbir ülkenin kültürel bağını değiştirmek için uğraşmamıştır. Örneğin biz gittiğimiz hiçbir coğrafyada Türkçe öğretmemişizdir. Türkçeyi dayatmamışız. Anadili değiştirmeye çalışmamışız. Dinini değiştirmeye de çalışmadık. Hangi coğrafyaya gitmişsek o coğrafyanın diline, dinine, kültürüne ve her şeyine saygı duymuşuzdur. Siz bunu çok kısa bir süre Fransız işgalinde kalmasına rağmen yapılan zalimlikleri biliyorsunuz. Fransızların dini ve dili zorlama bölümlerini biliyorsunuz. Biz böyle bir ülke değiliz. Olmadığımız için de devamında da böyle devam ediyoruz. Biz Türkiye olarak en büyük farklılığımız bu. Biz hiç kimseye hiçbir şeyi dayatmıyoruz. Bizimle beraber olacak tüm bağların gönüllü olmasını istiyoruz. Zorla, silahla, güçle, ezerek olmasını istemiyoruz" diye konuştu.


5 gün sürecek kamp hakkında bilgi veren Samsun Gençlik ve Spor İl Müdürü Feyzullah Dereci ise "Üniversite 1.dönemin sona ermesiyle birlikte bakanlığımız bu ara dönemde gençlerimizin zamanlarını iyi değerlendirebilmeleri için kış kampları düzenliyor. Yazın ayrı kışın ayrı kamp düzenleniyor. 15 farklı ilde 15 farklı temayla kamplarımız açılmıştır. Bize de gönül coğrafyamızın gençleri geldi. Yani Türkiye'de okuyan yabancı öğrencilerimiz bizlere geldi. Onları misafir ediyoruz. 20 ilden toplam 120 genç olarak bildirildi. Bu gençlerimizi şu anda kamplarımıza aldık. Kamp programı içerisinde farklı farklı etkinliklerimizi olacak. 1.gün Mete Yarar kampımıza geldi. Bu etkinliklerimiz her gün farklı farklı kişilerle güçlendirilecek" şeklinde konuştu.


Atakum Kaymakamı Kemal Yıldız'ın da katıldığı programda konuşmanın sonunda Mete Yarar'a 55 numaralı Samsunspor forması hediye edildi.