Açıklama şöyle oldu;

“Yeterli ve dengeli beslenme; bireyin yaşına, cinsiyetine, özel durumuna ve fiziksel aktivitesine göre gerek duyduğu enerjiyi, besin öğelerini ve besin bileşenlerini besinlerle yeterince alması ve vücudunda kullanması olarak tanımlanır.

Bireyin sağlık durumu; onun genetik yapısı ile olduğu kadar, yaşı, cinsiyeti, beslenme durumu, yaşam şekli, sosyo-ekonomik, sosyo-kültürel ve psikolojik yapısı gibi birçok faktörle ilişkilidir. Beslenme durumu sağlığının temel belirleyicisidir.

Sağlık hizmeti üretimde önemli rol oynayan çalışanların sağlığı ve iş güvenliği; yaptıkları işe göre gerekli besinleri; miktar ve kalite olarak yeterince almaları ile mümkündür. İyi beslenemeyen çalışanların sağlığı bozulmakta, iş kazası riski artmakta, üretim, verimlilik ve performansları önemli ölçüde azalmaktadır. Genellikle evinde de yeterince beslenemeyen sağlık ve sosyal hizmet emekçileri uzun saatler ve artan iş yükü koşullarında işyerindede iyi beslenemediklerinde yukarıda belirtilen durumlarla karşı karşıya gelmektedir

Yukarıda açıklamaya çalıştığımız nedenlerle sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin iş yerlerinde yeterli ve dengeli beslenmesi en temel çalışma haklarından olmasına rağmen bu hakları yıllarda gasp edilmiş ve pandemi döneminde de yeterli ve dengeli beslenme olanakları tamamen ortadan kalkmıştır. Yetersiz ve dengesiz beslenme bir halk sağlığı sorunudur ve sendikamız bu konuyu bu nedenle oldukça önemsemektedir.

Günlerdir kamu sağlık kurumlarında, ihaleyi alan şirketlerin daha fazla kar elde etmek için yemekleri; hijyen kurallarına uyulmadan, dengeli ve yeterli beslenmeyi karşılaşmaktan uzak ve niteliksiz çıkarttığını haykırıyoruz. Diyarbakır şubemizin yemek boykotuna silahlı saldırı olayı daha sıcakken şimdide Tokat'ta Gaziosmanpaşa Üniversite Hastanesinde yüzlerce sağlık emekçisi, hasta ve refakatçi öğlen yemeğinden zehirlendi. Yemek hizmetleri kamusal bir şekilde kadrolu güvenceli çalışan ve işin ehli emekçiler eliyle verilmelidir. Yemek ihtiyacımızın yandaşlara rant sağlama amacıyla ihaleler ile peşkeş çekilmesini kabul etmiyoruz. Artık yeter! Sağlık emekçileri ve hastalarımızın sağlığı ile oynamayın.

07 10 2022 tarihinde Gop Üniversite Hastanesi öğle yemeğinde çıkan yemekten dolayı birçok emekçi çalışma arkadaşımız ve hasta yakını zehirlenmiştir. Zehirlenen sağlık emekçilerinin birçoğu yemek yemeyen arkadaşları tarafından çalıştıkları birimlerde tedavi edilmiştir. Sonrasında sağlıklarını hiçe sayarak hizmete devam etmişlerdir. Buda tekrar bize göstermiştir ki tüm Üniversite hastanelerinde olduğu gibi Gop Üniversite hastanesi de eksik personelle çalışmaktadır. Bazı emekçi arkadaşlarımıza ise yatış verilmiştir. Serviste tedavileri devam etmektedir. Bu basit bir iş kazası yada basit bir zehirlenme değildir tamamen ihmal denetleme ve işin ehline verilmemesinin getirdiği bir sonuçtur. Sağlık emekçilerinin hayatı bu kadar basit olmamalıdır. Burada yemeklerin yapıldığı yer malzeme saklama koşulları kullanılan malzemenin kalitesi son kullanma tarihleri sebep olmuş olabilir. En kısa zamanda bu konunun aydınlığa kavuşacağını ve SES Sendikası olarak takipçisi olacağız. Gop Üniversitesi Hastanesi’nde çalışan tüm sağlık emekçilerimize geçmiş olsun acil şifalar dilerim.

1. Toplu iş sözleşmeleri çerçevesinde “iş yerinde verilen yemekler çalışanların çalıştıkları işe göre gereksinme duydukları enerjinin yarısını karşılayacak yeterlilikte olmalıdır” kuralına uygun düzenlenmelidir.

2. Çalışanlara işyerinde sağlanması gereken bu enerjinin tamamını içeren yemekler / yiyecekler tek bir öğünde (genellikle öğle yemeğinde) sunulmamalıdır.

3. Kaliteli beslenme koşullarının sağlanması için;

Miktarda yeterlilik, çeşitlilik, öğün sayısı ve öğünlere dağılımda denge, yüksek sübjektif kalite / tüketilebilirlilik kalitesi, yüksek besin değeri korunumu, yüksek hijyenik kalitenin sağlanmasına yönelik düzenlemeler yapılmalıdır.

4. Gerek işyerinde gerekse iş dışında işçilerin sağlık riskleri ve çalışma koşulları temel alınarak, yeterli ve dengeli beslenmelerini sağlayacak beslenme programları uygulanmalı, kaliteli, yeterli ve dengeli beslenme konusunda çalışanlar, çalışan temsilcileri ve iş yeri sendika temsilcilerinin görüş ve önerileri alınmalı ve konu ile ilgili eğitim sürecine dahil edilmelidirler.

5. İş yerlerinde çalışanların sağlığını ve beslenme durumunu bozan her türlü olumsuz çalışma koşulları düzeltilmeli, işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili gerekli her türlü önlem alınmalıdır.

6. Çalışanlara yönelik toplu beslenme hizmetinin her basamağında tüm işlemler kaliteli ve güvenilir olmalıdır; aksi halde besin zehirlenmeleri, işçilerin tatminsizliği/memnuniyetsizliği, toplu beslenme servisi çalışanlarının moral bozukluğu, çalışanların performanslarının düşmesi ve sonuçta o kuruluşun başarısızlığı kaçınılmazdır.

7. İş yerinde kaliteli beslenmenin sağlanabilmesi için, öğünlere dağılımı dengeli olmak koşuluyla, her gruptan, her çeşit besine gereksinme ölçüsünde yer verilmelidir. Çalışanların servis edilen yiyecek-içecekleri tüketebilmesi için; yemekler iştah açıcı, hijyenik ve sübjektif kalitesi yüksek olacak biçimde üretilmeli ve sunulmalıdır.

Çok şey istemiyoruz aslında, hak ettiğimizi değeri, kaliteli yeterli ve dengeli beslenmeyi istiyoruz.  Yani en temel biyolojik ihtiyacımızın karşılanmasını istiyor ve bu konudaki ısrarımızdan ve mücadelemizden vazgeçmiyoruz. “