Yusuf Günaydın, meme kanserinin artık kronik bir hastalık haline gelmeye başladığını söyledi.
Meme kanseri en sık görülen kanser hastalıklarının başında yer alıyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından 2004 yılından bu yana meme kanserinde erken teşhisin önemi ve meme kanseri farkındalığının vurgulanması amacıyla 1-31 Ekim Ayı Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı olarak belirlendi. Medicana Intarnational Samsun Hastanesi, meme kanserinde farkındalık oluşturmak amacıyla hastane girişinde stant kurarak, vatandaşları bilgilendirdi.
“Meme kanseri kronik bir hastalık haline gelmeye başladı”
Kanser türleri arasında yer alan meme kanserinin kronikleşmeye başladığına dikkat çeken Yusuf Günaydın, “Meme kanseri günümüzde büyük öneme sahip bir hastalık türüdür. Erken tanı durumunda tedavi olanaklarımızın artması, tedavisinde başarı sağladığımız bir hastalık türüdür. Bu nedenle farkındalığın çok büyük bir önemi olduğunu düşünüyoruz. Erken tarama yöntemlerinde artık daha etkin bir şekilde artış olması, bizim tedavide başarı olanaklarımızı arttırıyor. Ayrıca günümüzde ileri evre meme kanserinde bile, geliştirilen tedavi yöntemleri ile başarı oranımız artmış durumdadır. Bu nedenle meme kanseri hem dünyada hem de ülkemizde en sık görülen kanser türü olması sebebiyle tanı ve tedavideki başarılar nedeniyle farkındalığın çok büyük bir önemi olduğunu düşünüyoruz. Ülkemizde son yıllarda Ekim ayı farkındalık ayı olarak değerlendirilmekte. Toplumumuzun bu konuda bilinçli olması, sağlık hizmetlerine ulaşabiliyor olmaları da elimizi güçlendiren bir durumdur. Meme kanseri artık günümüzde kronik bir hastalık haline gelmeye başladı. İlerleyen yıllarda teknoloji ve bilimin gelişmesi ile birlikte biz bu hastalığı da bir diyabet hastalığı gibi, hipertansiyon gibi kronik bir hastalık haline getireceğiz. Yine de erken evrede yakalamak adına başarı oranımızı arttırdığı için erken tarama yöntemlerini kullanarak bilinçli bir toplumla birlikte başarı oranımız arttığı için erken tanı ve tarama yöntemlerini kullanarak başarıya daha fazla ulaşabiliyoruz. Ülkemizde son yıllarda bu yönde çok büyük gelişmeler var. Biz de sağlık çalışanları olarak katkı sağlamak istiyoruz” dedi.
Tedavi yöntemleri hakkında da bilgi veren Uzm. Dr. Yusuf Günaydın, “Tedavi yöntemlerini cerrahi, radyoterapi ve sistemik tedavi başlıkları altında ifade edebiliriz. Sistemik tedavi konusunda günümüzde erken dönemde de geç dönemde de yeni tedavi yöntemlerimiz vardır. Bundan 15-20 yıl önce sadece standart kemoterapi yöntemlerimiz vardı. Fakat son yıllarda meme kanserine karşı biyolojik ajanlar vardır. Meme kanserini kronik hastalık haline getiren etkenlerden birisi de bu durumdur. Son yıllarda tamamen yok eden ilaçlar da üretilmeye başladı. Evet, tam olarak hastalığı vücuttan atamıyoruz belki ama uzun yıllar hastalıksız ya da hastalığı sabit tutabildiğimiz dönemler oluşmaktadır. Bu konuda da toplumun bize doktorlara ve bilime güvenmesi gerekiyor. Hala ülkemizde kanser ismini duyunca ümitlerini yitiren ve tedaviyi reddeden hasta gruplarımız var. Özellikle meme kanserinde bunun mutlaka yanlış olduğunu ve tedavi için bizlere kesinlikle başvurmalarını belirtiyoruz” diye konuştu.
Opr. Dr. Ocak: “Erken teşhis ile memeyi kurtarabiliyoruz”
Erken teşhis ile hastalığın silinebildiğine dikkat çeken Genel Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Özlem Karaca Ocak ise, “Erken teşhisle meme kanserini kurtarabiliyoruz. Artık erken teşhisle hayatı kurtardığımız gibi memeyi de kurtarabiliyoruz. Eğer ki meme kanserini biz erken teşhis edebilirsek, çok daha zorlu yollara girmeden bu hastalığı hayatımızdan silebiliyoruz. Bunu kendimiz de her ay meme muayenesi yaparak engelleyebiliriz. Meme dokusunda fark ettiğiniz en ufak bir değişiklik olduğunda mutlaka hekiminize başvurun. Meme kanserinde erken teşhis, düzenli tarama programları ile mümkündür. 50 yaşın üzerindeysek mutlaka yılda 1 kez mamografi tarama programlarına katılın. Meme kanseri artık tüm dünyada çok yaygın bir şekilde görülmektedir. Bu kadar yaygın görülen bir kanser türünü erken teşhis ile hayatı kurtarabiliyorsak lütfen kendinizi ihmal etmeyin. Erken teşhis hayat kurtarır” şeklinde konuştu.
