Haber- Seda Batur

Tokat’ta hem tarla ve serada üretim yapan hem de tarım ürünleri marketi işleten Emrah Altun, şehrimizde çiftçilerin yaşadığı sorunlara dikkat çekti. Üretici Altun gazetemize yaptığı değerlendirmede, sulama probleminden, pazar sorununa, mısır ekili alanların artmasından, yaş sebzedeki düşüşe birçok konuya değindi.

Kendi tecrübelerinin yanı sıra şehirde tarım yapan birçok insanın da tecrübelerine şahitlik ettiklerini ve bu doğrultuda sorunları daha iyi görebildiklerini kaydeden Emrah Altun, “Biz pencerenin hem bu tarafında hem o tarafında olan bir firmayız. Yaptığımız asıl iş Tokat çiftçisine bir nevi destek olmakla alakalı iken aynı zamanda üretim tarafında da yer aldığımız için pencerenin hem o tarafından hem bu tarafından bakma imkanına sahibiz” dedi.

“MISIR ÇİFTÇİYE KAZANDIRDI FAKAT SU VE TOPRAK VERİMİNİ AZALTTI”

Geçtiğimiz yıllarda Tokat’ta ciddi anlamda marka değeri kazanmış ürünler arasında yer alan yaş sebze ve meyvenin günümüz şartlarında bazı nedenlerden ötürü geri planda kaldığını aktaran Üretici Emrah Altun, “İşçilik maliyetlerinin fazla olması, genç nüfusun büyük şehirlere göç etmesiyle, tarlada toprakla uğraşacak kesimin azalması gibi nedenler çiftçiyi, üretimi biraz daha kolay olan tarla grubu ürünlere yöneltti. Son yıllarda tarla grubunda ön plana çıkan mısır ise satış rakamları anlamında çiftçinin yüzünü güldürdü. Kazova gibi Türkiye'de verimi tescilli, üst düzey bir ovaya sahipken bu ovayı çok daha farklı kullanabilecek durumdayken, güncel şartlar nedeniyle Tokat çiftçisi birazcık daha kendisini garanti altına almak adına mısıra yöneldi. Tabiri caizse Tokat'ta dağ-taş mısır oldu. Bu durum insanlar açısından baktığınız zaman kazanç elde edebilme anlamında iyi bir gelir kapısı gibi gözükse de, Tokat'ın verimli topraklarının gelecek yıllara taşınması açısından verim kaybına sebebiyet verebilir. Çünkü mısır bol su isteyen bir bitki. Tokat'ta son yıllarda kuraklık konuları çok fazla gündemde ve ilimizde genellikle mısır sulama işlemi vahşi sulama yöntemleriyle yapılıyor. Yani karıklarından salınarak sulama yapıldığı için çok yoğun bir şekilde su sarfiyatı söz konusu” diye konuştu.

“SULAMAMAK DEMEK, BİTKİNİN ÖLÜMÜ DEMEK”

Kış ve bahar döneminde yeterli yağışların gerçekleştiğine ve barajların yeterli doluluk oranına sahip olmasına ilişkin yapılan açıklamaları anımsatan Altun, bazı tarım alanlarına getirilen sulama kısıtlaması ile ilgili “Sezon öncesinde Devlet Su İşleri yetkililerinin yapmış olduğu birçok açıklama var. Barajlarda Tokat tarımında kullanılabilecek yeterli miktarda su olduğu söylenmesine rağmen bugün geldiğimiz noktada Ağustos ayının ortasında bazı yerlere birkaç gün boyunca su verilemeyeceği yönünde bir takım açıklamalar duyuyoruz. Olayı sadece mısır olarak düşünmemek lazım. Serada, arazide meyve-sebzesi olan insanlar da var. Bu mahsullerin birkaç gün sulanmaması demek, ürün kaybına, verim kaybına neden olması hatta bitkilerinin tamamen ölüp yok olması anlamına gelebilir” ifadelerini kullandı.

“YENİDEN YAŞ SEBZEYE DÖNÜLECEĞİNE İNANIYORUM”

Bugünün şartlarında mısır gözde bir ürün çeşidi gibi gözükse de önümüzdeki yıllarda Tokat'ta yeniden yaş sebzeye dönüşün başlayacağına inandığını aktaran Altun, “Sulamaya dair sıkıntılar günbegün ortaya çıktıkça devlet yoluyla buna birtakım kısıtlamalar getirilebileceği yönünde duyumlar alıyoruz. Bu noktada da yeniden yaş sebzeye dönüş olabilir. Böyle olması şehrimiz açısından da çok daha hayırlı olur. Tokat verimli arazileri, verimli ovaları ile meşhur bir ilimiz. Bundan 20 sene öncesinde Tokat domatesine ithafen festivaller yapılırken günümüzde insanların kendi bahçesinde bile domates, biber, salatalık yetiştiremediği, tamamen hazıra yöneldiği günleri görmekteyiz. Bizlerin gönlünden geçen yeniden yaş sebze üretimi ile eski, neşeli, güzel günlerin gelmesi. Bunun için de yerel idarecilerimizin, siyasetçilerimizin, kamu kurumlarının birtakım desteklenen yönlendirmelerine ihtiyaç var” şeklinde konuştu.

“PAZAR BULMA KONUSUNDA AMASYA GİBİ OLAMADIK”

Üretime katma değer kazandıran en önemli adımlardan birinin de üretilen ürün için pazar bulabilmek olduğuna dikkat çeken Altun, “Pazar sorunu ortadan kalkması lazım. Bu en büyük sorunlardan biri, ürettiğini değerinde satamamak… Üretici ürününü değerinde satamadığı zaman, emeklerinin karşılığını göremediği zaman hevesi kaçıyor ve bir sonraki sefere risk almaya imtina ediyor. Özellikle seracılık anlamında yakın komşumuz Amasya çok ciddi başarılar elde etmişken Tokat neden bu pastadan pay alamasın? Sonuçta Amasya ile Tokat arasında bir saatlik mesafe var. Oraya gelen tüccar Tokat'a da gelebilir, Tokat'tan domates alabilir, biber alabilir. Ama baktığımız zaman Amasya ürünlerini günler, haftalar öncesinden, nereye, ne kadardan pazarlayacağını bilirken, Tokat üreticisi ürettiği ürünü hale götürüp teslim ettiği anda bile kaç liraya satılacağını bilemiyor” dedi.

ODALAR VE BORSALARA ÇAĞRI

Günümüzde maliyetlerin çok yüksek olduğunu hatırlatan Altun, odalar ve borsalar aracılığıyla ülke ve bölge ortalaması verilerinin, günlük rakamların, taban ve tavan fiyatlandırmalarının üreticilere iletilmesini ve ürünlerin değerinde satılmasının sağlanmasını önerdi.