(Haber-Foto: Mustafa Işık)

28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimlerine iki gün kala hem ülke siyasetinde hem de ilimizde seçim hareketliliği yaşanıyor. Hafta içerisinde Zafer Partisi Cumhurbaşkanlığı seçiminin 2’inci turunda Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceklerini açıklamıştı. İl Başkanı Av. Mehmet Ekicier’in istifasının ardından Zafer Partisi Tokat İl Başkanlığına getirilen Merkez İlçe Başkanı Sefa İpekli, gazetemize değerlendirmelerde bulundu. Başkan İpekli, “seçim dönemine girdik. Zorlu bir süreçten geçtik, yeni kurulmuş bir parti olmanın neticesinde devletten destek alamadığımız için seçim çalışmalarımız biraz maddi yokluklarla geçti. Ama buna rağmen güzel bir başarı elde ettiğimizi düşünüyoruz. Parti üyelerimiz, yönetimdeki arkadaşlarımızı gece gündüz çalıştık. Vekil adayımız da aynı şekilde. Geceleri sabahlara kadar broşürler dağıttık, arabaların camlarına, evli apartman girişlerine. Sabah kaldığımız yerden çalışmalara devam ettik. Esnaf gezileri, insanlarla iç içe olmaya çalıştık. Herkese ulaşmaya çalıştık neticede ulaştığımızı da düşünüyoruz. İyi bir sonuç aldık. Türkiye genelinde beklediğimiz olmadı ama Tokat'ta beklediğimize yakın bir sonuç aldık. Çünkü Tokat'ın genel yapısını az çok bilirsiniz. Burada isimlerden önce partiler gelir. Her zaman öyledir. Burada AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi ve CHP hegemonyasını yıkmak çok zor bunlarla mücadele ettik. Ama aldığımız sonuçtan da memnunuz.” dedi.

“KENDİMİZE HİZMET EDENE DEĞİL İSMİ OLANI, GÜÇLÜ OLANI SEÇMEYE HER ZAMAN TERCİH EDİYORUZ”

Başkan Sefa İpekli Tokat’ta ki seçmen kitlesi hakkında görüş bildirdiği açıklamasında, “hep şey derler ya işte seçime kadar eleştiririm ama o oy pusulasını elime aldığım zaman ya atıyorum orada ampulü görünce başkasına veremem veya üç hilali görünce başkasına veremem. Yapısı var. Aslında biz millet olarak siyasette bu kadar iç içe olup da siyasetten bu kadar anlamayan başka bir millet yoktur. Çünkü biz kendimize hizmet edene değil ismi olanı, güçlü olanı seçmeye her zaman tercih ediyoruz. Bu konuda sıkıntılarımız var. Tokat'ın genel durumu da bu.” değerlendirmesinde bulundu.

“KENDİMİZİ ELEŞTİRMEK GEREKİRSE GEÇ KALDIK “

Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilleri seçimlerinde geç kaldıklarını ve baskın bir seçim olduğunu ifade eden Başkan İpekli,  “biz hep haziran seçimi olarak bekliyorduk. Ona göre planlar çiziyorduk. Sonra işte seçim mayısa alınacaktı, alınmayacaktı. Uzun birçoğu konuşuldu. Sonra Mayıs'ta seçim oldu. Aday adaylığı başvuruları, adaylar derken biraz geç kalmış olabiliriz. Bu konuda kendimizi eleştirmek gerekirse geç kaldık.” eleştirisinde bulundu.

“BİR İVME YAKALADIK, ZAFER PARTİSİ OLARAK”

Göreve yeni geldiklerini hatırlatan İpekli, “biz yeni yönetimi oluşturduk. Yeni, genç arkadaşlarımızdan oluşturduk. Yeni yönetimde şunu hedefliyoruz. Her zaman halkın içinde olmayı düşünüyoruz. Sürekli insanlarla birebir diyalog halinde olmayı etkinlikler yapmayı planlıyoruz. Çünkü bir ivme yakaladık, Zafer Partisi olarak. Bunu bu şekilde devam ettirmek istiyoruz. Aslında bunu seçim yatırımı değil de bizim yıllardır bu memlekette eleştirdiğimiz tek bir şey vardı. Burada siyasetçiler, seçim döneminden seçim dönemine ortaya çıkar. Seçim bittikten sonra kimseyi bulamazsınız. Biz bu algıyı yıkmak istiyoruz. Aslında bizim ilk günden beri hedefimiz buydu. Bu memleket için doğru olan neyse, doğru olanı gördüğümüz şey neyse, onu yapmaya çalışacağız. Bundan sonra da yüzümüzü sık sık göreceksiniz. Yaptığımız etkinliklerle esnaf ziyaretleriyle, STK ziyaretleriyle. Bu tanınırlığı unutturmak istemiyoruz biz daha.” şeklinde konuştu.

“TÜRK MİLLİYETÇİLERİNE BİR UMUT IŞIĞI OLDU, GENEL BAŞKANIMIZ ÜMİT ÖZDAĞ”

Ata İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Sinan Oğan’ın ve Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın destekleri hakkında da görüş beyan eden İl Başkanı İpekli, “Sinan Oğan’ın ne yapmaya çalıştığını açıkçası anlayamadık. Kararı bize de sürpriz oldu. Ümit Hoca'nın da çok attığı bir tweetle orada söylediği bir söz var. Dedi ki Sinan Oğan'ın kararı kendisini bağlar. Biz kendi kararımızı vereceğiz. Çünkü hiçbir zaman Zafer Partisi'nin adayı değildi, Ata ittifakı bileşenlerinin ortak Cumhurbaşkanı Adayıydı. Beraber bir yol yürüdük. Bu yolun sonunda bir ayrıma düştük. Bizim şartlarımız vardı. Seçimden sonra da iki taraf içinde, hem Cumhur İttifakı hem de Millet İttifakı için, şartnamelerimiz vardı, şartlarımız vardı. Anayasanın ilk dört maddesine dokunulmayacak dedik. 66 maddeye dokunulmayacak dedik. FETÖ, PKK, PYD, İŞİD gibi terör örgütleriyle mücadele edilecek dedik. Terörle ilişkisi olan kişilerle dirsek temasında olanlar bizim kapımıza gelmesin dedik. Aslında biz seçime girmeden önce söylemiştik. İlk seçimimizdi ve bizi Millet İttifakı da Cumhur İttifakı da görmezden geliyordu. Bilmem kaç oyunuz var diye. Buna rağmen, bugün %2,5 bir oyumuz var. Sinan Oğan’ın da %5’lik bir oy var. Biz bu oyla hepsini dize getirdik. Bu oy oranları beklentilerimizi karşılamasa da bu bile bizim ne kadar doğru bir yol izlediğimizin kanıtıdır. Çünkü bugün bizi görmezden gelen Kılıçdaroğlu Genel Merkezimize geldi. Beraber mutabakat metnini müsaade imzaladılar, açıkladılar. Tabii bu bizim için başarıdır. Biz seçime girmeden önce de şunu söyledik. Biz artık Türk milliyetçilerinin sessiz kalmasına, oyunun dışında kalmasını istemiyoruz. Türk milliyetçilerine bir umut ışığı oldu, Genel Başkanımız Ümit Özdağ. Onun yoluna devam ediyoruz.” diye konuştu.

“TERÖR ÖRGÜTLERİYLE DÜŞMANLIK YAPARIZ, DÜŞMANLIKTAN BAŞKA BİR ŞEY YAPAMAYIZ”

Zafer Partisi Tokat İl Başkanı Sefa İpekli, “Kılıçdaroğlu'na kendi doğrultularımız, kendi çizgimiz doğrultusunda oy isteyeceğiz. Çünkü Bugün HDP'yle iş birliği yapıyorlar mıydı? Yapıyorlardı. Ama ne kadar yapıyorlardı? Onu da tam kestiremiyorum. Çünkü PKK üst yöneticileri açıklamalar yaptılar. Biz Kılıçdaroğlu'nu destekliyoruz diye. Fatih Altaylı'nın da bir yazısı vardı. Bugün görmüştüm. Bu ters psikoloji gibi geliyor. Çünkü PKK yöneticisi çıkıp da ben Kılıçdaroğlu'nu destekliyorum diye bir mesaj söylerse bilir ki Kılıçdaroğlu oy alamaz. Hem bu konular hakkında da değişik düşüncelerimiz var. Ben PKK'nın veya HDP'nin Kılıçdaroğlu'na tam desteklediğini düşünmüyorum. Yüzde onluk bir oyları var. Adamlar bu oylarla kendilerini kilit sistemine getirdi, HDP. Ama ben bu yüzde on oy, yüzde onu birden Kılıçdaroğlu'na oy verdi diyemem. Bunun en az yüzde üçü, yüzde dördü, yine Erdoğan'da kalmıştır. Biz doğrularımızı söyledik. Yapmak istediğimiz şeyleri söyledik. Biz HDP'yle iş birliği zaten yapamayız. HDP bizle iş birliği yapmaz. Biz HDP'yle düşmanlık yaparız.  Terör örgütleriyle düşmanlık yaparız, düşmanlıktan başka bir şey yapamayız.” açıklamasında bulundu.