5 Aralık Perşembe akşamı gerçekleşen programda, Sinan Yağmur, Hz. Mevlana ve Şems-i Tebrizî’nin hikayesi üzerinden tasavvufun insana kattığı derin anlamları sade bir üslupla aktardı. Sevgi, hoşgörü ve anlayış gibi kavramlara vurgu yapan Yağmur, “Bir insanı tanımak için onu dinlemek, bir kitap gibi okumak gerekir. Sevgi ve nefret siparişle olmaz, insanlar bireysel özgürlükleriyle değerlendirilmelidir” dedi.  

Tokat Kadın Sanat ve Kültür Grubu Başkanı Hacer Doğan, konuşmasında grup arkadaşları Semra Genç’in acısını paylaşarak, “Grup olarak biraz buruğuz. Grup arkadaşımız Semra Genç hanımefendi genç yaşta evladını ani bir kalp kriziyle kaybetti.  Arkadaşımıza başsağlığı diliyoruz, evladına Allah’tan rahmet diliyoruz.  Bizi kırmayıp programa icabet ettiğiniz için Sinan Yağmur  beyefendiye, bu muhabbet ikliminde bizi sizle bir araya getiren  Burhan Besler beyefendiye ve emek veren tüm yüreklere teşekkür ediyorum.” Dedi.   

"Anlamadan seviyor, sorgulamadan nefret ediyoruz"

Yağmur, toplumda yaygın olan ön yargıları eleştirerek, “Bugün sevdiğiniz biri yarın düşmanınız olabilir ya da tersi de yaşanabilir. Önemli olan dengeli bir yaklaşım ve karşılıklı anlayıştır. Mevlâna’nın dediği gibi, birbirimizle kavga etmek için bahaneler aramak yerine, birbirimizi anlamak için çareler aramalıyız” ifadelerini kullandı. 

 "Önyargılardan arınalım, insanları tanıyalım"

 Sinan Yağmur, insanları dış görünüşe göre yargılamanın yanlışlığını vurguladı. Yağmur, “Ruhsal olarak estetiğe kurban olduğumuz bu dönemde insanları dış görünüşlerine bakarak yargılamayalım.  Ön yargılı olmayalım, Bir insanı tanıyacaksanız, hüküm vereceksiniz, onu dinlemek onu kitap gibi okumak zorundasınız.    Bir başkasının sözleriyle değil, kendi yüreğinizle tanımanız lazım. Kendi yüreğinizle hüküm vermeniz lazım. Bana göre kötü olan bir insan, başkası için çok mükemmel bir insan olabilir. Onun için beni yönlendirme, bırak ben karar vereyim, seveceksem ben seveyim çünkü sevmenin ve nefretin siparişi olmaz. Annenizin sevmediği bir insanı siz sevebilirsiniz, eşinizin beğenmediği bir şeyi siz beğenebilirsiniz. Önemli olan bu beğenme gibi davranışlarda saygı ve anlayış içerisinde olmak lazım. Bir ailede dört tane kardeşin tuttuğu futbol takımları farklı, sevdikleri siyasi partiler farklı giyindikleri tarz farklı, renkler farklı. “Sen benim sevdiğim rengi sevmiyorsun, artık kardeşim değilsin” diyemezsin ki. Aynı ananın babanın çocuklarısın ve o nedenle bizde yer yeryüzünde hepimiz Allah'ın adeta çocuklarıyız, yaratılmışlar olarak hepimiz değişik renklerde yaratıldık, değişik coğrafyalarda yaratıldık.” Şeklinde konuştu. 

Tokat Temsilcileri Bursa Ekipleriyle Aynı Gün ve Aynı Saat Sahaya Çıkıyor Tokat Temsilcileri Bursa Ekipleriyle Aynı Gün ve Aynı Saat Sahaya Çıkıyor

"Değişim gelişimdir"

Ney dinletisi eşliğinde şiir okuyan Yağmur sonrasında yaptığı konuşmada,  tasavvufun bireylerin özgürlüğüne ve gelişimine vurgu yaptığını belirterek, 
Mevlâna’nın dediği gibi birbirinizle kavga etmek için bahaneler arayana kadar birbirinizi anlamak için  çareler arayın.  Bakalım o niye böyle yaptı? O gün gergin mi, bir cenaze haberi mi aldı, sıkıntı mı yaşadı? O kişi önceden böyle gergin değildi. O kişi hakikati bulduğu zaman değişti deniliyor, hayır o değişmedi. Gelişti, sen geride kaldın. Önceden senin kölendi ama o kendini buldu. Bazı insanların hal ve hareketleri eğer eskisi gibi değilse bilki sen geride kaldın o kendini geliştirdi. Dolayısıyla senin kölen değil o. İsterse karı, koca, ana, baba evlat olsunlar, her birey bağımsızdır, özgürdür ve kimse kimsenin kölesi değildir. Çünkü tek doğduk, tek öleceğiz Rabb'imize sadece kendi gönlümüzle gideceğiz, o gönlün hesabını vereceğiz. O düşüncenin, o niyetin, o davranışın hesabını Allah'a vereceğiz.” Dedi. 

"Allah'ın sorgusunu kul yapamaz"

Sinan Yağmur, bireylerin dini inanç ve ibadetlerini sorgulamanın yalnızca Allah’a ait olduğunu hatırlatarak, “Allah'ın ahirette soracağı soruları siz dünyada kullarına soramazsınız.  Namaz kıldınız mı, oruç tuttunuz mu, sorma hakkın yok arkadaşım. Bunu Allah soracak.  Bir şeyi önce anlamak, dinlemek gerekir.  Biz anlamadan, dinlemeden, sormadan, soruşturmadan bir başkalarının deyişiyle seviyoruz. Sevgimizde sonsuz, nefretimizde sonsuz ama böyle olmaz bu yanlış. Bugün nefret ettiğin bir insan sana çok güzel bir dost olabilir yada çok sevdiğin bir insan yarın sana öyle bir kötülük yapar ki sevdiğine pişman olursun.  O nedenle severken, anlarken hep ortada olacağız. Bunu sağladığımız an huzur gelir. Bunu sağlayabilmek için de insan olduğumuzu bilmek gerekiyor.   Güvensizlik güvensizliği getirir. Birbirine güvenmeyenler evlenmesinler. Mertlik birbirimizden birşey saklamamaktır.” İfadelerini kullandı. 

Tokat’a özgü yazma hediye edildi

Etkinlikte, Tokat Kadın Sanat ve Kültür Grubu Başkanı Hacer Doğan, yazar Sinan Yağmur’a Tokat’a özgü bir yazma hediye ederek teşekkürlerini sundu. 

Kitapseverlere şiir ve imza

Yazar Sinan Yağmur, programın sonunda kitaplarını okurları için imzaladı.  
 

Editör: Elvan Mert