7 Haziran seçimleri geldi dayandı. Siyasi çalışmalar da hızını arttırdı.

Geçtiğimiz 10 gün içinde önce Kemal Kılıçtaroğlu, sonra Devlet Bahçeli, perşembe günü de Başbakan Davutoğlu ilimize geldiler.

Şehir belki bir siyasi coşku yaşıyor ama, sosyal ve yaşamsal yönden işkence çekiyor.

Mitinglerin olduğu gün şehir merkezine girişler kontrol altına alınıyor, trafik yön değişiyor, trafikte sıkıntılar yaşanıyor.

Ama perşembe günündeki trafik resmen bir işkenceydi. Sabahın 7’den akşamın 8,30’na kadar şehire girişler araç trafiğine kapalı hemde tüm yollar.

Bir şehir halkı 15 saat zorunlu yaşama sürükleniyor.

Perşembe gününki trafik rezaletini anlatmaya kalemin gücü yetmez onu yaşanlar bilir.

Etkililer ve yetkililerin bu sıkıntıdan hiç haberi yoktur. Çünkü onlara bütün yollar açıktır.

Ancak, o gün, trafikte görev alan polislere bir sorarlarsa nelerle karşılaştıklarını onlar anlatabilirler.

Allah aşkına bir şehrin esnafını, 15 saat işinden etmeye, bir şehrin halkına 15 saat pranga vurmaya kimin hakkı var.

Bir büfe sahibine sudan başka bir şey satmayacaksın talimatı verme yetkisini kim nereden alıyor?

50 -60 yıl önce Bayburt’a Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası gelmiş konser vermiş. Konser bittiğinde bayburtlara sormuşlar nasıl buldunuz diye.

Bayburtlu, ‘Bayburt Bayburt olalı böyle bir işkence görmedi’ demiş.

Bende Tokat Tokat olalı perşembe günki gibi bir işkence görmemiştir diyorum.

Bu işkence ileriki yıllarda daha değişik boyutlarda sürer. Bunun önlemi hemen acilen Tokat’a şehir dışında bir miting alanı oluşturmaktır.

Mitingleri, gösterileri Cumhuriyet Meydanı’nda yapma zorunluluğu yoktur.

Her kes gitsin gösterilen alanda ne yapacaksa yapsın.

İlgililerden bu konuya duyarlı olmalarını bekliyor, Allah Tokat’a 21 Mayıs 2015 Perşembe günki gibi bir işkenceyi bir daha yaşatmasın diyorum.