Görevde olduğunuz 2 yılı aşkın süredir Tokat’ta bazı şeylere el attınız. Şehrin çehresinde değişiklikler yapma çabasına girdiniz. Hatta “yazık oldu şu geçen 10 yıla” diyebileceğimiz durumlar oldu.

Halkın arasına girdiniz sosyal yönünüzü ayakta tutmaya çalıştınız.

Tokat, hizmete hemen görüntü veren bir şehir değil.

Tokat artık Tokat’a sığmıyor. Tokat için uzun ölçekli projeler ve çağdaş yaşama yönelik yatırımlar gerekli.

Bir şehrin görüntüsü, içindeki insanların yaşam düzeylerinin yüksekliği ile ölçülür.

Bu ekonomik olur, bu sosyal olur, bu kültürel olur ve de huzur içinde yaşamla olur.

Ekonomik, Sosyal ve Kültürel yaşama katkınız az olabilir, ama huzurlu yaşamak uygulamalarınızla çok yakından ilgilidir.

Çok net ve kıvırtmadan söylersek, Tokat’ta huzurlu yaşam yoktur, sevgili başkan.

Yolu sokağı tam anlamıyla işgal altında, trafiği hercümerç.

Bu çok dile getirildi basında zaman zaman. Bu konuda bende sizin zamanız dahil en az beş kere yazı yazdım.

Yok be başkan… Hiç kimse tınmaor…

Maddi güçle siyasi güç hepsini bastırıyor.

Adam kaldırıma dükkanı boşaltıyor, asfalta da bir iki metre derinlikli plastik kazıklar vidalıyor.

Bir çok iş yerinin önü bu kazıklarla parsellenmiş.

Bu yetkiyi, hak gasp etme gücünü kimden nereden alıyor bu aymazlar.

Hemen söyleyim…

Sizden başkan bey, sizden.

Üç buçuk oya satıyorsunuz bizi.

Sakın olaki haktan hukuktan söz etmeyin. “Esnaf” sözcüğünü kirleten, çıkarına kullanan bu yozlara yobazlara bizi satanlara, bir çift sözümüz olur.

Dik durun, göründüğünüz gibi olun.

Ürkek korkak iki zabıta gönderip “bunları buradan kaldırın” uyarıları çoktan geride kaldı.
Bu şehrin helede trafiği bir “ucube” sürüsünün elinde. Hem motosikletle hem çeyrek asırlık araçlarla egzoz çığırtması yapan magandaların elindeyiz.

Bunlar kural tanımazlığın dozunu artırarak sürdürmektedirler.

Etkililerden ve yetkililerden başta siz olmak üzere bir dileğim var. Allah rızası kul hakkı için Hızırhane Caddesi ve yan sokaklarından günde üç kere geçin.

Meydan Camii yöresinde şöyle bir durup yöreyi gözetleyin. Kendinizi binbir rezaletin içinde bulursunuz.

Yaşananları ve uygulananları görünce dudağınız uçuklar, Tokat’lının nelerle boğuştuğunu izlersiniz.

Şehrin göbeğindeki bilmem kaç yıldızlı otelimize üç turist, beş sporcu, yarım politikacı gelince yollarımız kapalı.

Söylenen doğru ise meşhur otelimiz kendi otoparkını kiraya veriyor gelen kafilelerde bizim yolları kapatıyor.

Kelin hangi perçeminden tutalım başkan bey?

Yüreği azgında adam arıyoruz. Yozluğa, aymazlığa, kuralsızlığa, insan hakkı işgallerine karşı koyup halkının yanında yer alacak olan.

İstiyoruz ki bu siz olasınız. Eğer siz olamıyorsanız bildiğiniz yerde böyle biri varsa bizi bilgilendirin. Biz o’na gidelim derdimizi yanalım.

Bundan üç sene kadar önceydi. Tokat’a devlet ne zaman gelecek diye yazmıştım.

Sahi, bilginiz varmı? başkan bey. Ne zaman gelecek?

Bu gidişle “ölme eşeğim ölme, yonca bitsinde yersin” mi diyeceğiz.

Vuslat yine mi bir başka bahara kaldı?

Sevgiler sayın başkan..