Memur ve emekli zamları açıklandı. Dağ yine fare doğurdu. Zaten benimde değişik bir beklentim yoktu.

Ben hükümete kızmıyorum. O programını uyguluyor.

Sözüm sendika yöneticilerine de değil. Onlar bir şeylerin peşinde. Onuda koparıyorlar. Ya müdür oluyorlar, ya başkanı oluyorlar, ya çocuklarına iş buluyorlar. Çıkarcılık yağını kısbetlerine sürüyorlar. Bir yerinden kendi kandillerine yağ damlatıyorlar.

Maaşlara zam görüşmeleri başlayınca bir “perdah” atıyorlar bir çakıyorlar bir gürlüyorlar, çok sert tartışmalar yapıyorlar! Falan falan… Varıyoha geliyoha. Sonra ne oluyor, konu hükümetin dediği yerde düğümleniyor.

Şimdi kendimize soralım. Bana fayda getiren bir şekil almamışsa, benim hakkım korunmamışsa, benim gurumla oynanmış, enflasyon üstümde gezmiş beni ezmiş ise, vuslat yine gelecek bahara kalmışsa, bu yıllardır böyle oluyorsa, bu sendikada benim ne işim var?

Sendika yöneticileri gerçekten adam gibi adamsalar, ciddi tavırlı bir sendikaysalar, aradığını orada bulamıyorlarsa başka yöntemler uygularlar.

Grev yapar, boykot yapar, sokağa iner, alması gerekeni alıncaya kadar çırpınır didinir.

Bunlar ne yaptılar, bir “saman alevi” parlaması yaptılar kendileri alacaklarını aldılar basına yansıyanı kadarıyla, kimi milletvekilliği, kimi genel müdürlük, kimi daire başkanlığı vb. çıkar zarflarını ceplerine koydular, hükümetin dediği yere de kuzu kuzu imzalarını attılar.

Seni yine %3’e %4’e kul ettiler.

Daha doğrusu seni adamdan saymadılar. Sana insan gibi yaşama hakkını yine vermediler.

Sana “Veli Leyli’nin katırı, ne yüklesen götürü” dediler.

Verilenle yetinmeyi kader saydın.

Şu ülkede kimler neler götürüyor, ama sen hakkını bile alamıyorsun

Azcık kendine gel. Hiç olmazsa seni kullanan, senin sırtından geçinen sendikalara kafanı kaldır at üyeliklerini üzerlerine “başını yesin sizin üyeliğiniz” de. Hiç olmazsa vicdanını satılmışlıktan kurtar.

Sendikasız yaşarsan şanından mı düşersin. Oyunu, git kime vereceksen ver. Ama sırtında asalak taşıma.

Efendim sabahlara kadar pazarlık yapılmış, sert tartışmalar olmuş, sonra ne olmuş? Ankara oyun havası

“Ne zaman sarhoş oldun kaldıramıyon kolları” ne zaman teslim oldun demiyeceğim. Sen zaten teslimdin şovunu yapıyordun. Çok görmem, her zaman ki huyun.

Birkaç kez yazdım. Yine yeri geldi.

Cenap Şehabettin diyorki “Hey gidi koyun sürüsü. Hem kurdu besler, hem çobanı, hem de çoban köpeğini”