Eğitim, ülkelerin geleceğinin tasarımıdır.
Her ülke varmak istediği yeri hedef alır ve eğitimini ona göre yönlendirir.
Ulu Önder Atatürk Türkiye Cumhuriyeti halkının yönünü ve yolunu 1924te belirlemiş Türk Milletinin yeteneği ve kesin kararı uygarlık yolunda, durmadan, yılmadan ilerlemektir.
1925te Biz, dünya uygarlık ailesi içinde bulunuyoruz. Uygarlığın bütün gereklerini uygulayacağız demiştir.
Cumhuriyet, %7lik bir okur yazarlık almıştı, Osmanlıdan. Eğitimin tek elden bir bütünlük içinde yapılmasını sağlamak içinde tevhid-i tedrisad kanunu çıkarılmıştı. 1961 anayasası da 55. maddesiyle bu kanunu korumaya almıştı.
Atatürkün ve Cumhuriyetin temel ilkesi müspet ilimdir. Çağdaş dünya ile ancak bu yoldan gidilerek yarışılabilinir.
Okulların açılmasına yakın milli eğitimde müfredat değişikliğine gidildi.
Yeni müfredat verdiği görüntü ile çağdaşlığın çok ötesinde bir yola çıkmış. Atatürkün dışlanması, cumhuriyet ilkelerinden uzaklaşılması bir yana, ilim ve bilim yok sayılmış.
Lise din kültürü ve ahlak kitabında boşanma hakkı erkeğe aittır. Küçük yaşta evlilik gelenektir. Demekle kadın hakkı ortadan kaldırılmıştır.
Atatürkü YOK saymaya kalkışan aymazlar, şunu iyi bilmelidir ki, Atatürk dünya milletlerinin hatta insanlığın beyin defterinde yerini almıştır.
Atatürk hakkında yazılan çizilenlerden söz etmeyeceğim. Daha 15 gün kadar önce Irak lideri bizim bir Atatürkümüz yok, bize bir Atatürk gerek dedi. Bu söz Atatürkü dışlama yozluğunun içinde olanlara çok şey anlatır. Eğer anlayabilirlerse.
Okullar açılırken bir çok sorunu da yanında getirdi.
Bunlardan en çok tartışılanı da TEOG sınavlarının kaldırılması.
Eğitim bir ulusun beynidir. Akciğeridir, kalbidir.
Bunlar bir vücudun en hassas üç organıdır. Bu üç organ ne kadar hassas ve üzerinde oynanılması ne kadar dikkat isterse eğitimde öyledir.
Onunla çok sık oynanmaz, Eğitim üzerinde bir değişiklik yapılacaksa bu, bir kişinin üç kişinin kararı ile olmaz. Kaldıki Türk Milli Eğitiminin kuramsallığı ve kuralları vardır.
Onun en yüce divanı Milli Eğitim Şurası vardır. Ondan sonra gelen Talim Terbiye Kurulu vardır. Ondan sonrada uygulayıcısı Milli Eğitim Bakanlığı vardır.
Eğitimde yapılacak köklü değişikler milli eğitim şurasında tartışılır, alınan karar talim terbiye kuruluna gider. Talim Terbiye Kurulu o kararı uygulanır hale sokar ve bakanlığa gönderir. Bakanlıkta uygulamasına öyle başlar.
Oldu bitti maşallah, damat olur inşallah havasıyla aldığınız kararlar size alel acale bastırdığınız kitaplardan daha çok sayfa yırttır. Bozayı karikatüründe olduğu gibi.
TEOGun kaldırılmasının altında yatan nedir acaba?
Öğrencileri tay yarışı sınavlarından kurtarmak mı? Keşke öyle olsa. Bekleyip göreceğiz.
Bir kere daha söylüyorum. Ayarını bozduğunuz kantar, bir gün sizi de tartar
Eğitimin ayarı ile oynamayın. Ha Diyeceksiniz ki şuan ki ayar nasıl? Var mı ki nasıllığını tartışalım.
İstanbul Tabip Odası Başkanı Selçuk Erez diyor ki, Genç doktorlarımızın çoğunun eğitimi yetersiz.
Üst düzey bir hukuk adamı diyor ki, hakimler eksik bilgiyle görev alıyorlar, yetersizler
Ordu pilotunu Pakistandan istiyor. Ya eğitim?.. Dünya sıralamasında nal topluyoruz.
İşte ordu, işte yargı, işte eğitim. Tut kelin perçeminden.
Yeni eğitim yılımız öğretmenlerimize ve öğrencilerimize hayırlı olsun. Olsun da; bu sistemle bu gidişle tan yeri ağaracağa benzemiyor.