MİLLİ KÜTÜPHANEDE BULUNAN 1940 TARİHLİ TOKAT ÇOCUK ESİRGEME KURUMU NEŞRİYATI 23 NİSAN DERGİSİ VE TOKAT SÜT DAMLASI/SÜT PINARI ÜZERİNE

Birinci Dünya Savaşı sonrası ilan edilen 30 Ekim 1918 Mondros Ateşkes Antlaşması hükümlerince Anadolu'nun büyük bir bölümü İtilaf kuvvetlerince işgal edilmeye başlanmıştı. Bu işgaller daha sonra Osmanlı Devleti'nin başşehri İstanbul'da (13 Kasım 1918'de ilki ve 16 Mart 1920 tarihinde de ikincisi başladı. Bitip tükenmeyen bir savaş, göçler, cepheler ve sonrasında ortada kalan şehit aileleri ve çocukları memlekette apayrı bir drama sahne oluyordu. Ortaya çıkan bu hazin tabloya kurulmuş yabancı ve milli yardım kuruluşları kayıtsız kalmadı. Biz bu yazımızda o zor yıllarda Anadolu'da faaliyet gösteren Himaye-i Etfal Cemiyeti'nin kuruluşu ve sonrasından bahsetmeye çalışacağız.

 

Himaye-i Etfal Cemiyeti

İstanbul Himaye-i Etfal Cemiyeti Birinci Dünya Savaşı yıllarında 11 Ağustos 1917 tarihinde çocukları korumak amacıyla kuruldu.

Buna benzer bir yapılanma olarak kabul edeceğimiz Fransız Kızılhaçı Kadınlar Cemiyeti, İstanbul'da işgal yıllarında yoksul ve yardıma muhtaç Türk çocuklarının süt ihtiyacı ve bakımı için "Süt Damlası – küçük çocuklar için muayenehanesi" adlı bir Çocuk Bakım Yurdu kurdu. Millî Mücadelenin kazanılıp Cumhuriyetin ilan edilmesinden sonra Nisan 1924'te Fransızlar bu cemiyetin bünyesindeki Süt Damlasını Himaye-i Etfal Cemiyeti'ne bağışladı.

İstanbul'dan sonra 30 Haziran 1921'de Ankara'da daha sonra Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu adını alan Himaye-i Etfal Cemiyeti adıyla kuruldu. Birinci Dünya Savaşı ve onu izleyen bir süre çetin ve acılarla dolu savaşların doğurduğu yıkımlarda uzak olmak üzere şehit çocukları ile bakıma muhtaç diğer çocukların korunması için kurulan cemiyetin kurucuları arasında çok sayıda milletvekili vardı. 1921 yılında 10 şube, 1925'te Tokat dahil 52 vilayette şube açılmıştı. Bu sayı 1930'da 479'a, 1935'te 612 şubeye ulaşmıştı. Cemiyetin gelirlerini aidatlar, rozet satışları, kumbaralar, kartlar, çiçek satışları, balolar, piyango, müsamere, pullar, lüks telgraf kağıtları, bağışlar, kurban derileri, fitreler ve diğer etkinliklerden elde edilen paralar oluşturuyordu.

Cemiyet, Cumhuriyetin ilk yıllarında şehit çocuklarının sayısının on dört binden fazla olduğu bir ortamda cephede ve cephe gerilerinden toplanıp kafile kafile Ankara'ya gönderilen kimsesiz çocukların himayesi ile işe başladı. Cemiyet, devletin ve halkın yardımları açısından kısa sürede bütünleştiği kuvvetli bir sosyal yardım kuruluşu haline geldi.

1921 yılında Ankara'da kurulan Himaye-i Etfal (Çocuk Esirgeme Kurumu) çalışmaları içinde süt damlası projesi başlattı. Başlangıcında teknik ve sağlık açısından mevcut imkanlarla uygulanan bu proje zamanla geliştirildi. 1927 yılında Avrupa'dan ağzı lastikli, yaylı tıpalı özel şişeler getirilip sütler bu şişelerde annelere dağıtıldı. 1927'den itibaren tüm çocuklara parasız sağlıklı pastörize şişe süt dağıtımına başlandı.

Aynı yıl Himaye-i Etfal Cemiyeti tarafından 23 Nisan Çocuk Bayramı olarak kabul edildi. 23 Nisan 1921'de Mecliste Hakimiyet-i Milliye Bayramı olarak kabul edilmiştir. 23 Nisan 1923'teki kutlama programına Atatürk de katılmış ve bayramın aynı zamanda Çocuk Bayramı olarak da kutlanmasını istemiştir.

1927 yılında önce 23 Nisan "Çocuk Günü" ve "Çocuk Bayramı" gibi kavramlarla açılmış, ilk kapsamlı Çocuk Bayramı kutlamalarına 23 Nisan 1927 yılında başlanmıştır. Çocuk Bayramı, Mustafa Kemal Paşa ve hükümetin de desteğiyle 1929 yılında Çocuk Haftası adıyla yedi güne çıkarılarak, kutlamalardaki aktif görev Türk Ocaklarına verilmiştir.

1925 tarihli Nizamname Ankara Himaye-i Etfal Cemiyeti, Nizamname-i Esasi başlığını taşıyan 68 maddelik 30 Haziran 1921 tarihli ilk Nizamnameyi yayınlamış, bunu 1925 tarihli Nizamname takip etmiştir.

1925 tarihli Nizamnamenin 2. maddesinde şu amaçlara yönelik olarak:

  • Muakkas süt dağıtma yerleri oluşturulmalı.
  • Fakir ve hasta çocukların tedavilerine yardım.
  • Doğumlarda müracaat edenlere yardım.
  • Fakir çocuklara gıda ve malzeme vermek suretiyle yardım gibi önemli maddeler yer almıştır.

Atatürk'ün Yurt Gezisi Raporu 17 Kasım 1930 - 6 Ocak 1931 tarihleri arasında birinci, 26 Ocak - 2 Mart 1931 tarihleri arasında ikinci yurt gezisine çıkan Mustafa Kemal, 21 Kasım 1930 tarihinde de Tokat'a gelmiştir. İnceleme gezisi sonrası hazırlattığı raporda, yeterli miktarda süt damlası, doğum evleri, çocuk yuvaları ve kreşler açılması gerektiğini belirtmiştir.

Himaye-i Etfal Cemiyeti'nin 1933 yılı itibarıyla kurulan 9 Süt Damlası içinde Tokat'ta yer almaktadır. Ayrıca yeni açılan 28 Aşhane arasında Tokat'ta bulunmaktadır. 11 Şefkat Yurdu'ndan biri de Tokat'tır. Bu hayırsever cemiyet 1934 yılında Çocuk Esirgeme Kurumu adını almış ve 1937 yılında kamu yararına çalışan cemiyet olarak kabul edilmiştir.

Tokat'taki Çalışmalar Tokat'ta bu alandaki çalışmalar özellikle 1924-1925 yılları arasında bir yıl kadar görev yapan Vali Mehmet Rahmi Gökçe (1885-1977) zamanında başarıyla yürütülmeye başlandı. Savaş sonrası sağlıklı kuşaklar yetiştirmek için annelere pastörize süt dağıtımı, muayene ve tedaviyi amaçlayan hizmetler, şu anda belediye binasının arkasında bulunan iki katlı ahşap bir binada gerçekleştirildi. Fukara annelere ve çocuklarına süt dağıtmak üzere Çocuk Esirgeme Kurumu Süt Damlası olarak tesis edilen yerde hizmetler uzun süreli olmamış, daha sonra Belediye Tabipliği olarak 1970'li yıllara kadar halk sağlığı alanında hizmet vermiştir. Halk bu binayı daha çok "Süt Damlası" adıyla anmıştır.

Arşivimizde bulunan 1926 tarihli bir fotoğrafta: "20 Nisan 1926 Tokat öksüzlerinin Salih Beyzade Mehmet Efendi'ye hatıra-i minnet ve şükran" ifadeleri ile birlikte dönemin valisi Kadri Bey (Üçok), Belediye Başkanı Hacı Ali Bey (Yağcıoğlu), Kolordu Komutanı Naci Tınaz Paşa, Salih Beyzade Mehmet Efendi (Bekçioğlu), İmam Kuzuluoğlu Ömer Efendi, öğretmen ve öğrenciler bulunmaktadır.

1923-1927 yılları arasında Tokat'ta görev yapan Kolordu Komutanı Naci Tınaz Paşa (1882-1964), Himaye-i Etfal Cemiyeti Başkanı olarak bu hizmetlere öncülük etmiştir. 16 Kasım 1927'de Milli Savunma Müsteşarlığı'na atanan Naci Tınaz Paşa, yaptığı hizmetlerle kendini çok sevdirdiği için Tokat Belediyesi tarafından "Tokat Hemşeriliği Mazbatası" ile onurlandırılmıştır.

Bizim çocukluğumuzda bu tabiplikte devlet adamlarımızdan Rıza Akdemir'in eşi olan Dr. Nermin Yıldız (Akdemir-1930-2009), Dr. Necmettin Öncül ve halk arasında Sünnetçi Taci adıyla bilinen Sağlık Memuru Tacettin Günaydın (1928-2011) görev yapıyordu. Yıkılan bu binanın yerinde şu anda Tokat Belediyesi Hizmet Binası bulunmaktadır. Halk arasında süt dağıtımı yapılan bu binanın önündeki çocuk parkının bulunduğu bölgeye de "Süt Damlası" adı verilmiştir. Çocuklarla ilgili bazı sosyal etkinlikler, mülki ve mahalli yöneticilerin ve halkın katılımıyla burada gerçekleştirilmiştir.

Tokat İl merkezinde bulunan Hazine'ye ait binanın Tokat Himaye-i Etfal Cemiyeti'ne satılmasıyla ilgili bir belge Cumhurbaşkanlığı Arşivlerinde bulunmaktadır:

T.C. BAŞVEKALET KARARLAR DAİRESİ MÜDÜRLÜĞÜ

Karar Sayısı 2/16379

KARARNAME

Tokat Vilayeti merkezinde 62 ada ve 38 parsel numaralı, hazineye ait binanın İdare Heyeti tarafından takdir edilen 500 lira bedeli on senede ve on müsevi taksitle tahsil edilmek üzere mezkûr Çocuk Esirgeme Kurumuna satılması Maliye Vekillerinin 24.7.1941 tarih ve 3142/133/14688 sayılı tezkeresi ile yapılan teklifi üzerine 1080 Sayılı Kanun'un birinci maddesi hükmüne tevfiken İcra Vekilleri Heyeti tarafından 7 Ağustos 1941 tarihinde kabul edilmiştir.

Reisi Cumhur

İsmet İNÖNÜ

Baş.V                                 Ad.V.                                                  M.M.V             Da.V.             Ha.V

Erfik Saydam      Safyettin Menenmencioğlu          Saffet Arıkan          Fayik Öztrak     Şükrü Saracoğlu                                  

 

 Ma.V.                               Mf.V.                       Na.V.                      G.İ.V.                   Zir.V.            

 A.Fuat Ağralı                     H.Ali Yücel               Ali.Fuat Cebesoy       Raif Karadeniz      R. Muhlis  Erkmen

 

İk.V.                                 S.İ.M.V                      Ti.V.                      M.M.V.

H.Hüsnü Çakır                    A.Hulusi Alataş           Mümtaz Ökmen       C.Kerim İncedayı

TOKAT SÜT PINARI

Tokat’ta Süt Pınarı adı verilen ahşap binaya yakın Kırk Badallar denilen mahallin sol tarafında bulunan bir evin içinden halkın şifa verdiğine inanılan bir su akıyordu. Özellikle köylerde çocuk emzirmede sıkıntı yaşayan, sütü az olan kadınlar bu suya şifa için ya kendileri geliyorlar ya da gönderdikleri bir iç gömleği buraya gönderiyorlar burada dua edilen esvabın kendilerine gönderildiğinde şifa getiren inancı içindeydiler. Bazen de sipariş edilen ve küçük cam şişelere doldurulan su köylere gönderiliyordu. Ben de ilkokul yıllarımda annem Şerife Akar’la (1919-1993) o eve giderek özellikle Sivas Yıldız köyünden (Yıldız Beldesi) verilen siparişlerin yerine getirildiğine şahidim. Hatırladığım kadarıyla süt pınarı denilen bu eve de bir bağış, bahşiş bırakılıyordu genellikle.

FOLKLOR ARAŞTIRMACISI HAYRİYE DAŞKIN MELEK’İN ÇALIŞMASI

Folklor Araştırmacısı Hayriye Daşkın Melek Tokat Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünce 2022 yılında yayınlanan “Tokat Mahalle Yaşantısı ve Gelenekleri Bağlamında Oluşan Hikâyeler” adlı eserinde “Süt Damlası Mahalle Hikayesi “Başlıklı yazısında bu konuya değinir. Yeni doğum yapan kadınların sütü gelmediğinde ziyaret edilen bu yeri bir ocağın devamında Süt Tekkesi olarak nitelendirir. Sinan Alpoğlu ve Berra Peker’le görüşmesine dayanarak kısaca şu bilgileri aktarmaktadır.

“Tekkeye sütü olmayan kadınlar gelirdi. Büyükannem onlara su verir karşılığında gelenler ona istemese de hediyeler verirlerdi. Öncelikle bir tas suyu tekkenin başında içerler, yanlarına aldıkları suyu da evlerinde içmeye devam ederlerdi. Büyükannem bir tas suyu aldığında önce okur sonra sütü gelsin diye kadına içirirdi. Ama ne okuduğunu bize hiç söylemezdi. Tekkenin bulunduğu alanın temiz olması gerekiyordu. Büyükannem ben buraya temizlediğimde altın veriyorlar bana derdi. Bu su bizim evimizin mutfağından akardı.300 yıllık bir evdi burası. Sonradan yıkıldı ama su çıkmaya devam etti. Bizim aile de ocaklık kan yoluyla en büyük kız kimse ona geçmektedir. Sadece sütü gelmeyenler değil, göğüs ağrısı olanlar da suyu içmekte ve göğsüne sürerek şifa bulmaktadır.”

SÜT PINARI KONUSUNDA TUFAN ALPOĞLU İLE YAPILAN GÖRÜŞME

Tufan Alpoğlu Tokat 1961 doğumlu. Ailenin soyu Erzurum’a kadar dayanıyor. Baba Ahmet, Annesi Emine Hanım. Dedesi Topçam Turizm’in kurucularından Arabacı Kadir adıyla bilinen Abdulkadir Efendi (1933-2013), anneannesi Nazik Hanım’dır. Tokat Endüstri Meslek Lisesi /Teknik Lise mezunu Askerlik sonrası işe başladığı Tokat Sigara Fabrikasından 2008 yılında emekli olmuş. İşte bize anlattıkları:

“Ben Süt Pınarı denilen evde doğmuşum. Beşi erkek üçü kız sekiz kardeşiz. Bize göre adeta bir saray olan evimiz iki katlı gibiydi. Kırk Badallara bakan tarafta sırayla üç kapı, ucu çıkmaz tarafında çift kanatlı bir kapısı vardı. Birinci katta beş, ikinci katta da salona açılan beş oda bulunuyordu. Süt Pınarı birinci katta mutfakta idi. Pöhrenk dediğimiz borudan akan su önce taş bir kurnaya oradan da ikinci bir yuvarlak küçük taş sahana benzer kaba akardı. Mahallenin adı üç kez değişti. Süt Pınarı Mahallesi, Yeni Dabakhane-i Cedit Mahallesi ve Ali Paşa Mahallesi olarak. Şu anda evin yeri Gazi Paşa Sokak 1.Geçit olarak geçiyor. Anneanneme nedendir bilemiyorum Kadınge derlerdi.

Bu tarihi ev 1994 yılında harap olunca sıkıntı vermesin denilerek yıkıldı. Anneannemin vefatından sonra ocak annem Emine Hanım’a geçti ve onun vefatı ile de sona erdi. Anneannem “Buraya bir şey yapılamaz “derdi. Aynı sözleri çok tuhaftır ki annemden de duydum. Galiba o güzel insanların dedikleri doğru çıktı, otuz yıldır evin yeri boş arsa olarak duruyor.  

Yengem:”Ben her sabah altın buluyorum” Derdi. Bu söz üzerine olacak dedemin şoför muavini bir gün gizlice süt pınarını eşerken anneanneme yakalanmış. İsmi bizde mahfuz bu adam için bizlere: “Kırk günü geçmez görürsünüz ölür” Dedi. Hakikaten 38. günde bu define avcılığına niyetlenen zat ağzından yeşil sular akarak acılar içinde öldü.

Bir anımı da aktarayım Bundan tahminim 15 yıl önce resmi kıyafetli bir kişi aradı. “Mümkünse size ait olduğunu öğrendiğim Süt Pınarını görmek istiyorum. Bizim yıllar sonra bir çocuğumuz oldu ama eşimin sütü az geliyor, bebek doymuyor.” Dedi. “Ben de “Maalesef bahsettiğiniz Süt Pınarı yıkılan evin enkazı altında toprakla örtülü şimdi. Onu, bu durumda bulmamız oldukça zor “Deyince ertesi günü bir grup elemanla gelip toprağı taşıtarak âtıl vaziyette olan Süt Pınarını yeniden ortaya çıkardı. Sonrasında oradan su alıp gitti bir ay sonra da teşekkür ziyaretine geldi.

SÜHEYLA BENLİOĞLU’NUN ANLATTIKLARI

Süheyla Sözkesen Benlioğlu 1947 Tokat doğumlu. Gazi Osman Paşa Lisesi orta bölümünden mezun. Süt pınarı ile ilgili daha çok kayınvalidesi 1910 doğumlu Habibe Benlioğlu’nun kendisine aktardığı bilgilere dayanarak bize bilgi verdi. Süt Pınarı, Süt Çeşmesi’nin bulunduğu ev, ara sıra görüştüğümüz komşumuz sayılan Arabacı Kadirlere aitti. Eşi Nazik Hanım geçmişinden devam eden bir ocak mensubu olarak   burayla ilgileniyordu. Süt Pınarını ziyarete gelen sütü az olan anneler Nazik Hanım dua okur, pınardan akan sudan içerek şifa ararlardı. Süt Damlası ise şimdiki belediye hizmet binasının bulunduğu yerdeki birkaç doktorun ve bir sağlık memurunun görev yaptığı Belediye Tabipliğinin bulunduğu ahşap binaya halk arasında verilen yerdi. Büyüklerimizden duyduğumuz kadarıyla Cumhuriyetin ilanından sonra burada annelere ve çocuklara süt dağıtılmış, tedavileri yapılmış.

 “TOKAT 23 NİSAN 1940 “ADLI DERGİ

Ankara Milli Kütüphanede bulunan dergi Çocuk Esirgeme Kurumu Neşriyatından Sayı :1 Tokat 23 Nisan 1940 tarihini taşıyor. Kapakta bir kız ve bir erkek çocuğunun bayram kıyafetli fotoğrafları bulunuyor.20 sahifelik derginin basım yeri belirtilmemiş. Birinci sahifede Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk ve Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’ün resimleriyle birlikte 23 Nisan dolayısıyla halkın onlara olan minnet duygularını ifade eden kısa mesajlar yer alıyor.

Derginin 2.sahifesinde 23 Nisan’ın önemi ile ilgili bir yazı ve Tokat Eski İcra Müdürü A. Güreli’nin “23 Nisan” başlıklı bir şiiri bulunuyor.3.ve 4. Sahifede “Tokat’ta Çocuk Esirgeme Kurumu “başlığı ile kurumun faaliyetleri Hulusi Yetişkin imzasıyla anlatılıyor. Bu sahifede 1940-1945 yılları arasında görev yapan Tokat Valisi İzzettin Çağpar (1893-1952) ve kurumun başkanı eşi Aliye Çağpar’ın da bulunduğu Çocuk Esirgeme Kurumu Umumi Heyeti toplantısını ve kuruma bağışta bulunan parti Başkanı Ahmet Hanbek’i gösteren bir fotoğraf var.

Beşinci sahifeye kurumun idari heyetinde yer alan Başkan Aliye Çağpar, Asbaşkan Maarif Müdürü Fazıl Gönen, üye Ziraat Bankası Muhasebecisi Hulusi Yetişkin, üye Emekli Yarbay Tevfik Oran, üye Avukat Emin Bayav, üye Öğretmen Nazmiye Özgöneç, üye Öğretmen Emin Sözeri’nin fotoğrafları konulmuş. Aynı sahifede bayram günü 3 okulda 180 öğrenciye ziyafet verileceğine dair haber metni mevcut. 6. sahifede Öğretmen Korkut Aras’ın “Çocuk Haftası ve Çocuk “başlıklı yazısı,7. sahifede Muhsin Şahin’in “23 Nisan “başlıklı bir şiiri yer alırken aynı sahifeye kuruma büyük hizmeti geçen yedek üye Düriye Bayav’ın fotoğrafı konulmuş.

Sekizinci sahifede Neriman Bilgiç’e ait “Çocuk Bir Cihandır” yazısı, dokuzuncu ve onuncu sahifede Behiye Ayadenk’in “Kadınlarımız İçin En Zevkli Vazife Çocuk Esirgeme Kurumu İle Alakadar Olmaktır” yazısı ile Eski İcra Memuru A. Güreli’nin” Karneler Verilince “ başlıklı mizah yüklü şiiri var.11. sahifede Bekir Döken’e ait” 23 Nisan 1920-23 Nisan 1940” başlıklı yazısı,12. sahifede  Binnaz Abla imzasıyla “Türk Çocuğunun Mümtaz Karakteri “yazısı yer alırken 13.sahifede “Düşünceler” başlığı altında kuruma nasıl faydalı olunacağına dair bazı öneriler sıralanmış.

Derginin 14. sahifesinde “1940 Senesi İki Devrede İftihar Listesine Giren Çalışkanlar” başlığında 3’ü kız 12’ si erkek 15 öğrencinin isimleri yazılmış. O yıllarda Tokat’ta lise olmadığına göre Tokat Ortaokulu öğrencileri olmalılar. Bunlar: Ferruh Olgaç, Süreyya Buzluklu, Muammer İspirli, Vehbi Güncü, Yusuf Arslan, Bayram Uğurlu, Şeref Serbes, Nimet Karagöl, Ferihan Yoğurçuoğlu, Muzaffer Alpdoğan, Turan Salur, Sabri Yağmur, Fahri Tolga, Kemal Güncü, Ömer Bilgen.

15.sahifede” Çocuk Esirgeme Kurumumuzun Çocuklarımız Hakkında Derpiş Eylediği Yardımlar “15 madde halinde yer alırken aynı sahifede kuruma bağışta bulunan benim de bazılarını sağlıklarında tanıma imkânı bulduğum 14 hayırseverin; İbrahim Yoğurtçuoğlu, Cevdet Erek, Memet Ardahanlı, Mustafa İspirli, Tüccar Kadir, Ömer Aşır, Halil Bekçi, İbrahim Dağdelen, Nizamettin Tezer, Nuri Peri, Uncu Tahsin ve Ortağı, Ziraat Bankası Müdürü Ahmet Hanbek, PTT Müdürü Kenan’ın isimleri bulunuyor.

Derginin 16. sahifesinde “23 Nisan 1940 Çocuk Haftası Programı “Çocuk Esirgeme Kurumu Başkanı Aliye Çağpar imzasıyla 12 madde halinde yer alıyor. Bu programda ilgimi çeken bazı maddeleri aynen buraya aktarıyorum:

Madde 6: Okullar dairesince tespit edilen sıraya göre resmi geçit yapacaklardır. Merasimi müteakip talebe murahhasları valiyi, komutanı, maarif müdürünü, belediye ve sıhhat müdürünü ziyaret ederek isteklerini bildireceklerdir.

Madde 7: Aynı gün saat 12.00’ de İbni Kemal, Gazi Osman Paşa ve Ülkü İlkokullarında kurumun himaye ettiği çocuklara kurum tarafından ziyafet verilecektir.

Madde 8: 24 Nisan Çarşamba günü tam 13.30’da Cumhuriyet İlkokulu bahçesinde jimnastik müsameresi verilecektir.

Madde 9: 24 Nisan Çarşamba günü saat 16.00 ‘da 27 Nisan Cumartesi günü da saat 15.00’de çocuklara meccanen sinema gösterilecektir.

Madde 12: Törenin tertip ve intizamını Ortaokul Yar Direktörü İsmail Boysan, Vilayet İlk Tedrisat Müfettişi Fikret Özgönenç ve Emniyet müdürlüğünce seçilecek bir komiser idare edecektir.

 Derginin 17.sahifesi boş iken 18.sahifede “Yurddaş “başlığı altında Çocuk Esirgeme Kurumuna vatandaşların dikkati çekiliyor. Derginin 19. sahifesi de boş olarak görülüyor. Arka kapakta da herhangi bir yazı ya da fotoğraf yer almıyor.

Kaynaklar: Hayriye Daşkın Melek, Halime Özgür: Tokat Mahalle Yaşantısı ve Gelenekleri Bağlamında Oluşan Hikayeler, Tokat Valiliği, Kültür ve Turizm Müdürlüğü,2022

Tokat 23 Nisan Dergisi, Çocuk Esirgeme Kurumu Neşriyatından Sayı: 1, Milli Kütüphane, Ankara

Burhan Günesen, Bir Asırda Anılarıyla Tokat Simalar, Ofset 2000 Matbaası Tokat

Ferit Acunsal, Gerçeklerin Diliyle Tokat, Tanin Basımevi, İstanbul 1947

Melih Yardımcı Arşivi

Hasan Akar, Cumhuriyet Döneminde Tokat Valileri, Berikan Yayınevi, 2018, Ankara

Hasan Akar, Cumhuriyet Döneminde Tokat Belediye Başkanları (Yayına hazır eser)

Elif Akdemir Arşivi

Dr. Makbule Sarıkaya, Cumhuriyet Türkiye’sinin İlk Çocuk Bayramı, A.Ü Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, Sayı: 34, Erzurum 2007

Mücahit Özçelik,23 Nisan Çocuk Bayramı Ortaya Çıkan ve 1922-1929 Yılları Arasında 23 Nisan Kutlamaları, Erciyes Ün. Edebiyat Fak. Akademik Bakış, cilt: 5 sayı: 9,2011