İstanbul Sözleşmesi 2011 yılında TBMM'de yapılan oylamada oy birliği ile kabul edilmiş bir sözleşmeydi.

Kadınlarımızın can ve mal güvenliğini korumak amaçlı kabul edilmiş bir sözleşmeydi. Çıkarılacak yasa ve düzenlemelerde dikkate alınması, uyulması gerekiyordu.

Geçen hafta sonu Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle, Türkiye sözleşmeden çekildiğini açıkladı.

TBMM'de oy birliği ile kabul edilmiş bir sözleşmeden tek bir kişinin kararıyla çıkılabilmiş olmasını değerli hukukçularımız eleştiriyor.

Egemenlik haklarının, TBMM yerine tek imzalı kararnameyle baypas edilmesidir.

Ülkemizde kadın cinayetleri cinsel istismarların olabildiğince çoğalması, birçok cinayetin de imam nikahlı (resmi nikahlı olmayanlar) tarafından işlenir olması çok düşündürücüdür.

Resmi nikah olmadan, dini nikahı kılıf yaparak, çok eşliliğe davetiyedir. Küçük yaşta evliliğe zemin hazırlamaktır.

Bakın TV'lerin haberlerine, yasal boşluklardan yararlanan kötü niyetli kimselerin,taokul, lise çağlarındaki kızlarımıza nasıl tuzaklar kurduklarını, evlenme vaadiyle kaçırdıklarını sonra da değişik tür kötü yollara zorladıklarını, yetkililerimiz görmezler duymazlar mı? Ulusal kanallardaki sahte gelin vurgunlarını seyredeni olmaz mı? Bu konuda çeteleşmeler de TVlerde açılanmıymu?

Bir de Avrupa'daki ülkelerde kadın cinayetleri bizden fazla, açıklamasını rahatlıkla yapabiliyorlar. Ayıptır, günahtır, yapmayın bunu.

Güzel ülkemizin geçmişini hiç araştırmazlar, ülkemizde kadın cinayetlerinin nereden nereye geldiğini açıklamaya yürekleri yoktur.

Kötü uygulamalarda Avrupa ülkelerini örnek gösterebilen sayın yetkilileralardaki asgari ücretten bahsetmezler. Ayrıca Avrupalının doğalgazı bizden ucuza yaktığını da açıklama cesareti göstermezler.

Yüce dinimiz ve Cenab-ı Allah'ın emirlerinde "Bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş gibidir." emrini hatırlamazlar.

Koruma kararı verilmiş kadınlarımız canından oluyor.

Uzaklaştırma kararını alan kadınlarımız yine eşleri sayılan caniler tarafından öldürülebiliyor.

Yasalar cinayetleri önlemede yetersiz kalıyor.

Bir zamanlar gündem olmuştu. İdam cezası belirli suçlara geri gelsin diye. Aldatmaca ve uyutmadır bunlar.

Elbet gün gelecek bu kötü uygulamalar son bulacaktır.

Kadınlarımız, kızlarımız yaşananlardan ve yaşatılanlardan dersler çıkarıp zamanı geldiğinde cevaplarını verecektir.

Kadın cinayetlerinin cinsel istismarların yok edileceği güzel günlere doğru.

Sevgi ve saygılarımla...