Ülkemizdeki sığınmacılar, düzensiz göçmenler konusunda kurum yetkililerinin birbiriyle çelişen açıklamaları, düzenli bir kaydın yapılmadığını gösteriyor.

Dün Tv haberlerinde İstanbul’da 523 düzensiz göçmenin yakalandığı, sınır dışı edilecekleri açıklanıyor.

Ülkemize elini kolunu sallayarak girmiş olan yabancılar, İstanbul’a gökten zembille mi indiler? Açıklamalar yapılırken şeffaf olunmalı. Bu yabancılar Afganistan’dan ülkemize Doğu sınırlarımızı kullanarak girdikleri gerçek. Gerçekte bunlar İstanbul’a büyük şehirlerimize nasıl rahatlıkla gelirler?

İçişleri Bakanlığının açıklaması beyanatları bir gerçeği daha ortaya çıkardı. “İşadamlarımız mültecilerin gitmesini istiyor gözükse de bunları iş yerlerinde çalıştırmaktalar.” Bu nedenle gitmelerini istemiyorlar, sorun görülmek istenmiyor.

Parasına para katmak için her türlü yolu deneyen bu tip iş yeri sahipleri, mültecileri işe alıyor. Hiçbir sosyal güvence yok. Asgari ücretin de çok altında bedellerle ucuza ürün elde etmenin hesabındalar. Her ilimizde bu sistem uygulanıyor.

Bu işyeri sahipleri çalışanlarını çeşitli bahanelerle işten çıkararak, çok ucuza mültecilerle işini yürütmeye çalışıyor.

Bu sonuçlar da son yıllarda işsizlik oranını artırıyor. Gençler kahvehane köşelerinde, cafelerde, çoğu da evinde karamsarlık içerisinde gençliğini, ömrünü tüketiyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının, işçilerin çalışmaları ile ilgili bir çalışmasını gördünüz mü? Saldım çayıra Mevlam kayıranın sonucunu, bu ülkede bugün herkes yaşıyor. Söylenecek çok söz var da…

Ülkenin demografik yapısının nasıl değişeceğini gören de yok. Tehlike geliyorum diyor.

Yalanların da katmerlisinin rahatça söylendiği ülkemizde, yetkilileri aile mahkemelerindeki boşanma davalarının sayısını bir merak etseler de ülkeyi bugün ne hale getirdiklerini görseler. Masallar, hikayeler karın doyurmuyor. Ülkemiz hiçbir dönemde bu durumlara düşürülmemiştir. Yaşanmış hayatın getirdiği neticedir.

“ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZ, ANLAMAYANA DAVUL ZURNA AZ”

Sevgi ve saygılarımla…