Aziz milletimizin ve saygıdeğer okuyucularımızın mübarek ramazan bayramlarını tebrik ediyorum.

Eski bayramlar bir başka anlatılırdı. Can kulağı ile dinlerdik. Hayranlık duyardık o güzel bayram coşkularına.

İki senedir pandemi nedeniyle bayramlarımızı kutlayamıyoruz. Teravih namazları, toplu kılınan bayram namazları, camilerde toplu bayramlaşmalar, ev ziyaretleri, ailelerin bir araya gelmeleri mümkün olmadı. Sağlık için önerilen tedbirlere uyuyoruz.

Evlatlarımızı, torunlarımızı ancak telefonlarda görebiliyoruz.

Bu sıkıntılı dönem inşallah kısa sürede sona erer. İnsanlar sağlığına ve özgürlüklerine kavuşurlar.

Nüfus sayısına göre en çok vakaya yakalanan ülkelerdeniz. Sayısı beş milyonu geçen pozitif vakamız, kırk beş bin civarında da vefat sayımız oldu.

Zamanında uygulanmayan kısıtlamalar mevsim yaza girerken sıkıntıları da beraberinde getiriyor. Çok geç kalınmış bir kapanma oldu.

Geçen bu süreçte fedakarca, özveri ile görev yapan doktorlarımıza, sağlık çalışanlarımıza şükranlarımı arz ediyorum. Pandemideki başarı tamamen sağlık çalışanlarımıza aittir. Kimse kendine pay da çıkarmasın.

Diğer çok önemli bir konu da İsrail'in Filistinlilere karşı acımasız ve insanlık dışı saldırıları ve katliamlarıdır. Lanetliyorum.

Ben şahıs olarak lanetliyorum, kınıyorum. Güzel başka bir şey elimizden gelmez. Fakat yetki sahibi iktidarın yapabileceği çok yaptırım imkanları vardır. Bu imkanlar ne hikmetse kullanılmaz. İsrail'e gereken tavır konulmaz. Bu işler sözle çözülmüyor. İcraat gerektiriyor.

Daha dün Mavi Marmara gemisinde şehit olan vatandaşlarımızın haklarını korumayıp İsrail'le anlaşmaya varanların bugün de İsrail'e karşı yaptırım kararı alması zaten düşünülmüyor.

Yine dün Ermeni soykırımını tanıyan ABD Başkanı Joe Biden'ın bu kararına karşı hiçbir yaptırıma gidilmeyişi de çok düşündürücü olmuştur. İncirlik, Kürecik üsleri en azından bir süre yaptırım konusu olmalıydı. "Ey ABD Başkanı!" diyemedik.

Her hakareti, suçlamayı sineye çeker, sıradan vatandaş gibi kınamayla geçiştirmeye çalışılırsa, yol olur yol...

Nasrettin Hoca hanımıyla yatarken bir fındık faresi hocanın bıyığı üzerinden geçer. Hoca efendi elini devamlı bıyık üstünden geçirirken eşi; 'hoca efendi fındık faresinden bu kadar mı korktun?" diye sorunca hoca efendi;

"Korkmadım hanım. Yalnız yol olmasın, alışkanlık yapmasın diye geçişine fırsat vermiyorum" cevabını verir.

Zamanında gerektiği gibi cevaplar verilmez, yaptırımlar uygulanmazsa, sineye çekilir, kınama ile geçiştirilirse gelecekte daha birçok sıkıntının yaşanması kaçınılmazdır.

Ramazan Bayramının kutlu olsun.

Sevgi ve saygılarımla.