Her 24 Nisan yaklaştığında gündem yapılır. "ABD Başkanı SOYKIRIM ifadesini kullanacak mı/kullanmayacak mı?" Birileri olağanüstü önem de verirler.
ABD Başkanı tamamen siyasi düşüncelerle, Ermenilere şirin görünmek amaçlı 'soykırım' ifadesini kullanmıştır. Türk'e düşmandırlar.
İfadenin kullanılacağı ABD seçimleri sırasında Bieden tarafından açıkça ifade edilmişti.
Yalan ve iftiralarla dolu soykırım yakıştırmasını şiddetle kınıyor, reddediyoruz.
Daha iki gün önce ABD Başkanı ile sayın Cumhurbaşkanımızın üç ay geçtikten sonra telefonla görüşmelerini gereğinden fazla değerli bulan birçok yalaka yandaş medyada günlerce konu edildi.
Bir hafta önce Türkiye'nin F 35 programından resmen çıkarıldığı gerçeği unutuldu. Kazık üstüne kazık bizi akıllandırmıyolmalı. Ülkemize her türlü zararı dün olduğu gibi bugün de vereceği aşıkar bir ABD Başkanı telefonunun hiçbir değeri harbiyesi zaten olamaz.
Yetkililerin, siyasilerin "ilişkimiz zarar görür" açıklamaları da abesle iştigaldir. Hangi iyi ilişkiden bahsedilir.
Dünü unutan kafalar yarınımızı da göremezler. Açıklama içerisinde 1453 yılında fethedilmiş, Türk diyarı olmuş İstanbul'umuzun ismini 'Constantine' olarak yer vermesi skandalların, utanmazlığın en ileri boyutudur. Ülkemizde de hakaretin daniskasıdır.
Tarihimizi çok iyi değerlendirip yaşananları tarih kitaplarımızda milletimize, dünyaya ısrarla anlatmamız gerekiyor.
Gençlerimizin 1915 yıllarında neler yaşandığından haberleri yok. Çünkü tarih kitaplarımızda gerçekler yer almıyor. Bize soykırım suçlaması yapanların kendi geçmişlerine bakmaları gerekir. Milyonlarca insanı nasıl katletmişlerdi, unutmasınlar.
Tarih kitaplarımızdan Devletimizin, Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk'ü alabildiğince çıkarma hevesinde olanlar gerçekten artık görsünler. Andımız, Nutuk, Gençliğe Hitabeyi herkes ezberlesin.
ABD Başkanlarının 46 senedir soykırım ifadesini kullanmadığı belirtiliyor.
1975 yılında ABD Başkanı olan Reegen aynı çirkinliği yaşamıştı. O zamanki Devletimiz, hükümetimiz ABD'ye karşı çeşitli yaptırım kararları almış ve uygulamıştı. Şimdi de benzeri yaptırım kararlarıyla karşı tavır mutlaka konulmalıdır.
ABD için hala dost, müttefik benzeri ifadeleri kullananların geçmişi unuttukları görülmekte.
Milletçe dimdik tek vücut ayaktayız. ABD'ye hiçbir minnetimiz, beklentimiz olamaz. Bize devamlı zarar vereceklerdir.
Türklerin, Ermenilerle bir sorunu olmamıştır. Bugün de birlikte iç içe dostça yaşam devam ediyor.
ABD, Türkiye düşmanlığında lider olmaya devam edecektir.
Komşu devletlerle ilişkilerimizi güçlendirip, saldırganların bitişiğimize yerleşmelerine zemin hazırlanmamalıdır. Taviz tavizi getirir.
Dik duracağız, iyi bir beklenti zaten hayal demektir.
Bu yalan ve iftira içerikli açıklamadan herkes dersini almalıdır.
İletişim Başkanı Fahrettin ALTUN yetkilerini aşarak hadsizce muhalefet parti liderlerine akıl vermeye çalışacağına ülkemizi bu sıkıntılara nasıl düşürdüklerini düşünsün. Başımıza da hak etmediğimiz belalar gelmesin.
Sevgi ve saygılarımla...
