Türkiye’mizin en sakin, en huzurlu kenti Tokat’tır diyorum. Çünkü televizyonlarda vali ve kaymakamlarımızın festival yasaklama haberlerinden geçilmiyor. Şairin,”Kötüler sanır ki ben yardan geçtim / Ölmeyince çeker miyim elimi?”hesabı, Kötü niyetli olsan, yerel yöneticilerin, eğlence yasaklama konusunda yarıştıklarını iddia edersin.
Hayır, yöneticilerimizin keyif için yasakladıklarını sanmıyorum. Çünkü emirlerindeki istihbarat görevlilerinin raporlarına dayanırlar muhakkak. Ateş olmayan yerden duman çıkar mı? Eğer şer güçlerin olay çıkarma olasılıkları var ise bunları önlemek en doğrusudur. Yoksa olay olduktan sonra ölen ölmüş, kalan kalmış, sen faillerini arıyorsun. Yöneticilik, olayı olmadan önlemektir, her şeyden önce…
Neden Tokat ilimiz için huzurlu ve sakin dedim? Çünkü yaklaşık olarak sekiz on gündür etkinlik yapılıyor. Yerel yöneticilerimizden en ufak bir yasaklama eğilimi gözlenmiyor.
****
Bu sabah altı otuz gibi kaldırımda yürüyüş yaparken, önce iki tane beyaz otobüs geçti, büyük araçlara yasak olan caddeden. Biri 38, diğeri 16 plakalıydı. Peşimden dört tane lise öğrencileri yetişip geçtiler beni. Hepsi de beyaz tişörtlü, altlarında ikisinin uzun spor pantolonu, ikisinin de kısa şortları vardı. Güle oynaya gidiyorlardı.
GOP stadına ulaştığımda otobüs sayısı da çoğalmış, aynı yaşlardaki kızlı erkekli öğrenci sayısı da. Ha bire gelen gelene. Öğrencilerden birine sordum:
“Ne iş?“
“Amasya’ya götüreceklermiş.”
Birden anımsadım, bu günün 30 Ağustos Zafer bayramı olduğunu. Demek ki dedim kendi kendime “Bu büyük organize Zafer Bayramı’nı kutlama organizesiymiş. Helal olsun yapanlara ve de katılımcılara...
Nasıl unuttuk, akşamdan yapmalı, sabaha bırakmamalıydık, hiçbir ulusal bayramda unutmazdık. Eve dönünce ilk iş Şanlı Türk Bayrağımızı asmak olacaktır, Pencere ve balkonlarımıza.
Elin bayram için bu güzel, özverili gayretlerini görünce utandım kendi kendime…