Demokrasi insan onuruna yakışan en mükemmel yönetim sistemidir. Hukukun tam bağımsız, tarafsız olması, insan hak ve özgürlüklerinin korunması, egemenliğin millet tarafından doğrudan kullanılmasıdır.

Cumhuriyet ve devletimizin kuruluş değerlerinin korunması, saygı duyulması büyük önem arz eder.

Durup dururken geçen gün Ayasofya Camiinde Kuran'ı Kerim'le ilgili çocuklara ait tören düzenleniyor. Törene Sayın Cumhurbaşkanımız ve TBMM Başkanı da katılıyor. Törende söz alan emekli bir imam, Ayasofya'nın müze yapılmasında katsısı olanlara yaptığı hakaret ve beddualar ülke genelinde büyük tepkilere neden oluyor.

Fırsatını buldukça Atatürk ve silah arkadaşlarına, Cumhuriyetimizin Türkiye Cumhuriyeti devletimizin kuruluşunda emek vermiş, can vermiş büyüklerimize yapılan çirkin saldırıları şiddetle kınıyor, aynı nefret duygularını Cumhuriyet düşmanlarına aynıyla misliyle iade ediyoruz.

Devletimizi, Cumhuriyetimizi kuran Atatürk milletimizin dinini doğru öğrenebilmesi için Diyanet İşleri Başkanlığını da kurmuştur.

Camilerimiz yüce dinimiz birilerinin düşmanlıklarını ifade edeceği siyasete malzeme yapılacak yerler değildir.

Her siyasi düşünce sahibi Müslümanların ibadetlerini rahatça yapacağı Allah'ın evleridir. Camide, avlusunda siyaset dinimize, inancımıza en büyük yanlış ve hakaretlerdendir.

Camilerimiz birlik ve beraberliğimizin pekiştirildiği ulvi makamlardır. İmamlarımıza toplumumuz çok saygılıdır.

Zaman zaman duyuyoruz. Bazı camilerde imamlar konuları dışına çıkarak siyasi değerlendirmelere irdiklerinde cemaatin ani tepkisine neden oldukları da biliniyor. Yakışmıybu durumlar.

İmam, imam gibi olacak, dinin emirlerini, yasaklarını cemaate anlatacaktır. Siyaseti çok seviyorsa görevi bırakıp siyasete dönmesi gerekir.

Cemaati camilerden bu tip davranışlarla soğutmaya kimsenin hakkı da haddi de yoktur. İmamlarımız saygınlıklarını korumak durumundadır.

Atatürk ve arkadaşlarına saldırıları yapanları nasıl bulur getirir böyle törenlerde saldırılarına zemin hazırlarlar o da ayrı bir konudur.

Cumhuriyete ve yönetim şeklimize yapılan saldırılar ve çirkinlikleri soruşturacak makamda kalmamış. Hele anayasa hukukçusu olduğu bildirilen TBMM Başkanının imamın sözlerini sineye çekmesi de derin düşüncelere neden olmuştur.

Siyasetçiler, camilerimizden, yüce dinimizden çıkar sağlamaya çalışmasın.

En büyük günahların başında inançların istismarıdır.

Bu tür söylemlerde bulunanları şiddetle kınıyor, lanetliyorum.

Atatürk ve silah arkadaşları olmasaydı bugün ne cami ne de imamlar olurdu. Bir parça tarih okumaları gerçekleri görmeleri gerekir. Görevini yerine getiren imamlarımıza sonsuz teşekkürler.

Sevgi ve saygılarımla...