Mahallenin çocuklar ortaklaşa topladıkları parayla top alırlar.  Mahallenin boş olan arsasını saha yaparak günlerce top oynarlar.  Oyun bitiminde toplarını oyun sahasında bir yere saklarlar. Topları naylondan da olsa onlar için çok değerli bir oyuncaktı. Bir de herkesin ortak parasıyla alındığından daha da değerliydi.

       Arkadaşlarıyla sahada heyecanlı maç yaparlarken, topları yandaki çalılara çarparak patlar. Heyecanlı oyunları yarıda kaldığına mı yansınlar, değerli toplarının patladığına mı yansınlar. Üzüntülerinden her bir arkadaşının yüzünden düşen bin parçadır. Akıl birliği ederek toplarını tamir etmeye karar verirler. Aralarından iki rehber seçerler. Ayakkabı tamircisine götürmeye karar verirler.

        Ayakkabıcı tamircisinin kapısını çalar. Toplarının patladığını, tamir ettirmek istediklerini söylerler. Tamirci topa bakar, eskimiş yıpranmış olduğunu görür. “ Çocuklar bu topunuzu tamir ettirmenize gerek yok. En iyisi tamir parasının üstüne biraz para daha koyun yeni bir top alın” der. İki temsilci çocuk birbirlerinin yüzüne bakar, sevdikleri toplarını tamir ettirmekte karar kılarlar. “Amca biz topumuzu tamir ettirmek istiyoruz” derler.  Ayakkabı tamircisi, “Çocuklar bir saat sonra gelin topunuzu alın” der.

       Çocuklar arkadaşlarının yanına giderler. Aralarında topun tamir parasını toplarlar. Zaman bir saati doldurmuştu. Ayakkabıcının yanına gittiklerinde toplarının yapılmış olduğunu görürler. Yüzleri güler. Top da çocuklara güler. Ayakkabıcı ustası,” İşte çocuklar topu tamir ettim gülerek, neşe içinde oynayın.” Çocuklar ustaya teşekkür ederler. Borçlarının ne kadar olduğunu sorarlar. Ayakkabı tamircisi; “ Çocuklar bu tamir benim sizlere hediyem olsun. Oynadıkça beni hatırlayın. Arkadaşlarınıza da selamımı iletin. Birlik ve beraber oldukça sizler her daim güçlü olursunuz?” der. Bu olayı dükkânda oturan yaşlı bir adam izler. Çocuklara, “ Bakın gençler siz topunuzu tamir ettirerek bir süre daha oynayacaksınız. Böylece ekonomiye, çevreye katkıda bulunmuş oldunuz?” Çocuklar şaşırmış kalmışlardı. Çevreye, ekonomiye nasıl katkıda bulunduklarını anlamamışlardı. “ Amca çevreye nasıl katkıda bulunduk anlatır mısınız? ”  “ Bakın, siz bu topun yenisini alsaydınız, yeniden para verecektiniz. Yırtık topunuz çöpe gidecekti. Yeni top üretmek için fabrika naylon eritecek, ısı, elektrik, insan emeği harcayacaktı. Sonra dağıtım yaparak akaryakıt, insan emeği harcanacaktı. Depodan mağazalara ve bakkallara gelecekti. Sizin gibi çocuklar tamir ettirerek bu giderleri engellemiş, ekonomiye katkıda bulunmuş oldunuz. Binlerce çocuk eşyalarını dikkatli kullandığını, tamir ettirdiğini düşünürsek, ekonomiye nasıl katkıda bulunduğunuzu düşünün... Japonya kullandığı eşyaları bozulunca kaldırıp atmıyorlar. Önce tamir ederler. Kullanamayacak eşyalarını geri dönüşüme gönderirler. Bu gibi ülkeler tutumlu olduğundan, çalışkan bilimi hayatlarında kullandıklarından zengindirler.” Çocuklar dikkatle dinledikleri amcaya teşekkür ederek ayrılırlar.

        Çocuklar topun tamircide geçen olayını arkadaşlarına anlatırlar. Bundan sonra ki hayatlarında çevreyi kirletmeyeceklerine, birlikte yaşadıkları hayvanları sevip koruyacaklarına, ağaç dikip, bakımını üsleneceklerine ortaklaşa söz verirler.

       Birliğin beraberliğin, ortak akılla bilimin açamayacağı kapı yoktur. Sevgi, istek, azimle çalışmak başarının anahtarıdır.                                           

 

          Süleyman ERKAN 14-04-2023 Cuma Bedesdenlioğlu -Tokat