On ilimizi kapsayan deprem felaketinin 4. gününe girildi.

Pazarcık’taki 7,7 büyüklüğündeki, Elbistan’daki 7,6 depremlerle şehirlerimiz, ilçelerimiz, köylerimiz telafisi zor yıkımlara maruz kaldılar. Son açıklamalara göre 14 bin vefatımız, 63 bin yaralımız var.

Binlerce canımızı, canlarını tehlikeye atarak, yıkık, sarsıntıda yıkılacak tehlikeyi de göze alarak kurtarmayı başaran kurtarma ekiplerimize, görevini gereği gibi yerine getirenlere sonsuz teşekkürler.

Enkazların altından yakınlarını kurtarmayı bekleyenlere Cenab-ı Allah’tan sabırlar, dayanma gücü niyaz ediyorum. Çeşitli yollarla yardımlarını esirgemeyenlere de sonsuz teşekkürler.

Geçmişimize baktığımızda bu yaşananlardan dersler alınacağına zerrecik ihtimal vermiyorum.

İnsan unsurunun, tekniği ve mevzuatı kenara koyarak nasıl bir rant düzeninin ekmeğine yağ sürdüğü gerçeği unutturulamaz.

Tanıyanlarım bilirler, 1965’te başlayan Belediyecilik hayatımızın 40 yılı yaşanmıştır. Görevim süresince attığım her imzanın sonuna kadar sahibiyim, bu davranışımla da gurur duyuyorum. Arkadaşlarımız bilirler, hayatta olan Belediye Başkanlarımız da şahittir ki yanlış bir evrakta imzam asla olmaz.

Belediyemizde bir dönem 2,5 yıl kadar Belediye Meclisi Üyeliği görevini yaptım, 2,5 yılın sonunda istifa ettim.

Bu durumu geçmişten ders çıkarılmayacağını bilerek, yaşayarak görmüş olarak önce siyasetin, sistemin düzelmesi, yasalara, mevzuata en azından saygılı olmak, uymak mecburiyeti yaşanır olmalı.

Bugün Anayasa’nın kesin hüküm ve sınırlamalarını görmezden gelip uydurma kılıflara sarılmaya çalışan zihniyetlerle hiçbir şey hukukuna uygun olmayacaktır.

Belediye Meclisleri 3194 sayılı yasanın 8. maddesi gereği İmar Planlarını, değişikliklerini kabule yetkilidir.

Görev yaptığım süre içerisinde, Meclise getirilen kat artırımı, yoğunluk artırıcı kararların hiçbirinde imzam yoktur.

Meclisin aldığı kararlar Valilik makamına gönderilmektedir. Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü bu kararları mevzuatına göre inceler, uymayanları tekrar görülmek üzere Belediye Başkanlığına iade eder. Belediye Meclisi ne yapar, siyasi gücüne güvenerek ikazları dikkate almadan önceki kararında ısrar eder.

Ülkemizin çeşitli yerleşim alanlarında dere yataklarına, afet alanlarına verilmiş ruhsatlar sonucu nice canlar kaybedilmiştir. Hiçbir yanlış uygulamada hukuk gereğini yapamamıştır. Yapmaya kalkanlar içinde imar affı yasasıyla sorumlular cezalardan kurtarılmışlardır. Bu şartlarda kim gelecek için umutlu olabilir.

Cenab-ı Allah bizlere yardımcı olsun. Canlarımız enkazlardan canlı çıkarılsın.

Bunlar asla “KADER” değil, “TEDBİR ALMAMAKTIR, GÖREVLERİ DOĞRU YAPMAMAKTIR.”

Sevgi ve saygılarımla…