Korona virüs salgını canlar almaya devam ediyor.

Sağlık Bakanlığının açıkladığı veriler bile tehlikenin boyutlarınıtaya koyuyor.

Verilerin doğru olmadığına dair tıp uzmanlarının açıklamaları oluyor. Güven sarsılır hale geliyor.

Genel bakıldığında, çevremize baktığımızda tehlikenin temenni ile atlatılamayacağı aşikar.

Top yerel makamlara atılmış, pansuman tedbirlerle önlenmeye çalışılıyor. Dış sahada yapılan antrenman gibi.

Düğünler, sünnetler, nişanlar, mevlitler, taziyeler, toplu yemekler, plajlar, ilden ile geçişler bayramda tehlikeyi patlattı.

Arkadaşımız, komşumuz, yakınımız vefat ediyor.

Diğer tarafta düğün yapıyoruz. Davetiye dağıtıyoruz. Bu nasıl bir çelişkidir.

Camide, namazda mesafe, namaz sonu şadırvanda iç içe oturmalar, sohbetle. Sonuç salgın artıyor.

Ismarlama tedbirlerle tehlikenin önlenmesi gittikçe zorlaşıyor. Sonbahar geldi. Grip salgını da eklenecek.

65 yaş üstü ve kronik rahatsızlığı olanlar aşıya nasıl ulaşacak ?

Geçen sene aşı olamadım. İhtiyacın yalnızca üçte biri yararlanabildi. Korona virüs ile grip aşısının önemi daha da hayati şekilde arttı.

Grip aşısı; hiç olmazsa zaatürre aşısında olduğu gibi aile hekimlerince uygulanmalı.

Aile hekimlerinin de büyük sorunlar yaşadığı, kendilerine verilen sözlerin yerine getirilmediği genel olarak ifade edilmekte.

Sağlık Bakanlığı duruma acilen el koymalı, internet aracılığıyla dilek ve temenniler yerine etkili, sonuç sağlayacak önlemleri almalıdır.

Her gün can kayıp sayıları, ağır hasta sayıları artıyor.

Birileri düğün yapacak yanında komşusu ölecek.

Burada bir tercih yapma mecburiyeti vardır.

Sıkıntıların en büyük nedeni ekonomik durumumuzdur.

Şartlar ne olursa olsun giden can geri getirilmiyor.

Saygıdeğer okuyucularım; yazılarımda bazı kelimelerde yanlış yazılımlar gazetemizin yazılım programından kaynaklıdır. Bu nedenle özür diliyoruz.

Sevgi ve saygılarımla