Milletimizi sonsuz üzüntülere, acılara sevk eden deprem felaketinde kurtarılan vatandaşlarımız da gözyaşlarımızla acımızı hafifletiyor.

TV kanallarında ve yazılı basında yıkılan binaların müteahhitlerinin, bazılarının da fenni mesullerinin göz altına alındığı, bazılarının tutuklandığı bilgileri veriliyor.

Yerleşim sahaları da dahil, yapılaşma işlemleri 3194 sayılı İmar Kanunu ile düzenlenmiştir.

Öncelikle 3194 sayılı İmar Kanununun 8. Maddesi ile İmar Planlarını yaptırmak, değişiklik yapma yetkileri Belediye Meclislerine verilmiştir. Bu planların nasıl yapılacağına şartlarına göre de İmar Planları yapımı hakkında yönetmelik çıkarılmıştır.

Gerek İmar Planının yeniden yapılanmasında veya değişikliklerinde uyulması gereken hususlar zaman zaman göz ardı edilmekte, çeşitli nedenlerle mevzuatına aykırı kararlar alınıp kat yüksekliği artışları, yoğunluk artışları veya kamuya ayrılmış bölgelerin değişiklikle yapılaşmaya açılması kararları da Belediye Meclislerince alınabilmiştir.

Kesinleşmiş İman Planlarına uygun olarak yapı ruhsatiyesini vermeye, 3194 sayılı kanunun 20’nci ve 21’nci maddelerine göre Belediye sınırları içerisinde Belediyeler yetkili kılınmıştır.

Belediyeler yapı ruhsatını düzenlerken, İmar Palanı, İmar Yönetmeliği, Deprem Yönetmeliği öncelikli olmak üzere gerekli belgeleri uygun gördüğünde, projeleri onaylayıp yapı ruhsatını verirler.

Cephe hattı tespiti, temel vizesi, tabliye betonlarının dökümü öncesi kontrol hizmetlerini de belediyeler yapar.

Yapı devam ederken ruhsat ve eklerinde denetim sırasında aykırılık tespit edildiğinde inşaat mühürlenerek durdurulur. Eksik düzeltilmezse Belediye Encümeni kararıyla yıkımı yapılır. (3194, madde:32)

Yapı kullanma izin belgesini de belediye sınırları içerisinde belediyeler verir. (3194 sayılı kanun Madde: 30)

Ruhsat ve eklerine uygun yapılmış ise, Yapı Kullanma İzin Belgesi verilir. Ruhsat ve eklerine uygun değilse, düzeltilmesi istenir. 30 günlük süresi içinde düzeltmezse 32. Madde hükümleri uygulanıp yıkım yapılır.

İmar Yasasının Ruhsat ve Yapı Kullanma için durumlarını yukarıda okuyucularımızla paylaştık.

Yapıların yasalara, yönetmeliklere uygun yapılmasından Belediyelerimiz yetkili ve sorumlu kılınmışlardır.

Sonradan yandaşa kıyak amaçlı “YAPI DENETİM BÜROLARI” devreye sokulsa da neticesinde yetkili makam belediyelerdir.

Çeşitli gerekçelerle ikide bir İmar Barışı düzenlemesi için siyasiler (gönül işi) diyerek oy ve para toplamayı usul haline getirilmiş olması, bugün yaşanan felaketlerin ana sebeplerindendir.

Deprem bölgesinde 294 bin yapıya İmar Barışı Yasası ile imkan verilmiştir. Af edilmişlerdir.

Yaşanan deprem felaketinin temelinde yatan budur.

“Gönül İşi” seçim propagandasının sonucu bugün itibariyle otuz bin vatan evladının hayatlarından koparılmasıdır. Birçok yapının yıkılmasına da nedendir.

Bu konularda yetkili ve görevli olanların yasal sorumlulukları da göz önüne alınmalıdır.

Bu depremden gerekli dersler alınmaz, gerçek sorumluları hak ettikleri cezalara uğramazsa yıllar sonra bugünkü yaşanan felaketlerin tekrarı kaçınılmazdır. Hukuk, yargı büyük sorumluluk altındadır.

Siyaset elini bu işlerden hızla çekmelidir.