Yeryüzündeki bütün canlılar, besinlerin yanında, hava su ve güneşe muhtaçtır. Tekâmülleri bunlarla mümkündür. Bunlardan birisi olmazsa canlı gelişemez.

İnsan denilen varlıkta, büyür gelişir. Allah’ın en önemli varlığı olarak yerini alır. Çevresine, insanlığa yararlı olabilmesi için beyni ve zekâsının gelişmesi gerekir. Her insan bir değerdir. Doğuştan verilen zekanın gelişmesi, bilgi denilen gıdaya ihtiyacı vardır. Alınacak bu gıda çeşitli olması gerekir. Noksan gıda alan vücudun noksan gelişmesi gibi, çeşitli bilgi almayan zekâ da tam gelişemez. Mevlana’yı bütün dünyanın kucakladığı kişi yapan söylemleridir. “Kim olursan olan yine gel” diyen hoşgörüsüdür. İnsanlığın hoşgörü ile büyüyeceğini bildiriyor. Aldığı bilginin çeşitliliğini kanıtlıyor.

İnsanlığın yaşamını kolaylaştıran teknoloji, çeşitli bilgilere sahip olan insanların getirisidir. Ülkelerine büyük yararlar sağlayan; Atatürk, Gandi gibi kişiler, karmaşık bilgilere sahip olan kişilerdir. İnsanları karanlıktan aydınlığa kavuşturan, çok yönlü bilgelerdir. En büyük zararı aydın kişilerden görüyoruz diyen profesör tek yönde yetişen zattır. Bunlar bilgileri ile insanlığa zarar getirirler. Kardeşliği yok ederler. Kabil kardeşi Habil’i öldürürken, kardeşlikten yoksundur. Tek yönlü insanlık, yaşamın neşesini, mantığını, hoşgörüsünü yok eder. Çevresini yakıp yıkmaya çalışır. Ona göre kendi doğruları vardır. Bunların aile ve siyasette, olumsuz hareketleri hakimdir. Ölümleri ile nefretle anılırlar. İnsanlar ve dünya yaptıkları kötülükleri ile anımsarlar.

Çok yönlü olan kişiler, beyinlerini ve zekâlarını, insanların yararına çalıştırırlar. Yaşamımız onlar sayesinde kolaylaşıp güzelleşir. Görevlerini yapmanın mutluluğu, meyvelerinin insanlığa getirisinin sevinciyle yaşarlar. İnsanlara sundukları nimetlerle her zaman minnet ve saygıyla anılırlar. Dünya durdukça isimleri yaşar. Edison’u kim unutur.

Yazımı bir örnekle bitirmek istiyorum. Öğretmenler, öğrencilerine yararlı olabilmeleri için en aydın kişi olmak durumundadır. Çocuklarını gerçeklere ulaştırmak zorundadır. Öğretmen evine alınan beş gazete, aynı düşünceleri yansıtıyor. Ben gazetelerdeki ilmi ve umumu ilgilendiren yazılara bakıyorum. Birisini okursan hepsini okumuş oluyorsun. Bu yüzden okuyanı da nadir. Böylece öğretmenlere kötülük yapıyoruz. Çeşitli bilgilere sahip öğretmenleri dışlamış oluyoruz.

Bütün basını öğretmen evine taşıyamıyorsak, çeşitli düşüncelere sahip gazeteleri eşit sayıda getirmeliyiz. Böylece eşitlik getirmenin yanında, öğretmenlerimize daha yararlı olmasını sağlamış oluruz. Ülkenin geleceği çocuklarımızla daha aydınlık olur.

 

Saygılarımla 17.04.2023