Ekonomideki sıkıntılar her geçen gün daha da kötüye gidiyor.

Bir yıl öncesi ile bugünkü Türkiye’yi mukayese imkanı da kalmadı.

Bir yıl önce mazot 7-8 TL civarında iken bugün bir litre mazot 28 TL’yi geçmiş durumda. Akaryakıta gelen her kuruş zammın iğneden ipliğe her şeye zam olduğunu halâ anlamak istemeyenler var. At gözlüğü takanlar var.

Doların artışını durdurmak amaçlı kur garantili mevduat hesabı sayısı yaklaşık 1 milyon kişi. Bu kişiler alın teri dökmeden, emek harcamadan, bir kişiye ekmek imkanı vermeden getirilen sistemle milyonlarına milyonlar katma imkanına kavuşturuldu. Kur farkı nedeniyle arada oluşan farklar devletin hazinesinden karşılanır oldu. Dolar geldi 18 TL sınırına yeniden. Bu arada geçen sürede devletin zenginlere ödediği kur farkları, faizleri milletin cebinden karşılanır oldu.

Dönüp dolaşıp aynı noktaya gelindi. Devletimiz de zararlara sokuldu. Enflasyon, hayat pahalılığı, döviz aynı hızda da yükselmeye devam ediyor. Milletimiz her geçen gün biraz daha fakirleşiyor. Altı ay sonra verilmesi düşünülen 3600 ek gösterge zamları daha şimdiden eriyip gitmeye de başladı.

Verilecek zamanda açıklanması gerekirdi. Paramız her geçen gün eritilip düşürülüyor. Dar gelirlilerin zarara uğradığı açıklandı.

Sayın Maliye Bakanı kur garantili sistemi başlarken, gözlerimdeki ışıltıyı görün, bir altı ay uykuya dalın, sonra nasıl bir ülkede uyanacaksınız görün, buyurmuşlardı.

Geçmiş zamanda, araçların olmadığı bir dönemde Anadolu’da üretim yapan bir vatandaşımız, atına ürettiği ürünleri yükleyip İstanbul’a satmaya götürür. Yorgun düşer, üzeri toz, kir içerisindedir. Atını hana bağlayıp bir otele girer.

Yatağın temizliğini görünce bu elbise ile burada yatılmaz, diyerek karyolanın altına girip yatar. Otelci de bakar ki müşteri gitmiş odayı yeni evli bir çifte verir. Bizimki sesini çıkarmadan bekler.

Kocası kadına sorar: “Gözlerimde ne görüyorsun.” Kadın cevap verir. “Deniz güzelliklerini görüyorum.” Bizimki fırsatını bulur odadan çıkar, işlerini bitirip şehrine döner. Eşime bir de ben sorayım, gözlerimde ne görüyorsun deyince, hanımı “ne göreceğim. ÇAPAKTAN BAŞKA BİR ŞEY GÖRÜLMÜYOR.”

Gözlerde ışıltı yok. Karamsarlık, endişe ve tehlike var.

Sevgi ve saygılarımla…