Siyaset ve bürokraside insana hizmet için yola çıkanların hepsi başarılı bir profil sergileyemiyor.

Bazıları iz bırakıyor, gönüllerde yer buluyor; bir çoğu ise unutulup gidiyor. Hatta isimlerini nefret ve kin ile anmakta olan büyük kitleler de bırakanlar oluyor.

Geçen gün, Adalet ve Kalkınma Partisi Kurucu Üyesi - 21 ve 22’inci Dönem Tokat Milletvekili - TBMM Hesaplarını İnceleme Komisyonu Eski Başkanı sayın M. Ergün Dağcıoğlu ile samimi bir sohbet etme imkanım oldu. Tecrübeli siyasetçi ile hasbihal etmek bir başka güzel…

Ekonomiden siyasete, insan ilişkilerinden güncel hayata birçok konuda Ergün ağabeyin derin bilgi birikiminden istifade ettik. Geçmişe baktığımda Tokat'ta iz bırakan ve Tokat ile olan bağını asla koparmayan bir kaç siyasetçiden birisi de sayın Dağcıoğlu'dur. Ankara'da şu gün bile herkese kapısı açık olan ender bir siyasetçidir. Çoğu için vekillikleri bitince; kapısı taş duvar olur. Kimseyi tanımaz, farklı bahanelere sığınıp, vefayı, iyiliği ve geçmişi hiçe saymak da vardır. Zaten ulaşmakta mümkün değildir. Gözleri de ruhları da dardır. Bu tipler Tokat'a çok şey kaybettirdi.

Herkesi mahiyetindeki öğrencisi gibi gördüler.

Bu yüzden bir ederleri de yok.

Zaman zaman ortada boy gösterseler bile hiç bir kıymetleri yok...

Ergün ağabey için pazara kadar değildir siyaset...

Kendilerine iyi bir siyasetçi nasıl olmalıdır? diye sual ettim.

Sayın Dağcıoğlu şunları söyledi:

"İnsanlardan kaçan, hizmet etmeyi kendine yük sayan, kendisi ve etrafı ile barışık olmayan, kendisini yalnızlaştıran, dar bir dünyası olan hiç kimse siyasetçi olamaz. Hasbelkader oldu ise zaten başarılı olması imkansızdır. Silinip gider. İyi bir siyasetçi; insanlar ile hemdert olmayı kendisine asla zül olarak görmez. Yüreğinde hep halktan aldığı her bir reyin kıymetini ve vebalini hisseder.

Bir okul düşünün: Çocukların o seslerini bir kuş cıvıltısı gibi hissetmeyen ne kadar başarılı ve sabırlı bir öğretmen olabilir?"

Gerçekten siyasetçi olmanın sorumluklarını yerine getiren, uyum içinde millete hizmet eden, verdiği sözleri tutan, ayakları yere basan, kibirden uzak, geldiği yeri ve dünü unutmayan siyasetçi  ve bürokratların sayısının artması dileğimle...