Eskiden bu kadar neme lazımcı değildik, ne oldu bizlere? Hizmetten, sevgiden, hoşgörüden anlamayan tuhaf tuhaf davranışlar görür olduk. Yeni Tokat Havalimanı yanına uzay istasyonu kursalar, "Bana ne kardeşim, bana ne yapıldı ki?" diyen insanlara da şahit olduk. “O kim ki, bu kim ki?" diyen bir insan, bir de kendine sorsun, "Sen kimsin?"

Siyasette bir noktaya gelmek öyle kolay değil. Bu işler böyle kolay mı sanılıyor acaba? Toplumda bir karşılık ister, sempati ve samimiyet ister. Kendilerini dev aynasında gören bazı isimler, T.B.M.M.'nin Çankaya kapısını ancak rüyasında görür.

Özellikle son 3 yılda yapılan hizmetleri anlatmak ile bitirmek zor.

Bunun yanında sürekli Tokat'ı güzelleştiren, yolunu yapan, sokağını iyileştiren, Tokat'ın çehresini değiştiren, alt yapısını yenileyen, garibanı doyuran Tokat Belediyesine ne kadar teşekkür etsek azdır.

Şimdi bazı okurlarımız der ki: "İşleri bu değil mi?"

- Kazın ayağı öyle değil işte.

Belediyenin, 140 bin kişiye hizmet vermek için aldığı bütçe belli. Şehrimiz Gaziantep değil. Sanayimizin durumu belli. Ne kadar tabela vergisi vs toplanabilir? İnanın yapılan hizmetler için devede kulak kalır. Şevkle, harbice ve hasbice bizlere hizmet verenler; herkesten kıymetlidir. Sürekli ben, ben, ben diyenler, egolarına boyun eğenler hiç kimseye bir fayda sağlamaz. Bizi ancak bizden biri anlar. Bu şehri iyi tanıyan, bizi biz yapan değerlere bağlı siyasetçiler ve bürokratların hakkı inkar edilemez. Haklı eleştiri yapmak ayrı, yok saymak, bel altı vurmak, yapılanı inkar etmek ayrı.

Ankara'da uyum içinde çalışan vekillerimize ayrıca teşekkür etmek isterim.

Yek beden, yek kalp, yek cihet olup şehrimize değer katan insanların sayısının daha da artmasını dileriz. Bu makamlar kimseye bâki değil. Önemli olan iz bırakmaktır. Çalışana, Tokat'a ve Tokatlıya hizmet için alın teri döken vekiline, başkanına ve tüm saha çalışanlarına sahip çıkmak da bizim boynumuzun borcudur.