Hayat canlılara tanrı tarafından verilen en büyük armağandır. Bu kutsal armağanı tüm canlılarla paylaşarak, yaşayanlar mutlu olurlar. Mutlu olmayanların mutlaka bir sorunu vardır. (Eğitimsizlik, bilgisizlik, kıskançlık, sorumsuzluk, açgözlülük, paylaşımsızlık, eziklik, güvensizlik…)

Hayat, anne karnında başlar. Doğumdan sonra ilk aldığımız nefesle, son aldığımız nefes arasında geçen sürece yaşam süresi diyoruz. Her canlının kendine göre bir görev ve sorumluluğu vardır. Canlıları küçümseyenler, kendini küçümserler.

Yaşarken mutlaka birçok engeli başarmak zorundayız. Başaramazsan yaşam seni silindir gibi ezer geçer. Her başarının kuralları vardır. Başarı bireyin yaratığı, hayatı kolaylaştıran şaheser olgudur. Ne kadar başarılı olacağınıza, ne kadar istekli, arzulu olduğunuz belirler. Hayatta başarı başaracağım diyenlerindir. Başarının zor olduğunu sananlar; bilgi, yetenek, istek, arzularıyla çalışarak ne kadar kolay olduklarını yaşayarak, görürler. Yaşamda eğitim- öğretim bilgin varsa, cesaretiniz de var demektir. Bireyleri insanlar arasına cesareti taşır, yüceltir, geliştirir.

Hayatta kaybetmekten korkanlar, en büyük yaşamının paydalarını kaybettiklerinin farkında değiller. Değişmekten korkuyorsanız, risk almaktan korkuyorsunuz demektir. Değişemezsiniz, gelişemezsiniz. Doğruları, yanlışlar yaparak bulursunuz. Yanlış yapmayı göze alamazsanız doğruyu bulamazsınız.

Dünyada her canlı bir çevrede yaşar. Hayatın anlamı çevrene bakışlarında gizlidir. “ Başarının sırrı mesleğinizi tatile çevirmektir.”  Mark Twain. Başarısızlık diye bir olgu yoktur. Başarıların sonuçları vardır. Hayatın zor alanlarında mutlaka bir seçenek vardır. Kaybetmek, yılgınlık kelimesini aklınızdan çıkartın. Başarılı insanlar bir olayın özünü alır. Geri kalanıyla ilgilenmez. “ Hayat ya cesur bir tecrübedir ya da bir hiç, seçim sizin. “ Alan Keller.

Çok eski zamanlarda adamın biri hayatın anlamının ne anlama geldiğini kafasına takmış. Çevresinde ne kadar bilgili, tecrübeli insanlara sorduysa, inandırıcı yanıt alamamış. Aldığı yanıtlar tatmin etmemiş. Köy, kasaba, ülkeler gezmiş. Bu arada zamanda durmadan geçiyormuş. Tam umudunu yitirmek üzereyken köyün birinde ki insanlara sormuş. Onlarda  “ Şu karşı dağı görüyor musun? Orada yaşlı bilge yaşar. İstersen ona git. Belki o sana aradığın yanıtı verebilir?” Adam zorlu bir yolculuk sonunda bilge adamın evine ulaşmış. Kapısını çalıp misafiri olmuş. Bilge yaşlıya; “ Hayatın anlamı nedir?  Yıllardır bu soruya yanıt aradım tatmin edici bilgiye ulaşamadım. “  Bilge;” Sana bunun yanıtını söylerim. Önce sınavdan geçmen gerekir.”  Adam, sınavı kabul etmez mi? Aradığını bulmuştu. Bilge adam misafirinin eline bir çay kaşığı verir. İçini de silme zeytinyağı doldurur. “ Şimdi çık bahçede bir tur at, tekrar buraya gel… Yalnız dikkat et kaşıktaki zeytinyağı dökülüp, eksilmesin. Bir damla eksilirse kaybedersin.” Adam elindeki çay kaşığını özenle tutup, gözünü çay kaşığından ayırmadan bahçeyi dolanıp gelmiş. Bilge; “ Evet kaşıkta yağ eksilmemiş. Peki, bahçem nasıldı?” Adam şaşkın! “ Ben kaşıktan başka bir yere bakmadım ki!” Bilge, “ Şimdi bahçeyi tekrar dolaşıp gel. Ama kaşıktaki zeytinyağı yine elinde olacak. “ Adam tekrar bahçeye çıkmış. Elindeki kaşıkla bahçeyi inceleyerek, dikkatlice gezmiş. Bahçenin güzelliği karşısında büyülenmiş. Bahçe oldukça güzel, mükemmelmiş. Bilge, adama; “Bahçe nasıldı?” Adam; “ bahçeniz güzel düzenlenmiş, iyi bakılmış. İnsanın burada içi acılıyor. Her köşesine bakmakla doyamıyor insan…” Bilge gülümsemiş. “ Kaşıkta hiç yağ kalmamış. Hayat senin bakışınla anlam kazanır. Sadece bir noktayı görürsün, hayatın akıp gider. Sen farkına bile varamazsın. Ya da görebileceğin tüm güzelliklerin tam ortasında hayatı yaşarsın. Akıp giden zamanın anlam kazanır. Hayatının anlamı senin bakışlarında gizlidir.” Güzel yaşayayım diyorsanız, çevrenizdeki güzellikleri görmelisiniz. Okuyup, inceleyip, araştırıp tüm varlıklara değer vermelisiniz.

08-05-2022

Pazar Bedesdenlioğlu Tokat.