Siz değerli okuyucularımla, bayram sonrası için yazmayı planlamıştım. Aldatıcı, inkara varan açıklamalara verilmesi gereken haklı tepkiler olmalı.

Ayasofya`nın cami olarak açılması çok geç alınmış bir karar da olsa sevindiricidir. Hayırlı uğurlu olsun.

Açılış töreni sırasında cuma hutbesinde Diyanet İşleri Başkanının önceden alınmış karar sahiplerine lanet okuması, o dönemin şartlarını bilmeyen, bu durumu fırsat bilerek Cumhuriyetimize, kurucu değerlerine ve o dönemki liderlere saldırması çirkin bir yaklaşım olmuştur.

Kendi cücük kafalarınızda bir takım hesaplarınız olabilir. Zaman zaman Allah da söyletiyor. Takiyye yapanları, cumhuriyeti kabullenmeyenleri görüyoruz.

Diyanet İşleri Başkanı, şahıs olarak düşünce farklılığını beyninde taşıyolabilir. Allah`ın evinde cuma hutbesinde bu aziz milletin geçmişteki yöneticilerine lanet okuma hakkı ve yetkisi yoktur. Yüce dinimizin, Cenab-ı Allah`ın yasakladığı konulardan, rüşvet alan da veren de cehennemdedir kul hakkıyla karşıma gelmeyin zina en büyük günahlardandır, gıybet günahtır gibi toplumu ikaz edecek konuları işlemeyip günün siyasi çarkının dönmesine hizmet, Diyanet İşleri Başkanına görev de değildir.

Hani biri vardı vefat etmişti ne diyordu o kişi kurtuluş savaşını keşke Yunanlar kazansaydı bu ifade cumhuriyet olmasaydı açıklamasıydı.

Diyanet İşleri Başkanı cübbesiyle, makam aracı ile bu zatı koşa koşa ziyarete de gidebilmişti.

Şimdi bazı siyasilere, açıklamalara baktığımızda; bir kısmı kayırmayı maharet sayan takiyyeciler; diğer bir kısmı ise savunmayı bile beceremeyen kendini bi yere mahkum ve mecbur görenlerin açıklamalarıdır.

Aziz Türk milleti cumhuriyetine, kuruluş değerlerine sonsuza dek bağlıdır. Cumhuriyetimizle gurur duyuyor, kurucu liderimiz Mustafa Kemal ve arkadaşlarına minnet ve şükran duygularımızla rahmetler niyaz ediyoruz.

Herkes aklını başına almalı, milleti rahatsız edecek açıklamalardan uzak durmalıdır.

Sevgi ve saygılarımla.