-Eski Genel Kurmay Başkanımız Sayın İlker Başbuğ, Adıyaman'da gazetecilere yaptığı açıklamada, "Türk Silahlı Kuvvetlerinin Afrin'de başarılı bir şekilde teröristlerle mücadele etmekte olduğunu, bu terör operasyonunun siyasi malzeme yapılmasından kaçınılması gerektiğini ifade etmişlerdir.

-Sayın Başbuğ'un açıklamalarına aynen katılıyorum;

-Başbuğ, ülkemiz için, Cumhuriyetimiz için, bayrağımız için şanla, şerefle görev ifa etmiş değerli bir komutanımızdır.

-Kahraman Türkdusuna kumpas kuran,dumuzu yıpratan değerli komutanlarımızı "BALYOZ, ERGENEKON" kumpaslarını kurarak cezaevlerine koyun, yine siyaset eliyle ele geçirdikleri yargı sistemini de kullanarak, mahkumiyet kararları veren, vatan Cumhuriyet hainlerinin hedefinde bulunmuş, değerli komutanlarımızdandır. Terörle devamlı mücadelesi olmuştur.

-Ordumuza, yargımıza, Devletimizin bütün kurumlarına siyaset kurumu da kullanılarak yerleşen; Türk, vatan düşmanlarının hedefi olmuştu. Sayın Başbuğ, açıklamalarından rahatsızlık duyanları ise anlamıyoruz.

-Kahramandumuz seksen milyonundusudur evladıdır. Siyasetin malzemesi olarak değerlendirme çabaları, yanlıştır.

-Daima söylenir devletimizde de kural olarak değerlendirilir.

"KIŞLAYA, CAMİYE, OKULA SİYASET SOKULMAZ" herkesin kurala uyması gerek.

-Gündemde Ege adaları konusu da bulunmakta. Yunanistan fırsatı değerlendirme gayretinde.

-Kıbrıs'ta gizlice Rum ve Yunan tezgahları kurulmakta.

-Kıbrıs'ta T.C. Devletinin garantörlüğü vardır. 1958 yılında, Türkiye, İngiltere, Yunanistan arasında yapılmış, Zürih ve Londra anlaşmalarının gereğidir.

-1974 barış harekatı bu anlaşmaların sayesinde gerçekleştirilmiştir.

-O dönemde Kıbrıs'ın Yunanistan'a katılması amaçlarıydı.

-Garantörlük vazgeçmek Kıbrıs'ı Rumlara hediye etmek demektir.

-Kıbrıs müzakereleri zaman zaman yapılıyor, kesintiye uğruyor.

-Garantörlük ülkemiz için vazgeçilmez bir teminattır.

Sevgi ve saygılarımla.