Koronavirüs belasının bir yılı geride kaldı. Bugüne baktığımızda 30 bin vatandaşımız hayatını kaybetti. Virüse yakalananların sayısı 3 milyonu buldu. Günlük vaka sayımız 20 bini, günlük vefat sayımız 90'ı geçti.

Bizi yönetenler sağlıkta, özellikle koronavirüsle mücadelede başarıdan bahsedebiliyor. Virüsü dikkate almayan, bazı gelişmiş ülkelerdeki durumla ülkemiz mukayese ediliyor. Başarılı ülkeler görülmüyor. Gerekli önlemler zamanında alınmış olsaydı vefat sayıları ve virüsün bulaşma sayısı bu durumlara çıkmazdı.

Başarı yok. Kararsızlık, gerekeni zamanında yapmamak var. Siyasetin bilime müdahalesi var.

Aşı gelecek, milletimiz kurtulacak. İnandı insanlar. Aşı gelecek, aşı geliyor, aşı şu tarihte geliyor. Aralık'ta 20 milyon, Ocak'ta 20 milyon, Şubat'ta 10 milyon. Gerisi de gelecek. Gelecek, geliyor, geliyor. Gelmiyor. Bugün Mart'ın 20'si, gelen aşı sayısı 13 milyon. Gerisi nerede? Gerisi yok ki.

Olan millete nasihat. Gerçekleri gizlemek, milleti doğru bilgilendirmemektir. Şeffaf olmamaktır.

Harita icat edildi dört renkli. Ertesinde haritadan da vazgeçildi. Her şey birbirine karıştı.

Özellikle siyasi partilerin kongre yaptıkları, lebaleb teşekkür alan illerin harita renkleri kıpkızıla büründü.

Ekonomik sıkıntılar ileri sürülerek tam kapanma uygun görülmedi. Sonuçtada. Her gün 80 kişi canından oluyor.

Bilim kurulu olmuş biat kurulu. Bilim adamı itaat etmez, ettiği yemine sadık kalır. Uyulmuyorsa istifayı basar gider.

Uzmanların açıklamaları da dikkate alınmıyor. Birilerine insan vefatı şaka gibi geliyor. Tek yetkili bir kişi.

Değerli doktorlarımız, sağlık çalışanlarımız cansiperane görevler yaptılar, yapıyorlar. Vefat sayımız 30 binde kaldı ise önlemlerin değil sağlık çalışanlarımızın büyük başarısı sonucudur. Onlar birer kahramandır.

Her gün 80-90 vatandaşımız canını kaybediyor. Bu sayılar birilerine hiçbir şey ifade etmiyor. Günahtır, yazıktır. Aziz milletimize yazık değil mi?

Hele 65 yaş üstü olanlar adeta ev hapsine mahkum edilmiş gibiler. Almanya, yaşlı diye ayırım yapmamış, bizim uygulamaya gülmekteler.

İstanbul'un eski Belediye Başkanı rahmetli Kadir Topbaş koronadan vefat etmişti. Rahmetlinin Şehir Hastanesini tercih etmeyip yabancı bir hastanede (-Amerikan hastanesi olduğu belirtiliyor-) tedavi görürken vefat ettiği çok şeyi anlatmaya yetiyor.

Vefat edenlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmetler niyaz ediyor, siyasi tercihlerin değil sağlık ve insan tercihinin önde tutulması beklentidir. Canın gitmesi kimseye şaka gelmesin.

Sevgi ve saygılarımla...