Öğretmenevi kameriyelerinin altında oturuyoruz sekiz on kişi. Kimi yanındakiyle fısıldaşıyor, kimi de umumu ilgilendiren bir konu hakkında yüksek sesle konuşuyor. Böyle durumlarda umumu ilgilendiren konularda konuşanlar bellidir. Onlardan kimse yoksa eğer, yer yarılır adam türer. Aynı görev, türeyence sürdürülür. Ortamdan hepimiz memnunduk. Konuşanlar da dinleyenler de.

Böyle durumlarda pek konuşmam, Yalnız söz bitip herkes sus pus olunca ortaya güncel bir konu atar, kenara çekilirim. Meğer bu güncelle ilgili ne dertli varmış, ne dertli. İnsanlar sıraya girer söz almak için. Bazen kimileri öyle doludur ki sıra saygı beklemeden bodoslama dalarlar anlatmaya.

Bu durum böyle devam eder, kimi haydut, kimi kurt masalı anlatırken, karşıdan yakışıklı bir delikanlı zuhur etti, uzaktan çıkaramadım ama doğrulayıp yanıma gelince bizim gazetenin yazı işleri müdürü sevgili Fatih Kılıç’ı tanıdım. Önce, yazılarımdan birinde zülf-ü yâre dokundum da onu mu bildirecek diye meraklandım. Baktım, her zamanki gibi saygılı ve sevecen yüzle yanımdaki sandalyeye ilişti.

Hal hatırdan sonra, bir grup insan sözleşmişler. Kentin yararı için neler yapacaklarını konuşuyorlarmış. Grubun adını da “İstişare” koymuşlar. "Saat on yedi otuzda toplanacağız. Sizi de görmek isteriz, aramızda ister katılımcı, ister izleyici olun” dedi.

O kadar insanın içinde doğrulayıp yanıma gelişi ve teklifi beni onurlandırdı. Oysa yanımda oturanların hepsi emekli öğretmen, üstelik hepsinin ağzı da benden iyi laf yapıyordu. Mimar dediği bir arkadaşıyla tanıştırdı. Beni ona tanıtırken “Hocamın gazetemizde DÜZEY adlı köşesi var. Yıllardır düzeyli yazılarını zevkle okuyoruz” sözlerine ayrıca sevindim.

Arkadaşım Mustafa Özcoşan ile katıldık öğretmenevinin konferans salonundaki toplantıya. Katılımcıların hepsi birer birer ayağa kalkarak kendisini tanıttı. Sıra bana gelince “Rasim Canbolat, emekli edebiyat öğretmeni, Çorumluyum” sözcükleriyle tanıttım kendimi.

İnsanlar söz alarak konuştular. Bakalım neler konuşuluyor diye arkalara oturmuştuk. Cihazımı da takmadığım için duyamadığımdan hiçbir şey anlamadım. Yöneticiden izin isteyerek ayrıldık arkadaşımla. Yalnız, “Bir sonraki toplantıda konuşmalar, mikrofonla yapılsın” demeyi de unutmadım.

Yönetici hak verdi, bana. 23.07.2022