Ülkemizin ekonomideki yanlış, tutarsız, programsız uygulamalar ve atamaların sonucunda büyük bir ekonomik sıkıntı içinde.

Piyasalar allak bullak, vatandaş ise şaşkınlık, çaresizlik içerisinde sıkıntı çeker duruma düşürüldü.

Dolar kurunun birkaç ay öncesine göre neredeyse misli artması ekonomiyi, ticareti ve tüketicileri perişan hale getirdi.

Bu ülkede yüzden fazla çeşitli faiz uygulamaları mevcut iken sadece göstermelik, faydası olmayan faizin birkaç puan düşürülmesi en büyük etken olmuştur. Her faiz indiriminde dolar adeta zıplıyor, fakat tehlikeyi kimse fark etmek istemiyor. Dolar kuru bile isteye bu rakamlara çıkarılıyor. Sonra da dengesizlik oldu diye Merkez Bankası dolar satışına başlıyor. Bu da bir sonuç göstermiyor. Bu doları da kimler alabiliyor?

Birileri soruyordu 'dolarla mı maaş alıyorsun?' diye. Doların ülke ekonomisini ne derece etkilediğini beyler acaba anlamış mıdır? Maaşa kurban olun. Ülkeyi sıkıntılara boğuyor. Uyanmadınız mı?

Birileri çıkıyor, yeni modeli savunuyor. Sonucunu bilemem, iyi de olur kötü de. Adeta bir kumar oynanıyülkenin kaderiyle.

Bu aziz millet kumarın sonucuna mecbur ve mahkum hissedilmesin.

İstifa diye gerektiğinde şerefle kullanılacak bir müesses uygulama var. İstifa etmekte hakkı da mevcut yönetimde tanınmadığı için kimse istifa ettim diyemiyor. Bu hakkı ve yetkiyi başkasının takdirine terk etmek mecburiyetinde kalıyor. İstifa kişisel bir haktır. Yüreği yeten, delikanlı olan hakkını yüreklice kullanır. Kamuoyu vicdanında da yerini bulur. Yüreksizler istifa erdemini bile kullanamazlar.

Yetkili, bilgili geçinen bir zatın 'olağanüstü hal ilanına hazırlıklı olun' açıklamaları, utanç verici, yakışıksız önerilerdir.

Gerçek demokrasi hukukun, tam tarafsız ve etkin olduğu ülkelerde demokrasiye ve hukuka güvenen, yönetenlerine rahatlık ve kolaylıklar sağlar.

Ülkemizde sözde demokrasi, günü gününe uymayan yargı kararları, gereksiz açıklamalar getirildiğimiz durumun yegane nedenidir.

Ülkemiz gerektiği gibi demokrasi ve gerçek hukuk anlayışıyla gerektiğinde siyasal öncelikler devre dışı bırakılmalı, siyasi partilerle birlikte hareketle çıkış yolları aranmalıdır.

2021 yılının başında asgari ücretli 388 dolara tekabül eden parayı alırken, Aralık başında bu imkan 203 dolar seviyesine getirilmiş ise, bu sonucun kahramanları oturup bir değil birkaç kez düşünmek mecburiyetindedir. Özellikle işsizlerin de ekmek ihtiyacı olduğu hatırlanmalıdır.

Bu ülke TC devletidir. Kısıtlı da olsa demokrasi ve hukuk devleti olarak yaşanmaktadır. Kişilerin özel tercihlerine, talimatlarına göre asla yönetilecek bir ülke değildir.

Herkes hatayı önce kendinde arayacak, millete çektirilen sıkıntılara, doğru kararlarla uzlaşmayla son verme imkanı mevcuttur.

"Olağanüstü hal" söylemleri yakışmıyor, daha otoriter bir uygulamanın habercisi gibi millete baskı gibi havayı da getiriyor.

Daha çok demokrasi daha çok tarafsız, bağımsız yargı, siyasette çirkinlikler terk edilerek medeni seviyelerde uzlaşı yolları aranmak zorunluluğunu herkes kabul etmeli. Herkes buna mecburdur.

Sevgi ve saygıyla...