Ülkemizde tahmin edilemeyecek boyutlarda ekonomik sıkıntılar yaşanmaktadır.

Bazı akıllı geçinenler sıkıntılara Rusya – Ukrayna savaşını sebep gösterebilme çabasındalar.

Bir süre önce de pandemiyi sebep sayanları da olmuştu.

Gerçek ise pandemi öncesinden ekonomik sıkıntılar yaşanmaz şartları oluşturuyordu.

Üretim unutulmuş, akla gelebilecek tüm gıda ürünlerinin ithal yolu tercih edilmişti.

Çiftçiler ürettiklerinin karşılığını alamadıkları için toprağa küstüler. Satamadıkları ürünleri tarlada sürerek gübre olarak kullananları oldu.

Buğday, nohut, mercimek, fasulye, ayçiçeği başta olmak üzere ithal edildi. Fiyatlar da raflarda yükselmeye başlamıştı.

İthalat dolar bazında gerçekleştiği için her geçen gün daha da pahalıya mal oldu.

Çiftçi adeta unutuldu. T.M.O. çiftçiye buğday için 2.400 TL ton fiyat vermişken son dönemlerde dışarıdan buğday ithalatının tonunun 4.500 – 6.000 TL arasında gerçekleştirildiği ortaya çıktı. Verimli topraklarımızı görmeyenler, Afrika toprağına göz dikmiş.

Çiftçiye layık görülmeyen destek pahalı ithal yoluyla yabancı ülkelerin çiftçilerine tanındı. Ayıptır beyler, ayıptır.

Bugün her şey ateş pahası, üretim olmadığı, çiftçi küstürüldüğü için. Soğan, patates başta, tarlada, depoda çürütüldüğü içindir.

Tarımla ilgili planlamalar, üretim programları gerçekleştirilmediği, TMO’nun Tarım Kredi Kooperatifinin, çiftçinin ürettiği ürünün bedelini gerçek değeri üzerinden satın alma garantisi verilmediği sürece bu sıkıntılar artarak devam edecek, ekonomik darboğazlar yaşanacaktır.

Sayın Binali Yıldırım “üretin, biz varız.” diyor. Sayın Yıldırım, sizler 20 yıldır zaten varsınız ve köylüyü, çiftçiyi bu hale sizler getirmediniz mi? Köylünün güveni yok edilmiştir. Bu konular ciddidir. Siyasete malzeme de yapmaya kalkışmayın.

Bu ülke düne kadar kendi kendisine yeten 7 ülkeden biriydi. Bunu asla unutmayın. Millet unutmuyor.

Sevgi ve saygıyla…