Devletin temel kurumları vardır.

Son dönemlerde siyaset kurumu, devletin temel kurumlarını da kendi siyasi çıkarlarına göre şekillendirmeyi, muhalefeti ve muhalif düşünceleri cezalandırmayı yöntem haline getirdi.

İstanbul Yerel seçimlerinde, YSK’nın verdiği iptal kararı, iktidar partisinin hukuktan uzak varsayımları sonucu iptal kararı vermişti. İptal kararı gerekçesinde sandık kurullarının usulüne uygun olmadığı açıklanmıştı. Hukuk burada adeta bilerek, istenerek guguka çevrilmişti. Madem sandık kurulu yanlış oluşmuştu;

Belediye Meclisi üyelikleri, İlçe Belediye Başkanlıkları, İl Genel Meclisi Üyelikleriyle muhtarları da aynı sandık kurullarının belirlediği gerçekti. Fakat sadece Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptal edilmesi kumpas gibi uygulanmış, hukuk yerine siyasi tercih kararı verilmişti. Sonucu ortada, İstanbullu hem seçimin iptalini talep edene hem de karar verene tokat gibi cevabı yapıştırdı.

Yine YSK, bir seçim sırasında yasaya göre çift mühürlü zarflar esas alınması gerekirken yasayı rafa kaldırıp keyfi mühürsüz oyları da geçerli saymış, seçimin kaderini değiştirmişti. Ülkenin en önemli demokratik seçim sonuçlarını olumsuz etkileyen kararların mucidi YSK; elbet günü geldiğinde hukukun yerine keyfiliği ve siyasi davranmayı tercih ederken hesabını verecektir.

Kimse sorumsuz değildir. 12 Eylül darbesini yapanlar sonradan yargılanıp mahkum edilmişlerse YSK da siyasi karar verenler de yargılanacaklarını unutmasınlar.

Bir de siyaset çirkinliğinin içinde RTÜK diye bir kurumu var. Sayıları bir elin parmağını geçmeyecek sayıdaki eleştiren, doğruları anlatan TV kanallarına ceza üstüne ceza…

Hukuk yok edilmiş, demokrasi tek taraf için var kabul edilmiş, muhalif kanallara bas cezayı… Zaten tüm devlet organlarının reklamları yandaş kanalları besliyor.

RTÜK Başkanı bu hukuksuz keyfi isteğe göre verilen cezaların da hukuk dönemi içerisinde hesabı sorulur. Birilerine de ders olur. “ÖNCE HUKUK VE DÜRÜSTLÜK GEREKİR.”

Sevgi ve saygılarımla…