Bu köşede daha çok topluma umut veren, pozitif düşünmeyi kendisine şiar edinen, etrafına faydalı, yardımsever ve işlerinde başarılı isimleri okuyucularımızla buluşturuyorum. Çünkü bu isimlerin yakından tanıtılması gerekiyor. Bu önemli figürlerin örnek alınması, yaptıklarının bilinmesi ve toplumsal bir algının oluşturularak, “iyiliğin, yardımlaşmanın ve dayanışmanın” tabana yayılması için bunun şart olduğunu düşünüyorum.

Kurumlarımızın başarıdan başarıya koşan idarecileri, görevlerini hakkıyla yapan müdürlerimiz ve çalışanlarımız ile muhtarlarımız, STK yöneticilerimiz ve hayırsever işadamlarımızın topluma örnek gösterilmeleri gerekiyor. Yapılan işler tanıtılıp güzellikler paylaşıldıkça, insanlarımızın kendilerine olan güvenleri de yerine geliyor. Moraller yükseliyor, geleceğe dönük umutlar perçinleniyor, kısaca hayat daha da güzelleşiyor.

Dünyanın geçici bir yer olduğuna inanan; şairin dediği gibi “bu dünyayı bu dünyadan ibaret saymayan”, yaptığımız her işten hesaba çekileceğimizi aklından hiç çıkarmayan, merhamet ve adaletten ayrılmayan, garibanın-çaresizin-ihtiyaçlının istemesine fırsat vermeden yardımını esirgemeyen bu güzel insanların varlığıyla umutlarımız yeşeriyor. Bu ülkenin kadir-kıymet bilen, hayata dair sorumluluklarını unutmayan insanlarının sayıları çoğaldıkça, geleceğimize dair iyimserliğimiz de artıyor.

Bu anlamda toplumda ayrı bir yeri olan Avukat Mehmet Can, çıktığı siyasi yolculuğunda gönül zenginliğiyle biliniyor ve de anlatılıyor. Pazar ve Turhal ilçelerindeki birçok kişiden bu konuda dinlediğim çok şey var. Daha dün Kuşoturağı Köyü’nden biri ziyaretime gelmişti ve Mehmet Can’ın “merhamet ve adalet” eksenli hayatından örnekler veriyordu.

Yani demem o ki milletin meclisine Mehmet Can ismi çok yakışacak...

3 Şubat’ta yazdığım köşe yazımda “Toplumun bütün kesimleriyle barışık, herkesin sevdiği ve saydığı, tartışmasız oy getirisi olan, halkla iç içe yaşayan, kısaca ‘halk tipi’ bir aday olarak Mehmet Can ismi ortadadır ve AK Parti’nin –bana göre- aradığı kan da bu isimdir. Tayyip Erdoğan’ın sıkça vurguladığı ‘mütevazılık’ telkinini hayatıyla ortaya koyan, insanların rahatlıkla ulaşabildiği ve iyi-kötü günlerinde hep yanlarında gördükleri Mehmet Can’ın aday olması demek, bu zorlu seçim sürecinde AK Parti için önemli bir kazanım olacaktır.” demiştim.

Bu tespiti yaparken reel siyaset üzerinden bir analiz yapmıştım. Türkiye’nin 100’üncü doğum gününü kutlayacağımız 2023 senesi, son 100 yılın en önemli seçimi de olacak. Bu seçimde partiler seçmenlerini konsolide ederek blok oylarla başarı elde etmek istiyor. Her iki ittifak da hem Cumhurbaşkanlığını hem de parlamentoda çoğunluğu elde etmek için çaba gösteriyor.

Dolayısıyla her seçim bölgesinde Avukat Mehmet Can gibi “artısı” olabilecek adaylara ihtiyaç var. Seçimin önemi adayların özgül ağırlıklarıyla orantılı olduğu için risk alınmayacak, güçlü ve halkla barışık isimlere listelerde yer verilecek. İşte burada Mehmet Can’ın taşıdığı misyon yine ön plana çıkıyor. Kaotik tartışmaları bir kenara bırakıp kazanmaya odaklanıldığında gerçekçi çözümler de görülebiliyor; işte bu AK Parti için de geçerli bir realite.

Yine söylüyor ve yazıyorum: Merhamet, adalet ve insan sevgisini hayatının temeline koyan Avukat Mehmet Can, “Anadolu irfanı” dediğimiz değerler bütünümüzün simge ismidir. Yani Mehmet Can, “bu dünyanın sadece bu dünyadan ibaret olmadığını” bilen ve inanan bir adamdır.

Dolayısıyla…

“Kuşa kanadı ağır gelmez” diyenler, edep ve adap abidesi insanların birer anaç kuş, yakınlarında bulunanların da kuşun kanatları olduğunu söylemişler sanki. Bu dünyayı bu dünyadan ibaret saymayan anaç kuşların yolu hep açık olsun, verdikleriyle çoğalsın, aldıklarıyla yol alsın.

Mehmet Can’ı izlemeye devam edeceğiz…