İlk Kitabı ve Romanı ile  Yazarlık hayatına atılan  Meltem Tuncay: “İnsanlar okuduklarında yalnız olmadıklarını düşünerek, yazdıklarımı hissetmelerini istiyorum.”

TURAN YALÇIN- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Hangi okullarda okudunuz ve nerede çalıştınız?

MELTEM TUNCAY- Merhaba, ben Meltem Tuncay. 1995 Ankara doğumluyum. Lise geçmişim İstanbul’da Çocuk Gelişimi ve Eğitimi üzerine idi. Lisans eğitimimi Ankara Üniversitesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları bölümünde tamamladım. Gazi Üniversitesinden Pedagojik Formasyon eğitimini de alarak öğretmenlik kariyerine başladım. Özel sektörde farklı yaş gruplarıyla öğretmenlik deneyimlerim oldu. Daha sonra öğretmenliği bırakıp Turizm sektörüne geçtim.

TURAN YALÇIN- Kitabı yazmaya nasıl karar verdiniz? İlk kitabı bastırmak zor mu?

İlkokuldan itibaren kompozisyon ödevlerinde her zaman öğretmenlerimin dikkatini çekerdim. Bazen yazdıklarımı çok beğenerek sınıfta okutur, bazen de yarışmalara gönderirlerdi. Düzenli bir şekilde yazmaya 12-13 yaşlarında başladım. Daha o dönemlerde kitap yazmayı aklıma koymuştum.

Şifacı adlı romanım ise bir hastane koridorunda düştü aklıma. Birden zihnimde romanımın bütünü canlandı ve hemen not alarak yazmaya başladım. Hasta birini görünce insan olarak zaten üzülüyorsunuz. Ama bu kişi sevdiğiniz bir yakınınız olunca durum daha da zorlaşıyor. Bir şifacının gelip hasta yakınınızı bir dokunuşla iyileştirmesini ve acısını dindirmesini istemez miydiniz? Hastanede oluşan bu düşüncelerim yazdıkça bir romana dönüştü. Romanı iç sesimle yazmaya başladım da diyebiliriz bu nedenle.. İlk kitabım olduğu için elbette eksiklerim olabilir, ancak bu romanda  5 senelik bir emeğim bulunuyor. Kitap yazmaya başladığınızda çevreniz bunu dikkate almıyor, ancak yayınlanınca insanlar ilk önce şaşırıyor ve ardından tebrik ederek gurur duyduklarını belirtiyorlar. Zoru başardığımı ve bunun bir başlangıç olduğunu söyleyerek beni motive ediyorlar.

İlk kitabı bastırmak konusuna gelirsek benim için oldukça zor bir süreçti. Çünkü bu süreçte kendi kendinizi motive ediyorsunuz, bazen kilitlenip yazamıyorsunuz. Diğer yandan kitabın basım aşaması da uzun süren, uğraştırıcı ve maliyetli bir serüvene dönüşüyor. Yine de  yeni yazarların ne olursa olsun azimli olup, vazgeçmemelerini tavsiye ediyorum.

TURAN YALÇIN- Babanızın da yazar olmasının yazmanıza etkisi nedir?

MELTEM TUNNCAY-Babamın yazar olması, yazma konusunda bana hep yol göstermiş ve cesaret vermiştir. Bu kitabı çıkarırken de en büyük destekçim babamdı. Çevremde bir yazarın olması, özellikle bu insanın babam olması tabiki teşvik edici bir unsurdu. Yazma yeteneğimi de babamdan aldığımı düşünüyorum.

TURAN YALÇIN- Kitabınızı kısaca anlatır mısınız? Okur neden kitabınızı okusun?

MELTEM TUNCAY-Kitabımın içinde vermek istediğim mesajlar var. Bu doğa bizim ve onu korumalıyız, hayvanlar bize emanet ve onları korumalıyız gibi. İçeriğinde Türk isimlerine, Türk unsurlarına, gelenek ve göreneklerine, yemeklerine, şehirlerine bağlı kalmaya çalıştım. Popüler fantastik kitaplar ve filmler hep yurtdışından çıkıyor. Vermek istediğim mesajların yanında Türkiye’de neden bu şekilde fantastik kurgu olmasın? Neden ülkemizin unsurlarıyla harmanlanmış fantastik karakterler işlenmesin?

İçerikle ilgili kısa bir bilgi verirsek; roman içinde iyileştirme gücüne sahip Şifacılar var. Bir de Şifacıları avlayan Avcılar. Çok uzun zamandır aralarında devam eden savaşın dengeleri değişiyor. O sırada gezegenimizi gözlemleyen ve koruyan, insanlar içinde yaşayan, özel güçleri olan karakterler var. Büyücüler, büyüler, ayinler, boyut kapıları, ley hatları ve bir tane de Şaman karakterimiz var. Madran Dağı, İstanbul Ayasofya, Ankara Anıtkabir gibi mekanlarda geçiyor olaylar. Fantastik olayların dışında karakterlerin iç dünyaları, psikolojilerini de anlatıyorum

Kısacası mesajlarımın yanında, kalbimden geçen iyi niyetler, hislerimle yazdığım yeri geldiğinde hüzünlendiğim bölümler var. İnsanlarla, kelimeler aracılığıyla bağ kurmak istiyorum. İnsanlar okuduklarında yalnız olmadıklarını düşünerek, yazdıklarımı hissetmelerini istiyorum. Onlarla bağ kurmak ve farkındalık oluşturmak istiyorum. Önsözde de yazdığım gibi okuyan herkesin bu kitapta kendisinden bir parça bulacağı kanaatindeyim.

TURAN YALÇIN- Yeni kitap çalışmalarınız var mı?

MELTEM TUNCAY-Yazmaya devam ediyorum. Zihnim durmaksızın çalışan bir makine misali sürekli yeni fikirler üretiyor. Yazıyorum ve hep yazacağım. Birbirinden bağımsız konularda ve türlerde çalışmalarım var. Onları seçip, düzenleyip yeni bir kitap daha çıkarma fikrim elbette var. Şifacı-Kıyamet Başlangıcı kitabının devamı gelecek mi diye soranlar oluyor. Bunun cevabını okuyucularıma bırakmak istiyorum. İsterlerse neden olmasın ..

TURAN  YALÇIN- Yazarken nelerden etkilenirsiniz? İlham kaynağınız nedir?

MELTEM TUNCAY-İlham perilerim diyorum onlara, birden kulağıma fısıldayarak hadi yaz bakalım diyorlar sanki. Her yerde yazabilirim onlar geldikçe. Her mekanda, uyandıktan sonra, bir konserde, balkonda, yemek yerken … Sınırım yok, onlar gelsin yeter her zaman her yerde yazabilirim. İlham perilerimin en verimli çalıştığı yerler genelde açık hava oluyor. Deniz kenarında kumların üstünde otururken, ağaçlık bir alanda ormanda, çimlerde yürürken…

Bunlar zihnimi harekete geçiyorlar. İlave olarak bazı insanların doğayı korumak, temizlemek için çok çabaladığını görüyoruz ve ben bu insanların çok özel olduğunu düşünüyorum. Yine aynı şekilde hayvanlar için de mücadele eden insanlar var. İşte bu kitapta bana o insanlar çok fazla ilham verdi. Hepsi çok özel insanlar ve kitabımı okurken kendilerini kitapta hemen fark edeceklerinden şüphem yok.