Son günlerde öyle garip ilişkiler yaşanıyor ki hayretler içinde kalıyorsunuz.

Allah’ım dün yapılan açıklamalar, diklenmeler, meydan okumalar rafa kaldırılmış, hiçbir olumsuzluk yaşanmamış gibi yeni sayfalardan dostluk gayretlerinden bahsedilince, nasıl olur diyorsunuz.

Bu konuları ‘millilik ve yerlilik’ esasına uyarladığınızda hiç de uygun sonuçla karşılaşılmıyor.

Türk Lirası bizim değerimizdir, şerefimizdir. Her zaman her yerde yüceltmenin, değerinin korunması da esastır.

20 Aralık’ta yapılan uygulama ile TL’miz yabancı paralara göre değeri, yabancı paranın şemsiyesi altına sokulmuştur. Zararını da yine millet ödeyecek.

Millilik, yerlilik bu uygulamanın neresine sığıyor?

S-400’ler alınsın diye feveran edenler, S-400’ler hangarlarda bekletilirken sus pus olmuşlar. Aynı çıkışları şimdi S-400’ler kurulsun diye yapanı var mı?

Ermenistan, İsrail bunca düşmanlıklarına rağmen hiç zarar görülmemiş gibi, özür dilenmeden, mağduriyetler giderilmeden, çabaların ülkemiz yöneticilerince boşaltılmış olması da millilik ve yerliliğin neresine konacak?

ABD’nin ülkemize bunca zararına karşın, bizim, tek taraflı, ısrarlı, tavizler getirecek. Yaklaşma çabaları da millilik ve yerlilikle bağdaşmaz.

Sayıları 5-6 milyon Suriyeliyi ülkemizde tutmak için harcanan milyarlarca para, ekonomik sıkıntılar içerisinde, millilik ve yerlilikle bağdaşabilir mi?

Daha birçok konuda millilik ve yerlilik mukayeseleri yapılabilir.

Türk Milletinin yıllardır evlatlarına ilkokullarda okuttuğu “TÜRKÜM, DOĞRUYUM, ÇALIŞKANIM” andımızı hangi amaçlar içinde kaldırıldığını milletimiz çok iyi biliyor. Yerlilik ve millilik ekranlara çıkıp söylemlerle değil, uygulamalarda gerçekleşmeli, o zaman bir değer ifadesi taşır.

Sevgi ve saygılarımla…