Polisimizin kuruluşunun 171. Yılını kutluyoruz. Polis, halkı içinde en çok görünen, onunla birlik yaşam sürdüren meslek dallarından biridir. Hatta halkın en çok görünmeyenlerini bilenlerdendir.

Polis imdat firenidir, yardım aracıdır. Polis düzen ayarıdır, halk koruyucusudur, güven sigortasıdır, polis devlet yandaşıdır.

Bu saydıklarımızın sahibi olmak içinde öyle yetiştirilmek gerekir. Son yıllar için bunu söyleyemeyeceğiz .

Polis iki bölümün polisi olarak sahnede yer aldı. Ya adına FETO denilen bir yapının, yada iktidarın polisi.

Bizim aradığımız ‘devletin polisi’ oda arada kaynadı gitti. ‘Devletin polisi’ olabilmesi için devletin ona verdiği görev alanlarında dirençli, dayanıklı ve duyarlı olması gerekir. Bunları halkı için yapar.

Ama bugün o şansı elinden alındı. Taa polis okullarına, polis akademilerine öğrenci alınırken. Hak, devlet, Cumhuriyet biryana atıldı. Bir düşüncenin ideali öne çıktı.

Sonradan bazı çıkarlara dokunulduğu ortaya çıkınca polis okulları, polis akademileri kapatıldı, öğrenciler darmadağın edildi.

Polis okullarına öğrenci alınırken kendi yönünde olanlara soru dağıtılarak sınav kazandırıldığı bugün ortaya çıktı.

Bu nasıl düşünce ki, fakir fukaranın çocuğunun okuma hakkını elinden al, kendi düşüncene göre adam yetiştir.

Hani nerede kul hakkı, insan hakkı?

Gün bacadan aşınca, çıkar çatışması başlayınca oklar polise yöneltildi.

Büyük operasyonlar yapıldı bu defa polis darmadağın edildi.

Demokrat Parti döneminde memur görevinden alınırken ‘görülen lüzum üzerine’ denilirdi ve itiraz hakkı da olmazdı.

657 Sayılı devlet memurları kanununda 76. Madde kullanılırdı ama itiraz hakkı da bulunurdu.

Şimdi çok keskin ve önüne durulmaz bir ‘paralel’ yapı kullanılıyor.

Paralelin geometrideki anlamı iki doğru çizginin biri birini kesmeden sonsuza dek uzaması demektir.

Bu paralelde böyleydi. Hükümet çıkarlarıyla paralel çıkarları yan yana kardeş kardeş gidiyordu.

Galiba bir taraf fazla hak kullandı ki ‘kandırıldık’ zilleri ötmeye başladı.

Fetoculuk öteden beri vardır ve cumhuriyet karşıtıdır. O zaman neden karşı çıkılmadı, hatta ne istemişlerde vermemişler ki.

Ne zaman ki tay babasını geçince kılıçlar çekildi Fetoculuk vatan hainliği kapsamına girdi. Şimdi büyük arındırma yöntemi uygulanıyor.

Devlet memuru -polis dahil- birilerinin hoşuna gitmeyeceği bir davranışta bulunursa ‘Fetocu’ okunu şah damarından yiyor gerisini hak getire.

Polis bu okun ucundaki ilk hedef .

Polisimiz şuanda belki de kuruluşundan buyana en sancılı günlerini yaşıyor.

Bir yandan Güneydoğu’da ölüme göğüs geriyor şehitler veriyor, yetimler, dullar, acılı analar, babalar bırakıyor.

Bir yandan yan yürüdü, yürürken güldü bahaneleri, öte yandan iktidarın alt birimlerinin bile güdümü dışı davranışa girmesi eder polisi paralelci ve hayatı kararır.

Haa Fetocu polis yok mu? Dolu. Bunlar temizlenmesin mi? Temizlensin hem de dibine ka. Hatta tüm devlet birimlerinden bu yapı ve benzerleri yani cumhuriyetin karşıtı olan her kurum kuruluş herkes temizlenmeli.

Ancak gerçek vatansever devlet polisi korunmalı o görevini huzur içerisinde yapabilmeli ve de anlamalı ki devletten büyüğü yoktur. O yalnız devletin polisi olmalıdır.

Polisimizin 171. Kuruluş Yıl donumu kutlu olsun.