“Sıkı bir muhalif”, şartlar ne olursa olsun hak bellediği meseleleri eğip-bükmeden söyleyen, güçsüzün, mazlumun, hakkı yenilmişin yanında durabilen kişidir. Muhalif aynı zamanda, gerçekleri şahsi ikbali için değil, ait olduğu toplumun istikbali için söyler.

Muhalif olmak aydın olmaktır; kafasının içindeki prangaları söküp atar, bireysel değil toplumsal düşünür. Politikada muhalif bir duruşu sergileyenlerin ‘ahlaki değerler’ ölçeğinde ortaya koydukları her tavır kalıcı izler bırakır. Dolayısıyla siyasette ahlaklı olmak kadar özel ve güzel başka bir şey yoktur.

İngiliz politikacı John Morley,  “Siyasetle ahlakı ayıranlar, ikisinden de bir şey anlamamış demektir” diye söyler… Ahlakın olmadığı yerde siyasetin de insanlığın da bir anlamı olamaz. Hele toplum önündeyseniz ve politikada bir iddianız varsa mutlaka sarsılmaz bir ahlakınızın da olması gerekir. Muhalif duruşunuzu taçlandıracak olan ahlakınız ve merhametiniz size bütün kapıları açmakla kalmaz, sizden sonraki nesillere de isminizi bırakmış olursunuz.

Erbaa Belediye Başkan Adaylığı döneminden bu tarafa uzaktan izlediğim Murat Toycan Selçuk da siyasetteki muhalif duruşunu ahlakı ve merhametiyle sarmalamış bir politikacımız. İyi Parti’de yaptığı siyasette kendini fark ettiren, toplumda karşılığı olan bir isim. Yalnız Erbaa’da değil, Kelkit Vadisi’nden Kazova’ya, oradan Tokat’ın tamamına yönelik iddiası ve projeleri olan Murat Bey’in siyasetteki vakur duruşu gerçekten dikkat çekici.

Türkiye’nin toplumsal ve siyasal sorunlarına yönelik çözüm önerilerini sık sık gündeme getiren Murat Toycan Selçuk’un geçtiğimiz günlerde yaptığı “bağımsız yargı” vurgusu ise çok anlamlı. Selçuk konuya ilişkin paylaşımında toplumsal katmanlarımızın değişim ve dönüşümünün nasıl olması gerektiğine işaret ederek, şunları kaydediyordu:

“İnsan hak ve özgürlüklerine, insanlık onuruna, yaşam, inanç ve ibadet hakkına saygı duyup, güvence altına almak kadar; barışı, huzuru, sevgiyi, saygıyı besleyecek daha kaç şey var? Fakirlerimizi, yetersiz sosyal yardımlara muhtaç fakirler olarak tutup; yardımları onlar üzerinde sopa olarak kullanıp, oy depomuza çevirerek değil, onları orta sınıfa taşıyacak düzenlemeler yaparak, orta sınıfımızı, zenginler ligine taşıyacak politikalar geliştirerek, zenginlerimizi yatırımcıya dönüştürecek düzenlemeler yaparak, yatırımcılarımızı küresel yatırımcılar haline dönüştürecek stratejileri geliştirerek ilerleyebiliriz. Bütün bunları da ancak, bağımsız yargı ile korunan demokrasi zemininde gerçekleştirebiliriz.”

Evet, Murat Bey’in altını çizdiği “bağımsız yargı ile korunan demokrasi” sağlandığı sürece, bütün sorunlarımızı çözebilir, yarınlara güvenle bakabiliriz. Bugün Tokat’ı karış karış gezerek insanlarımızın dertlerini dert edinen, çözümler sunan ve gönüllere dokunan Murat Toycan Selçuk gibi isimlerin bu şehri parlamentoda temsil etmeleri bir beklenti olmaktan öte, hayatın da bir diyalektiğidir.

Amerikalı editör George Jean Nathan, “Kötü politikacıları kazandıranlar, oy vermeyen iyi yurttaşlardır” derken bir gerçeğe parmak basıyordu: İyi yurttaşlar kötü politikacılara oy veremez! Verdikleri takdirde doğacak sonuçtan oy verenler sorumludur. Adaletsiz ve tuhaf zamanlardan geçiyoruz. Olması gerekenlerin olmadığı, yaşanması gerekenlerin yaşanmadığı dönemlerdeyiz. Bu sistemi dönüştürecek olan yurttaşların seçim zamanlarındaki tercihleri bu anlamda önemlidir.

Dolayısıyla, Murat Toycan Selçuk gibi kazandığını kendi topraklarına harcayan, memleketini hayatının merkezine koyan, tertemiz, şaibesiz ve önceliği Türk Milleti’nin çıkarları olan isimlere her zamankinden daha fazla ihtiyaç var. Yazının girişinde muhalif olmanın, düzgün ahlakla taçlandığı takdirde toplumda karşılık bulacağını belirtmiştim. Bizim ahlaklı, merhametli, vicdanlı siyasetçilere, muhaliflere ve bürokratlara ihtiyacımız var.

Türkiye’nin kurtuluşu tertemiz hayatlarıyla, her şeyleri ile ortada olan, bilinen, tanınan ve sevilen isimlerin parlamentomuzda yer almasından geçiyor.

Bu manada hakkını vermek zorunda olduğumuz ahlaklı, merhametli ve vicdanlı isimlerin başında gelen Murat Toycan Selçuk’a başarı ve esenlik dileklerimi iletiyorum…