Ülkemiz günlerdir yangın felaketiyle sıkıntılı günler geçirdi.

Orman yangınlarını önlemek için hiçbir önlemin olmadığı, bir tek uçağımızın da olmadığı gerçeği görüldü. Orman yangınlarında yetkililerin ağır görev ihmalleritaya çıktı. Birbiriyle çelişen açıklamalar da duyuldu.

Şimdi de bazı yörelerimizde afetler yaşanıyor.

Yapılaşmaya uygun olmayan yerlerdeki yerleşimler, nehir ve derelerin çevresindeki yanlış yapılaşmalar can kayıplarına, mal kayıplarına neden oluyor.

Son olarak da Kastamonu'da 9 vatandaşımızın selde vefat ettiği kayıpların olduğu, köy yollarının tahribi sonucu köylere ulaşımın ancak havadan yapılabildiği belirtiliyor.

Küresel ısınma ile birlikte, uzmanlar, iklimlerinde değişiklik gösterdiğini, yaz mevsiminin daha uzun süreceği görüşünü açıklıyor.

Tabiatı insan eliyle adeta tahrip ediyor, katlediyoruz.

Maden sahasıydı, taş ocağıydı, ranta dayalı. Yakışıksız imar nizamına uygun olmayan yapılaşmalar, keyfe keder birilerine rant için kestirilen zeytinlikler, meyvelikler, tarım alanlarını tahrip ediyor.

Son yıllarda HES diye bir proje uygulanıyor. Bu proje ile nehirlerimizin, ırmaklarımızın akarsu debileri neredeyse yok ediliyor. Güzelim yamaçlar kanal için darbe üstüne darbe yiyor.

Nehirlerde yaşayan çok çeşitli canlılar yok olmaya mahkum ediliyor.

En canlı örneğini şehrimizden vermek gerekirse, Kılıçkaya Barajı'ndan gelen Kelkit deresi, çevrenin en zengin suyunu akıtan dereydi. İçine düşen otobüs kayboluyordu.

Şimdi görmek gerek bahçeye gelen su arkına döndürülmüş.

Kılıçkaya Barajı ile Erbaa ilçemiz arasındaki HES sayısının 30 civarında olduğu ifade edilmekte.

Bu uygulamalar tabiatın şekline doğrudan müdahaledir. Son dönemlerde yaşadığımız felaketlerin nedeninin başlıcaları arasında insan eliyle rant uğruna yapılan tabiat tahribatları geliyor.

Diğer güncel bir konu da RTÜK'ün muhalif görüşlü TV kanallarına ağır para cezaları vermesidir. Dünyanın çeşitli ülkelerindeman yangınları yaşanıyor. O ülkelerin TV'leri halkı aydınlatmak için devamlı canlı yayınlar yapıyve bunu dünya izliyor.

Bizin RTÜK yangınların millete gösterilmesinden, (yaşanan başarısız) müdahalenin yayınından rahatsız olmuş. Vay be...

Ülkemizdeki TV kanallarının tamamı tekelleşmiş, havuz müteahhitlere aldırılmış, bir kısmı devlet bankası kredisiyle yandaşa aldırılmış kanallar hiçbir cezai işleme maruz kalmazlar, iftira atarlar, yalan, şantaj her yöntem iktidar lehine olunca ceza yoktur. Milletin severek izlediği Fox, Halk TV, TV 35 gibi kanallara emrin geldiği gibi ceza üstüne ceza...

RTÜK halkın haber almasını engelliyor. Demokrasiyi, hukuku, insan haklarını, haber alma özgürlüğünü kendince yok sayıyor.

Öyle anlaşılıyki RTÜK yönetimi kendisini Kuzey Kore yönetimine benzetmeye heves etmiş olmalı.

Ülkemize, milletimize çifte standart uygulamaya hiçbir kamu görevlisinin hakkı ve haddi olamaz.

Sevi ve saygılarımla...