Koronavirüs salgını bütün dünyayı etkilemeye, can kayıplarına neden oluyor.

Ülkemizde günde yirmi civarında vatandaşımızı üzüntü içerisinde kaybediyoruz.

Vaka sayılarımız da günlük 1200 civarında.

Yatan hastalarımızın sayısında artışlar olduğu açıklanıyor.

Birçok ilimizde ilçeler ve köyler, mahalleler bazında karantinalar da uygulanıyor. Salgın, yaşamı olumsuz etkilemeye artarak devam ediyor.

Maske, mesafe, temizlik önerilip duruyor. Uyanı nerde ? Ismarlama tedbir olmuyor.

Düğünleri, gece kulüplerini, kahvehaneleri, kafeleri, AVM'leri ve sahilleri açtığımızda salgının önünü almak mümkün olmuyor.

Bazı illerimizde sağlık kurumları, (il hıfzıssıhha) kurulları yasaklar getiriyor. Örneğin "düğünde iki saatte fazla kalmayın" diyor. Bu nasıl bir sağlık önlemidir. Düğüne gidildi ise değil iki saat bir dakika bile hastalığı kapmaya nedendir. Komik, geçersiz, faydasız önlemler vakaları ve ölümleri artırmaktan başka bir işe yaramıyor.

Geçen hafta Çarşamba pazarına işim düştü. Manzara yürekler acısı. Yüzlerce satıcının hiçbirinde maske yok. Vatandaşta da yok. Çoğunluğun bulunduğu her türlü mekan vetam salgını tetikliyor.

Sağlık çalışanlarımızın aylardır cansiperane çabaları, mücadeleleri erken serbestlikler sonucu boşa gidiyor, hevesler kırılıyor.

Madem ulusal bir salgın felaketiyle karşı karşıyayız, can kayıplarımız artmadan bilim adamlarının önerilerine harfiyen uymak mecburiyeti vardır.

Altı bin insanımızı kaybetmişiz. Tedbir için yetmiymu ?

Genel, kalıcı, kesin kurallar getirilip salgının önüne geçmek ülkenin birinci sorunu görülmelidir.

Sevgi ve saygılarımla